|

Avni Lifij

Türk resminin özgün isimlerinden, 1914 kuşağı temsilcilerinden Avni Lifij’in bugüne dek hazırlanan en kapsamlı sergisi “Çağının Yenisi” Sabancı Müzesi’nde ziyarete açıldı. Sergide 41 yaşında hayatını kaybeden ve arşivi kendisi gibi ressam olan eşi tarafından korunan Lifij’in figür, manzara gibi çok sayıda başyapıtı ilk kez izleyiciyle buluşacak.

Seray Şahinler Demir
04:00 - 15/10/2019 Salı
Güncelleme: 01:02 - 15/10/2019 Salı
Yeni Şafak
Lifij, elinde bir sanat kitabı tutarken betimlediği Kırmızı Kitaplı Otoportre’yi 1907’de tamamladı.
Lifij, elinde bir sanat kitabı tutarken betimlediği Kırmızı Kitaplı Otoportre’yi 1907’de tamamladı.

Ne vakit sanatımızı, kendi toprağımızdan, abidelerimizden, hayatımızdan, acılarımızdan alırsak, o vakit sanat yapmış oluruz. Türk sanatı budur. Türk resminin en özgün isimlerinden 1914 kuşağının önemli temsilcilerinden Avni Lifij işte bu sözlerle anlatıyor sanat anlayışını… 1886 yılında doğan ve 1927 yılında hayatını kaybeden, 41 yıllık kısa ömrüne birçok başyapıt sığdıran Avni Lifij’i yakından tanımak, yapıtlarıyla tanışmak için güzel bir fırsat var şimdi önümüzde. Lifij’in bugüne dek hazırlanan en kapsamlı sergisi Sabancı Müzesi’nde ziyarete açıldı. Sanatçının aile koleksiyonundaki 1000’e yakın yapıtından seçilen 800 eser, “Avni Lifij: Çağının Yenisi” sergisinde biraraya geldi. Lifij’in sanatçı kimliğini ilk kez tüm yönleriyle bütünlüklü olarak görmemizi sağlayacak olan sergide otoportre, poşad, manzara figür gibi çalışmalarından örnekler yer alıyor.


ABDÜLMECİD EFENDİ PARİS’E GÖNDERMİŞ

Osman Hamdi Bey’in keşfiyle, Abdülmecid Efendi’den aldığı bursla 11 Ocak 1909’da Paris’e giden Lifij, Fernand Cormon atölyesinde eğitimine çizimle başlamış. (Sergide Abdülmecid Efendi için ayrılan özel bir bölüm yer alıyor. Ayrıca bugün bir sergi mekanı olarak kullanılan Abdülmecid Efendi Köşkü’nün bir duvarını Lifij’in yaptığını öğreniyoruz) Burada aldığı eğitim sanat yaşamını şekillendirmede önemli rol oynamış denebilir. Zira sergide sanatçıya ait çok fazla çizime rastlıyoruz. Her yağlı boyanın bir çizimi olduğunu görmek mümkün.

Avni Lifij’in 1991 yılında hayatını kaybeden eşi Harika Lifij’in özenle koruduğu koleksiyon ölümünün ardından yeğenleri Şazi Sirel ve Belkıs Aksoy’a emanet edilmiş. Sergide bu koleksiyondan alınan eserlere Resim Heykel Müzesi, Milli Kütüphane Koleksiyonu ve özel koleksiyonlardan seçilen tablolar eşlik ediyor. Lifij’in resim ve çizim koleksiyonu ile arşiv malzemeleri ilk kez sergilenmesi bakımından önemli. Meşhur “Pipolu Adam” portresi ise sergide yer alan en önemli eserlerden. Lifij bu tabloyu yaptığında henüz 20’li yaşlarında olmasına karşın kendisini 40 yaşında gibi resmediyor. 41 yaşında öleceğini öngörmüşcesinde... Mareşal Fevzi Çakmak’ın Portresi, Sanatkarın Kendi Portresi gibi sergilenmemiş eserler öne çıkanlar arasında. Sergide ayrıca Lifij ailesinin üyeleriyle birlikte sanatçının Kanuni Türbesi, Şehzadebaşı, Kız Kulesi, Haliç gibi İstanbul resimleri de yer alıyor.

Sanat eleştirilerini ilk kez okuyacağız

  • Sergide sanatçı ve eğitimciliğinin yanısıra bir sanat eleştirmeni olarak Avni Lifij’i de görüyoruz. İlk kez bu sergi için bir araya getirilen, sanat eleştirisi, felsefe, sanat eğitimi gibi konulardaki yazılar dönemin kültür gündemine dair ipuçları veriyor. Bu yazılar arasında yakın dostu Ahmet Haşim ile yaşadığı polemik, sanat eleştirisinin ne olduğu ve sanat eleştirmeninin nasıl olması gerektiğine dair yazıları öne çıkıyor. Lifij’in ayrıca kendisinden yaşça büyük olan ve Feyhaman Duran için söylediği şu sözler de göze çarpıyor: “Feyhaman iyi bir portre ressamı olabilecek günün birinde. Ama daha çok çalışması lazım. Eller önemli. “Avni Lifij: Çağının Yenisi” sergisi 12 Ocak 2020’ye kadar açık olacak.
#Avni Lifij
#Şazi Sirel
#Çağının Yenisi
#Sanat
4 yıl önce