|
Pencereleri açalım...

İhanet Belgesi''nin orijinalini savcıya gönderen subayın ihbar mektubunda “İrtica ile Mücadele Eylem Planı”nın dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Org. Hasan Iğsız''ın emri ile hazırlandığından bahsediliyor!

Şu anda 1. Ordu Komutanı olan Org. Iğsız, mektupta “cuntanın kilit isimlerinden biri” olarak tanımlanıyor.

*

Başka?

2007''de dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı olan Org. Ergin Saygun''un emri ile (bazı akademisyenlerle ve kimi CHP yöneticilerinin katkısıyla) Bilgi Destek Dairesi''nce hazırlanan çok sayıda “kamuoyunu yönlendirme” amaçlı belgenin de cuntanın işi olduğu vurgulanıyor.

Saygun, son YAŞ''ta emekli olmadan önce 1. Ordu Komutanı idi.

27 Nisan “sanal” muhtırası “emir komuta zinciri dışında” internette yayınlandığı esnada Org. Saygun Genelkurmay İkinci Başkanı idi.

Saygun''un bu görevde iken Kasım 2006''da Zeyno Baran''la Washington''da görüşmüş olduğunu…

Hemen ardından, 2006''nın Aralık ayı başında da Newsweek dergisinde Baran''ın “Türkiye''de “darbe toto” oynadığı yazısının yayınlandığını hatırlıyor olmalısınız…

Zeyno Baran, o yazıda “Türkiye''de 2007''nin Nisan ayında darbe olma ihtimali yüzde 50” diyerek bir kehanette bulunuyor; bu öngörüsünü de “üst düzey bir general”e dayandırıyordu…

(Yeri gelmişken, o günlerde kimi muhafazakar yazarların Zeyno Baran''ı “Demokrattır” diyerek kollayan, savunan yazılarını da ibretle okumuştuk.)

Yine hatırlayacaksınız, 2007 Haziran ayında da Baran''ın Türkiye masasında görev yaptığı Hudson Enstitüsü''nde pişirilen o müthiş “karanlık senaryolar” gündeme damgasını vurmuştu.

*

Şimdi, bir başka pencere açıp iki “sürpriz” veya “tesadüf” ziyaretin ilginçliği üzerine düşünelim:

1. Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız pazartesi günü yani -ihbar mektubunun basında çıktığı gün- İstanbul Emniyet Müdürü''nü ziyaret etti. Ziyaret sonrasında “Nezaket ziyaretiydi” demekle yetinildi.

Başka?

Ergenekon operasyonunun on ikinci dalgası gerçekleştiğinde de (13 Nisan 2009) dönemin 1. Ordu Komutanı Org. Ergin Saygun İstanbul Emniyeti''ne “sürpriz” bir ziyarette bulunmuştu.

*

Pencereleri açmaya devam ediyoruz…

İhbar mektubunu yazan subay, geçen haziran ayında belgenin fotokopisi basına yansıdığında “temizlik” çalışması yapıldığını da anlatıyor.

“Belge ve bilgisayar kayıtlarının imha sürecinin Org. Saygun''un özel sekreteri bir kurmay albay tarafından bizzat takip edildiğinden söz ediyor…

(Org. Saygun''un o günlerde 1. Ordu Komutanı olduğu dikkate alındığında, söz konusu kurmay albayın görevine Org. Iğsız döneminde de devam ettiği anlaşılıyor!)

*

İhbar mektubunda yer alan şu son derece çarpıcı satırlara bir bakalım:

“Sayın Savcım, maalesef önceleri doğru olduğuna inandığım ancak şu anda içinde bulunmaktan pişmanlık duyduğum -kendi vatandaşına psikolojik harekat uygulayan ve buna da ''bilgilendirme faaliyeti'' şeklinde maskeleyen- cunta oluşumunda birçok arkadaşımla birlikte görev aldım. (..)

Medyanın bilmediklerini, benim gibi Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı bünyesinde görev yapan arkadaşlar yani bu faaliyetleri bizzat planlayan ve icra eden kişiler çok yakından biliyoruz.

Bilgi destek personeli olarak bizzat olayların içerisinde -Aktütün''de, Dağlıca''da, Poyrazköy''de, Çukurca''da ve daha birçok yerde- olduğumuz için gerçekler tüm çıplaklığıyla bilinmektedir…”

*

Tam bu noktada, biraz geriye akla ziyan bir ödül törenine gidelim…

21 Ekim 2007''de Dağlıca''da 13 askerimizin şehit olduğu, sekizinin de rehin alındığı PKK baskınından on beş gün sonra…

Saldırıya uğrayan birliğin komutanı Yarbay Onur Dirik''e plaket verildiği ortaya çıkmıştı!

Yaralı askerler, tabur komutanı Dirik''in saldırı anında köyde düğünde olduğunu söylemişlerdi. Üç bölük komutanını izne ya da istirahata gönderdiğini de Dirik açıklamıştı.

Görev ihmali nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulan yarbayı plaket vererek ödüllendiren kimdi peki?

-Dönemin 2. Ordu Komutanı Org. Hasan Iğsız!

*

Bitmedi: Arkası Yarın…

15 yıl önce
Pencereleri açalım...
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?