DHKP-C'li iki teröristin İstanbul'daki Çağlayan Adalet Sarayı'nda önce rehin alıp saatler sonra şehit ettiği Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz, onbinlerin katıldığı cenaze töreni sonrası Eyüp Mezarlığı'nda toprağa verildi. 46 yaşındaki şehit savcı için ilk tören, görev yaptığı adliye binasında yapıldı. Kiraz'ın Türk bayrağına sarılı tabutu, polisler eşliğinde ön taraftaki alana getirildi. Törene Kiraz'ın babası Muhammet Hakkı Kiraz'ın yanısıra aynı adliyede hakim olarak görev yapan eşi Yasemin Kiraz ve yakınları ile TBMM Başkanı Cemil Çiçek, çok sayıda bakan ve binlerce yargı üyesi katıldı. “Şehitler ölmez, vatan bölünmez" sloganlarının atıldığı tören sonrası Kiraz'ın naaşı, Eyüp Sultan Camii'ne götürüldü. Onbinlerce vatandaşın katıldığı duygu dolu anlara sahne olan cenaze namazında Başbakan Ahmet Davutoğlu, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bakanlar, TSK'dan üst düzey subaylar, Kiraz'ın ailesi ve meslektaşları hep birlikte saf tuttu. Kiraz'ın kızı Pelin ve oğlu Muhammed Hakkı da törende hazır bulundu. Kiraz'ın naaşı dualar eşliğinde Eyüp Mezarlığı'nda defnedildi.
Eyüp Sultan Camii'ndeki cenaze namazının ardından yürüyerek Eyüp Hükümet Konağı'na gelen Başbakan Davutoğlu, buradaki açıklamasında şehit savcının adının Çağlayan Adalet Sarayı'nda yaşatılacağını belirtti. Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına ve bütün milletimizin bir vefa borcu olarak İstanbul Çağlayan Adalet Sarayı'nın adı bundan sonra Mehmet Selim Kiraz Adalet Sarayı olarak değiştirilecektir" ifadelerini kullandı. Davutoğlu, Çünkü Mehmet Selim Kiraz, şehadetiyle, bütün o zorlu saatlerde sürdürdüğü vakur tavrıyla aslında adaletin vakarını, onurunu korumuştur, toplumumuzun onurunu korumuştur. Bundan sonra da adı bir adalet şehidi olarak, adalet uğruna canını feda eden şehit olarak hem kalbimizde hem de bütün adalet saraylarında bir simge isim olarak anılacaktır" diye konuştu.
Davutoğlu ayrıca, teröristlerin saldırı öncesi yurtdışı bazı görüşmeler yaptıklarının tespit edildiğini de aktararak, “Yurtdışında bazı odaklarla temasa geçtiler. Biz bu oyuna ülkeyi kurban etmeyiz. Bir kişi dahi yüzünü örterek molotofkokteyline yönelirse şimdiden uyarıyorum, müsamaha gösterilmeyecektir. Özgürlükler korunacak. Bu saldırının tuzak olduğunu halkımız fark etti" değerlendirmesi yaptı. Başbakan Davutoğlu dün ayrıca, şehit Kiraz'ın Başakşehir'deki evine taziye ziyaretinde bulundu.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ı odasında rehin aldıktan sonra şehit eden iki teröristin eylemden önce bir avukattan yardım aldıkları tespit edildi. Eylemden bir saat önce Kiraz'ın odasına gelen bir avukat, savcı ile görüştü. Bir süre odada kalan avukat, savcının odasından çıkarak koridoru gözetledi. Daha sonra savcının odasına gelen teröristler katibi çıkartarak savcıyı rehin aldı. Polis, DHKP-C'li iki teröriste yardım eden üçüncü kişiyi arıyor. Peki olay nasıl gelişti?
Takım elbiseli iki terörist, avukat cübbesi ve ellerinde çantayla üstleri aranmadan ve x-ray cihazından geçmeksizin sahte avukat kimlikleriyle adliyeye giriş yaptı. Adliye içerisinde keşif yapan teröristler içeride kendilerine yardım eden üçüncü kişiyle görüştükten sonra 6. kata çıktı. Koridorda dolaşarak uygun zamanı kollayan teröristler saat 12:30'da Savcı Kiraz'ın odasına girdi. Kiraz'ın rehin alındığı kısa sürede anlaşıldı. Özel güvenlik görevlileri kapıyı zorlayarak içeri girmeye çalıştı. Kapının tekmelenmesiyle içerideki teröristler de panikleyerek havaya iki el ateş açtı. Bunun ardından odanın bulunduğu koridor başta olmak üzere tüm bina boşaltıldı. Kiraz'ı kurtarmak üzere operasyon başlatan Özel Harekat polisleri, koridoru çembere aldı.
Sağlık ekiplerinin de hazır bekletildiği olay yerinde teröristlerle sağlıklı iletişim kurabilmek amacıyla psikolog çağrıldı. Psikoloğun gelmesiyle teröristlerle saatlerce sürecek görüşmeler de başlamış oldu. Görüşmeler Savcı Kiraz'ın odasının yanındaki odadan gerçekleşti. Teröristler aynı zamanda sosyal medyada da paylaştıkları taleplerinin karşılanmaması halinde Kiraz'ı öldüreceklerini belirtti. Psikoloğun girişimleri sonuçsuz kalınca devreye DHKP-C avukatı Şükriye Erdem girdi. Erdem'den teröristlerle bağlantı kurarak onları ikna etmesi istendi. Erdem ise teröristleri ikna etmek yerine, teröristlerin taleplerinin karşılanması gerektiğini belirtti. Emniyet güçlerinin Erdem hamlesi de sonuçsuz kalınca İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal müzakereye başladı. Kocasakal teröristlerin eylemden vazgeçirebilmek için 6 kez görüşme gerçekleştirdi ancak o da başarılı olamadı.
Teröristler daha sonra CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile görüşmek istediklerini söyledi. Müzakere için elinden geleni yapan emniyet güçleri Sezgin Tanrıkulu'na ulaşarak, bu talebi ona iletti. Tanrıkulu, telefonda geleceğini beyan edip telefon görüşmesini sonlandırdı. Bir süre beklendikten sonra Tanrıkulu tekrar arandı ancak Tanrıkulu'nun telefonuna ulaşılamadı. Tanrıkulu ile görüşmek için bekleyen teröristler telefonda görüştükleri emniyet güçlerine artık beklemeyeceklerini ve Savcı Kiraz'ı vuracaklarını saat 20:25'de ifade etti. Savcıyı vuracaklarını söylemelerinin üzerinden bir dakika sonra ise telefondaki terörist 'sıkıyorum, sıktım' diyerek silahını ateşledi. İçeriden gelen silah sesleri üzerine polis, odaya operasyon düzenledi. İki terörist çıkan çatışmada ölü ele geçirildi.
Teröristlerin ölü ele geçirilmesinden sonra sağlık ekipleri, ağır yaralanan Savcı Kiraz'ı Florance Nightingale Hastanesi'ne götürdü. Hastane yetkilileri, Kiraz'ın hastaneye getirildiğinde solunumunun olmadığını ve kalbinin durduğunu, bir saatlik çabaya rağmen hayata döndürülemediğini beyan etti. Savcı Kiraz'ın 21.55'te öldüğü açıklandı. Çatışmada yaralanan avukat Şükriye Erdem ise hastaneye kaldırıldı.
Daha önce teröristlerin avukatlar aracılığıyla adliyeye silah sokabileceği ihtimali üzerine tartışmalar olmuş ve avukatların da aranması istenmişti, ancak İstanbul Barosu, Çağlayan Adliyesi'ne giriş çıkışlarda avukatların eşyalarının X-Ray cihazından geçilerek kontrole tabi tutulmasına karşı çıkmıştı. Karşı çıkan örgütler arasında DHKP-C de vardı.
Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın katledilmesinden sonra emniyet olay yeri inceleme ekipleri teröristlere ait 7,65 mm'lik Fransız Onlusu diye tabir edilen bir tabanca ele geçirdi. Polisin tespitlerine göre teröristler çatışmada polislere 40 mermi sıktı. Olay yerinde teröristlerin silahından çıkan 40 mermi kovanının yanısıra iki adet dolu yedek şarjör bulundu.
KADİR ÇANKAYA 2015-04-02T03:38:30.9788329+03:00
Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Muhammet Hakkı Kiraz, Adliye Sarayı'ndaki törende metanet yüklü açıklamalarda bulundu. “Vallahi ben sakindim. 'Allah'tan geldi' dedim. 'Takdiri ilahidir, kaderimizde bu vardı' dedim. Oğlum bunu hak etmemişti ama kaderde bu varsa boynumuz kıldan incedir. Biz inanan insanlarız. Hamdolsun gayrimeşru bir yolda değil, namusuyla alnının akıyla, şerefiyle, haysiyetiyle, onuruyla, görevinin başında takdiri ilahi oldu. Ben memnunum, şükrediyorum. Yüreğim de yanıyor ama şükrediyorum" diyen Kiraz, rehin alındığı saatlerde oğlu ile telefonda görüşmesine teröristlerin izin vermediğini anlattı. Törene katılan bazı hakim ve savcılar ile personelin gözyaşlarını tutamadığı görüldü.
KADİR ÇANKAYA 2015-04-02T03:39:04.0885982+03:00
Şehit savcının cenaze törenine birçok muhalefet partisi liderinin katılmaması dikkat çekti. Hem Savcı Kiraz'ın rehin alındığı saatlerde hem de şehit edilmesinin ardından terör örgütü DHKP-C'ye hiçbir şekilde tepki göstermemesiyle dikkat çeken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, taziye için aileyi aramakla yetindi. Kılıçdaroğlu'nun gelmediği törende, MHP lideri Devlet Bahçeli de HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş da Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak da bulunmadı. Başbakan Davutoğlu, törenin ardından yaptığı açıklamada, cenazeye gelmeyen muhalefet liderlerini eleştirdi.
“Siyasileri bir muhasebe yapmaya davet ediyorum. Bahçeli, Kılıçdaroğlu burada yoktular. Milletin acısında yana yana duramayanlar milletin geleceğinde rol alamazlar" diyen Davutoğlu, Kılıçdaroğlu'nun sosyal medyadaki tepki çeken mesajlarını hatırlattı. Davutoğlu, “Kılıçdaroğlu'nun attığı tweetler… Bu saldırı nasıl unutulmayacaksa o tweetler de unutulmayacaktır. Bahçeli'nin yaptığı açıklama da öyle. Cenazeyi defnettiğimiz için söylüyorum, bu ülkenin kaderi hepimizin kaderi. Bu cenazede bulunmayan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli, İç Güvenlik Paketi'ne karşı çıkmışlardır. Şimdi hesap vaktidir. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Bahçeli bugün burada olsaydı bu eleştirileri yapmayacaktım" diye konuştu.
KADİR ÇANKAYA 2015-04-02T03:39:37.3017775+03:00
Hem terör örgütü DHKP-C'ye hem de Savcı Kiraz'ın şehit edildiği terör saldırısına karşı net tavır sergilemediği için halkın büyük tepki gösterdiği medya kuruluşları, dünkü cenaze törenine Başbakanlık talimatı gereği alınmadı. DHKP-C'li teröristlerin propaganda amaçlı yayınladıkları fotoğrafları birinci sayfasına taşıyan ve haberlerinde teröristlere 'eylemci' demeyi seçen Hürriyet, Sözcü, Cumhuriyet ve Taraf gazeteleri ile Samanyolu TV, Bugün TV, Kanaltürk, Kanal D, Doğan Haber Ajansı, CNN Türk, Cihan Haber Ajansı, İMC TV, Eyüp Sultan Camii'ndeki tören alanına sokulmadı. Davutoğlu sözkonusu uygulamaya ilişkin açıklamasında, şunları söyledi:
“Medyanın bir kesimi, daha ailenin acısı dururken o resimleri yayınlama ahlaksızlığını göstermiştir. Gazetecilere akreditasyon talimatını ben verdim. Bir daha olsa bir daha veririm. Basın özgürlüğü kadar önemli olan insanların matemine saygıdır. Bundan sonra herkes dikkat edecek. O basın organlarının bu cenazeye katılma hakkı yoktur. Bazı basın organlarında insani duyarlılık bile göremedim. Evlat acısı yüreğini inmiş ailenin acısı dururken, bu sabah gazeteleri açtığınıza o resimleri, şakağına silah dayanmış resimleri yayınlama ahlaksızlığını, nezaketsizliğini gösterdiler. Bütün bu medya mensuplarına çağrıda bulunuyorum. Özeleştiri yapın; kendi eşiniz, babanız olsaydı acaba ne hissederlerdi?"
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu, Bugün, Cumhuriyet, Posta ve Hürriyet gazetelerine bugünkü yayınlarından dolayı soruşturma başlattı. Gazetelere yöneltilen suçlamalar ise 'Terör Örgütünün Propagandasını Yapmak.' Sözkonusu gazeteler bugünkü nüshalarında şehit edilen savcı Kiraz'ın rehin alındıktan sonra teröristler tarafından çekilen fotoğraflarını yayımlamıştı.
Adalet Sarayı'ndaki törende konuşan İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın mesaisi başında, akla gelmez menfur saldırıya uğradığını ve şehit olduğunu belirterek, “Ruhu şad olsun. Arkasında binlerce Mehmet Selim olduğunu unutmasın. Biz, onun adalet alanındaki mücadelesini en yüksek seviyede yürüteceğiz, söz veriyoruz" dedi. Salihoğlu, adaletin gerçekleşmesinde daha dökülecek kanlar da olsa adaletin gerçekleşeceğini dile getirerek, “Hepimize başsağlığı diliyorum, Türk milletine başsağlığı diliyorum. Allah rahmet eylesin" ifadelerini kullandı. Adalet Bakanı Kenan İpek ise “Teröre karşı tek vücut olmanın zamanıdır. 'Hepimiz Mehmet Selimiz' demenin zamanıdır" diyerek, Türkiye'nin içe kapanacak bir ülke olmadığına vurgu yaptı.
KADİR ÇANKAYA 2015-04-02T03:40:47.2058209+03:00
İpek, “Türk milleti, 3-5 aşağılık terörist saldırısına göz yumacak değildir. Kimse bunun üzerine farklı hesaplar yapmasın. Yıllarca vatan evlatları teröre kurban gitti, şehit oldu. Şimdi kaosla, kendi küçük dünyalarında kurdukları hesaplardan medet umanların yine elleri boş kalacaktır. Tarih boyunca bu millete musallat olan ne kadar hain, ne kadar alçak, ne kadar sahtekar varsa, hepsinin defteri dürülmüş, hadleri bildirilmiş, cezaları verilmiştir. Bu alçak saldırılar üzerinde hesap yapanlar, mesaj vermeye çalışanlar, huzuru bozmak isteyenler de hesap verecek. Hangi deliğe, hangi ine, hangi mağaraya çöreklenirseniz çöreklenin, büyük Türk devleti önünde hesap vereceksiniz, milletin huzuruna çıkacaksınız, adalete hesap vereceksiniz" şeklinde konuştu.
Cenaze törenindeki duygu dolu anlardan biri, Savcı Kiraz'ın oğlu Muhammed'in, babasının cenaze namazını kıldığı anlardı. Başbakan Davutoğlu, savcının oğlunu yayına çağırarak yanaklarından öptü ve yanında durmasını istedi. Dedesi Hakkı Kiraz ile Davutoğlu'nun yanında saf tutan acılı oğlun üzüntülü hali, herkesi duygulandırdı. Davutoğlu o anları, “Oğluyla kucaklaştığımızda aileden aldığımız terbiyeyle nasıl metin durduğuna şahit olduk. Aynı Özgecan'ın ailesi gibi... Bu mesajları alıp bütün medyanın, STK'ların duvarlarına temel ahlakın ilkleri olarak asmak lazım. Bu asil aileye minnet duyuyorum" ifadeleriyle anlattı.
Teröristlerce şehit edilen Savcı Mehmet Selim Kiraz, 1969'da Siirt'te doğdu. Mersin İmam Hatip Lisesi'ni bitiren Kiraz, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. Kiraz ailesinin Mersin'deki komşularından Ferhat Taşın, şehit savcının çalışarak okuduğunu, lisedeyken terzilik yaptığını söyledi. 6 çocuklu ailenen tek erkek çocuğu olan Kiraz'ı başına silah dayanmış halde gördüğü zaman şok olduğunu anlatan Taşın, “Mehmet Selim çok iyi bir insandı. Gazi Ortaokulu ve İmam Hatip Lisesi'nde okurken aynı zamanda terzilik yapıyordu. Çalışarak okudu. Savcıydı ama çok alçak gönüllüydü. Çocuğumuzun başına gelse bu kadar üzülmezdik" dedi. Şehit Savcı Kiraz'ın eskiden görev yaptığı Osmaniye'de ise cezaevindeki mahkumların yakınlarının kullanması için mescit yapımına vesile olduğu ortaya çıktı. Osmaniye Belediye Başkanı Kadir Kaya, “Savcımız çok dürüst ve çalışkan bir vatan evladıydı. Mescitte cuma namazını birlikte kılmıştık" dedi.Oyun aynı oyunŞehit Savcı Mehmet Selim Kiraz için yurdun her yanında gıyabi cenaze namazları kılındı. Rize'deki Şeyh Camii'nde kılınan namaza Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan da eşlik etti. Kiraz için edilen dualar sonrası Erdoğan açıklamasında, “Ülkemiz için, milli birliğimiz ve kardeşliğimiz için dua edeceğiz. Hem fiili hem kalbi olarak daha çok çalışacağız" dedi. Bu arada İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AY-BİR) de hunharca saldırıya ilişkin bir kınama mesajı yayımladı. Mesajında, saldırıyı nefretle kınadıklarını bildiren AY-BİR, İslam coğrafyasının savaş ve terör belası ile uğraştırıldığına ve Türkiye'nin istikrarına darbe vurmaya çalışıldığına dikkat çekti. Açıklamada, “Türkiye bu oyunun değişik versiyonlarını 1980 öncesinde sağ-sol kavgası, 1984'ten sonra da etnik milliyetçiliğe dayalı terör olarak yaşadı ve bunun bedelini 100 milyar doları aşkın ekonomik kaybın yanında kan ve gözyaşı ile ödedi. Oyun aynı oyun. Ülkemiz demokratik sistem içinde büyük bir atılım gayretindeyken, Türkiye'ye patinaj yaptırmak isteyenlere Milletimiz ferasetiyle fırsat vermeyecektir. Özellikle Yeni Türkiye'yi inşa edecek gençlerimizin de yakın tarihimizden ders alarak ülkemizin geleceğine sahip çıkacaklarına inancımız tamdır" denildi.
