|

Kubbe-i Hadra 61 yıl sonra yenilendi

Uzun bir süredir onarımda olan Mevlânâ Türbesi’nin Kubbe-i Hadra çinileri, Şeb-i Arus’a yetiştirildi. 61 yıl sonra yenilenen kubbedeki 8 bin parçalık çalışmayı, çini ustası Kemal Güler ve hüsnühat sanatçısı Nihat Kağnıcı Yeni Şafak için anlattı.

Halime Kirazlı
00:00 - 20/12/2021 Pazartesi
Güncelleme: 22:50 - 19/12/2021 Pazar
Yeni Şafak
Kubbe-i Hadra
Kubbe-i Hadra

Her yıl 17 Aralık’ta düzenlenen halk arasında Şeb-i Arus olarak bilinen Mevlânâ’nın vefat yıl dönümü törenleri bir yıl aradan sonra yeniden düzenlendi. 7-17 Aralık tarihleri arasında Konya’da gerçekleştirilen anma etkinlikleri, şiir, resim, fotoğraf yarışmalarının yanı sıra tasavvuf konserleri ve sema törenleriyle Hz. Mevlânâ’nın ve tasavvuf anlayışının öğretileri anlatılmaya çalışıldı.

748. Vuslat Yıl Dönümü Uluslararası Anma Törenleri kapsamında türbenin simgesi olan
Kubbe-i Hadra’nın onarımı da tamamlandı.
Geçen sene kapsamlı bir çalışma için onarıma alınan kubbenin çinileri yenilendi.

n son 1960 yılında onarım geçiren kubbenin yenileme çalışmasında görev alan, çini ustası Kemal Güler ve hattat Nihat Kağnıcı çalışmalara ilişkin bilgiler aktardı.

8 BİN PARÇA ÖZEL ÇALIŞILDI

Kubbe-i Hadra’
nın çinilerini yenileyen çini ustası Kemal Güler, kubbede yaklaşık 8 bin parça çini kullanıldığını söyleyerek, kubbede çini kullanımının 13. yy Selçuklu geleneği olduğunu belirtiyor. “Bir çini yedi farklı işlemden geçiyor. Yaklaşık 3 aylık bir sürede hazır hale geliyor. Mevlânâ Türbesi, Türkiye’de çini kullanılarak yapılan ilk türbe kubbesi. Dünyada çini kullanılan başka örnekler var ama kubbede çini kullanımının Türkiye’deki tek örneği diyebiliriz.”


KUBBE ARTIK SANAT ESERİ

Kubbenin kıvrımlı yapısı nedeniyle tamamı 8 bin parçadan oluşan çiniler, özel olarak yapıldı. Sökme, ölçme, tasarım ve montajla birlikte tam 1,5 yılda bitirilen kubbenin çinileri için toplamda 20 kişilik bir ekip çalıştı. Güler, “Bir kısmı müzede sergilenmek için, bir kısmı ise devlet erkanına hediye edilmek üzere ayrıldı. Geriye kalan çinilerse geleneğe göre türbenin bahçesine gömüldü. Eskiden de onarım sonrası çiniler bahçeye gömülürmüş” dedi.

K
ubbe-i Hadra’
nın yazı kuşağındaki Ayet-el Kürsi’yi yeniden yazan hat sanatçısı Nihat Kağnıcı da çalışmalarını şöyle özetledi: “Kubbenin önceki halinde bulunan eski yazının bir kopyasını aldık, detaylı fotoğraflayarak bir rapor hazırladık. Eski yazı sanat değeri taşımıyordu, bilim kurulu yeniden yazılmasına karar verdi. Toplam 192 çini panosuna yazı ve desenleri yerleştirdik.”

Daha önceki yazının 1960’daki onarımda uygulandığını söyleyen Kağnıcı, yazı sürecinin 2,5 ay sürdüğünü dile getirerek sözlerini şöyle tamamladı: “Kubbenin dış çinileri söküldü, zemin sağlamlaştırması yapıldı. Yenilenen kubbenin yazı kuşağı hesaplanıp yazı bu ölçülere uygun hale getirildi. Çalışmaların çoğunu uyum sağlasın diye kubbe üzerinde sürdürdük.”


Konya’ya iki yeni müze

  • Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, bir arkeoloji ve etnografya müzesi hazırlığı içinde olduklarını ifade ederek “Mevlânâ Müzesi’ndeki bazı eserlerin sergileneceği yeni bir müze çalışması yürütüyoruz. Türbeye girmeden önce Hz. Mevlânâ’nın öğretisini insanlara anlatalım istiyoruz. Hz. Mevlânâ’nın anlattığı şey İslam’ın kendisi. ‘Hz. Muhammed’in ayağının tozuyum’ diyor. Bizim bunu anlatmamız lazım. Öte yandan Hz. Mevlânâ’nın babası Bahaddin Veled’in ders verdiği medresenin birebir aynısının bulunacağı bir karşılama merkezi yapmayı hedefliyoruz. Planı da mimar Hilmi Şenalp Bey çiziyor” diye konuştu.

#Konya
#Mevlana
#Kubbe-i Hadra
#Şeb-i Arus
#Uğur İbrahim Altay
#Nihat Kağnıcı
2 yıl önce