“Zorundadır” derken, farz-ı ayn'a
bir farz-ı kifaye'yi; ayn'ın ifasında herkesle beraber ancak, ilimle uğraşmada kifaye'yi gönüllü yüklenmeyi kastediyorum.
Söz konusu üç temel uğraşın altında aslıyla birlikte ya da aslını gösterecek şekilde şubelenen tefsir, fıkıh, kelam, hadis, siyer, dil, nazariyat, edebiyat... vd. ilimlerin, toplumsal krizlerden ziyadesiyle etkilendiklerini ve onuncu yüzyıldaki ilk büyük kriz başta gelmek üzere her krizden güçlenerek çıktıklarını görürüz.
Son iki yüz elli yıldır yine toplumsal krizden geçtiğimiz, bununla birlikte özellikle adına dil devrimi denilen travmayı devlet zoruyla yaşadığımız ve yine zorla kültürel değişime maruz bırakıldığımız malumdur.
Bugün ise, son krizde yitirdiklerimizi yeniden arıyoruz; zihniyetimizi ve kültürümüzü, bu yöndeki olumlu kazanımlarımızı da kaybetmeden, doğru esaslar üzerine yeniden yapılandırmanın gayretini güdüyoruz.
Bulduğum her fırsatta ilgili kurum ve kuruluşların yayın, sempozyum, seminer ve atölye çalışmalarını bu cümleden bir gayretin güzel örnekleri olarak zikrediyorum.
Adından ve çalışmalarından söz etmekte geç kaldığım bir yer daha var:
.
Kısa adıyla
'in harika bir internet sitesi var. Sitenin harikalığı, Kur'an'ın ilk nüshalarının yayımıyla birlikte, kütüphane menüsünün bir kütüphane programını, veri tabanını ile literatür ve arşiv çalışmalarını da içeriyor olmasından. Şimdi birinci derecedeki ilgililerinin kullanımına açılan kütüphane programı, şartları oluştuğunda ilim adamlarının, araştırmacıların ve öğrencilerin de hizmetine sunulacak.
KURAMER'in amacı, o sitede şu cümlelerle verilmiş: “Kur'an'ı, günümüz insanının zihin ve ruh dünyasına seslenen yeni bir anlayışın temeli haline getirmek ve onun mesajını çağımızın insanı için referans kaynağı kılmak Müslümanların omuzunda ağır bir sorumluluk olarak hep durmaktadır. Bu sorumluluğu derinden hisseden kimselerin bir araya gelmesiyle başlayan bir arayış, yapılan ilmî çalışmaların üzerine yenilerini koyabilmek ve bu çalışmaları ilmî disipline uygun bir şekilde planlayıp gerçekleştirebilmek…”
Bu amaç gereğince KURAMER, telif, tercüme, sempozyum ve çalıştay başlıkları altına dörtlü bir kitap yayını da başlatmış. İlk bakışta dikkatimi çekenler şunlar:
'ten,
ile
.
'tan,
'de ile
.
Üç adet de sempozyum ve çalıştay kitabı:
,
ile
.
İlk defa
'un bir kitabına ad olan din dilinin hem müstakil bir çalıştaya başlık hem de bir dizi çalıştaya – sempozyuma ad olarak seçilmesi güzel olmuş.
Kısaca o kitaptan da bahsedeyim:
çalıştay kitabı,
'ın “Din Dilinin Ontolojik-Tarihsel Karakteri Üzerine Notlar”;
'nin “Din Dili Bağlamında Muteşâbihât Kavramı”;
'ün “Küreselleşen Dünyada Din Dilinin Yeri ve Dinî Metinleri Anlama Sorunu” ile
'ın “ Vahiy ve Dil Antinomisi: Miqra ve Kur'an Özelinde Vahiy-Dil Antinomisi Sorunsalı” başlıklı tebliğleriyle, oyuz yedi ilim adamının bu tebliğlerle ilgili müzakerelerinden ve beş kişinin değerlendirme konuşmalarından oluşuyor.
KURAMER Başkanı
ile 29 Mayıs Üniversitesi Rektörü
'in açılışını yaptıkları bu çalıştayın, oturum başkanlıklarını
,
,
ve
yürütmüşler.
Yazımı bitiriken, KURAMER Genel Koordinatörü
'dan ulaşan şu bilgiyi de paylaşayım:
KURAMER, 22 Ekim'de
başlığı altında, İSAM Konferans Salonu'nda bir sempozyumu daha gerçekleştirecek.
Ben, nasip olursa aynı tarihte,
'nin yapacağı
adlı bir panelde bulunacağımdan, bu sempozyuma katılamayacağım.
Zamanı ve imkanı olanlar, benim katılamamaktan duyduğum üzüntüyü duymak istemiyorlarsa, KURAMER'in yeni sempozyumuna mutlaka katılmalılar.