Evlilik programları sahte mi?

Hatice Saka
00:0021/03/2009, Cumartesi
G: 20/03/2009, Cuma
Yeni Şafak
Evlilik programları sahte mi?
Evlilik programları sahte mi?

Özel kanallar ve internet yokken eş bulamayanları evlendirmenin öncüsü olan 27 yıllık Bilgi Form Aile ve Evlilik Danışma Merkezi'nin kurucusu Selim Bay, televizyondaki evlendirme programlarının müşterilerinden yararlanmak istediğini, izin verilmeyince ajanslardan oyuncu bulup televizyona çıkardıklarını söyledi

Televizyon kanallarında yayınlanan evlilik programları çılgınlığına her gün bir yenisi ekleniyor. Gelin-kaynana programlarının ardından “Dest-i izdivaç”, son olarak da yemek ve evlilik konseptini birleştiren “Damat Beğendi” yeni programlar arasında. Bu programların, katılanlar ve izleyenler üzerindeki olumsuz etkileri uzmanlar tarafından defalarca dile getirildi. Ancak her gün televizyon ekranlarında milyonların önünde evlendirilmeye çalışılan insanların traji-komik hikâyelerine şahit olmaya devam ediyoruz. Aile ve evlilik kurumunun ciddiyetini sarsan bu girişimlerin bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği belirsizliğini korurken, 27 yıldır evlendirme görevini itinayla sürdüren ilginç bir kuruluşun kapısını çaldık.

Türkiye'nin ilk ve tek yasal evlilik şirketi Bilgi Form Aile ve Evlilik Danışma Merkezi, şimdiye kadar binlerce insanı evlendirmiş. Merkez, İstanbul Ticaret Odası'ndan resmen “evlendirme meşgalesiyle uğraşır" belgesi alan tek şirket olma özelliğini 27 yıldır koruyor. Şirketin kuruluşundan beri başında olan Selim Bay'ın televizyonlarda sayıları giderek artan evlilik programlarıyla ilgili bir iddiası var. Bu programlara katılanların evlenme niyeti taşımadığını öne süren Bay, katılımcıların çoğunun ajanslardan ayarlanan oyuncular olduğunu söylüyor. Bazı programların kuruluşlarına gelerek müşterilerini programa çıkarmak istediklerini söyleyen Bay, “Biz izin vermeyince gidip ajanslardan oyuncu bulduklarını biliyoruz” dedi. Almanya'daki bir kuruluştan esinlenerek Türkiye'deki merkezi kurduklarını belirten Bay, “Biz başladığımızda özel televizyon kanalları ve internet yoktu, mektup yoluyla adaylarımız bize ulaşıyordu. İlk on yıl kimseden ücret almadık. Uzun yıllar insanların güvenini kazanmak için uğraştık ve başardık. Türkiye'nin her yerinden hatta başka ülkelerden başvurular alıyoruz” diyor.


BAŞVURANLARIN YÜZDE 90'I ÜNİVERSİTE MEZUNU

Evlenmek isteyen adaylar internetteki bilgi form sitesindeki başvuru formunu dolduruyor ve bir yıllık adaylık için 240 lira ödüyorlar. Formları değerlendirmeye alan şirket yetkilileri kişinin ev adresine daha kapsamlı bir bilgilendirme formu gönderiyor ve süreç başlıyor. Ailesinden gizli başvuru yapan adayların işini kolaylaştırmak için şirket, evliliği çağrıştırmayan Bilgi Form adını kullanmayı için tercih etmiş. Binlerce aday arasından birbirine uygun olan çiftleri bulmak kolay değil elbette. İlk etapta bilgisayar otomatik olarak bir eşleştirme yapıyor. Bu sonuçları değerlendirmeye alan yetkililer yılların verdiği tecrübeyle kimin kime uygun olduğuna karar veriyor. Psikologlar ve sosyologlar evlendirilmesi düşünülen adaylar belli olduktan sonra devreye giriyor. Çiftler belirledikleri bir yerde buluşuyorlar ve gerisi artık onlara kalıyor. Evlilik merkezinde gördüğümüz başvuru formları ise bizi şaşırtıyor. Öğretmen, doktor, bankacı, mühendis, ev hanımı, işletmeci, mimar çoğu üniversite mezunu yaşı 24-35 arasında değişen yüzlerce insan evlenmek için sıraya girmiş. İnternet üzerinden yapılan başvuruların dışında yanına annesini babasını alıp gelenler, evlendikten sonra bile bunu kimseyle paylaşmayanlar da oluyor.


EVLİLİK PROGRAMLARI SAHTE

Yaptıkları işi ciddiye aldıklarını söyleyen Bay, aile yakınlarının üstlendiği misyonun daha büyütülmüş haline hayat verdiklerini dile getiriyor:' Dinimizce de makbul olan hayırlı bir işe aracı oluyoruz. Büyük kentlerde akrabalık, komşuluk ilişkileri zayıfladığı için insanlar birbirlerine ulaşmakta zorlanıyor. Adaylarımızla dost oluyoruz, onlara akıl verip yönlendiriyoruz. Her konuyu adayla tartışıyoruz, onu bir çocuğumuz gibi görüp keşfediyoruz. Çünkü insanların böyle bir yakınlığa ihtiyacı var.' Selim Bay şu ana kadar evlendirdikleri çiftlerden hiçbirinin boşanmadığını söylüyor ve biz aşk değil mantık evliliğine aracı oluyoruz diyor.

Merkez ilk kurulduğu yıllarda tüm medyanın ilgi odağı olmuş. Gazeteler manşetten duyurup uzmanlar bu konuyu enine boyuna tartışmış. İlk evlendirdikleri çiftlerin tüm gazetelere gönül rahatlığıyla röportaj verdiğini, kimliklerini gizlemekten çekinmediklerini dile getiren Selim Bay, son dönemde artan evlilik programlarının bu işi suiistimal ettiğine dikkat çekiyor: 'Hemen hemen her başlayan evlilik programı için bize teklif geldi. Adaylarımızı programlarına çıkarmak için ikna etmemizi istediler. Asla bunu kabul etmedik. Çünkü bizim çalıştığımız insanlar çok saygın. Programlara katılan kişilerin de gerçekten evlilik maksadı ile çıktıklarını sanmıyorum. Çoğunun ajanslardan ayarlanan oyuncular olduğunu biliyoruz. '


Oyuncuya ihtiyacımız yok

Bu iddialara cevap veren program yapımcıları Bilgi Form Evlendirme Merkezi Başkanı Selim Bay'ın iddialarının hiçbir haklı gerekçeye dayanmadığını söylüyor

Mustafa Aktaş (Flash Tv Dest-i İzdivaç Programı Yapımcısı):
Dest-i izdivaç programlarını ilk başlatan Flash Tv oldu. Bizden sonra çok fazla taklit programlar türedi. Onların ajanslardan ayarladıkları oyuncuları ekrana çıkarıp çıkarmadığı konusunda bir bilgim yok. Bizim programlarımızı soracak olursanız şimdiye kadar böyle bir şey yaşanmadı. Çünkü ihtiyacımız yok. 34 düğün yaptık, daha sırada bekleyen beş bin başvuru var. Ekrana çıkaracağımız adayları da çok titizlikle seçiyoruz. Resmi kurumlardan evli olup olmadığını öğreniyoruz. Kimlik fotokopisi ve mukavetname alıyoruz. Ön görüşme yapıyoruz, Flash Tv halkla içi içe olan bir televizyon kanalı bu nedenle bizim oyuncu ayarlamaya ihtiyacımız yok.

Sergin Akyaz (ATV Damat Beğendi Programı Yapımcısı):
Şu anda ekranda yayınlanmakta olan pek çok yarışma projesi mevcuttur. Bu iddiaları bizler de duymaktayız ancak biz Damat Beğendi isimli programımızda tamamen halktan yarışmacılarla çalışarak daha doğal ve gerçek şeyler yansıtmak istediğimizden cast oluşturarak projeyi devam ettirmemiz söz konusu değildir.

Programlarda halk aşağılanıyor

Evlilik programlarının toplum üzerinde ne tür etkiler bıraktığını sosyolog, psikolog ve aile koruma kuruluşlarına sorduk
Erhan Özden (Evlilik ve Psikolojik Danışmanlık Enstitüsü Uzman Psikolog):
Evlilik programları sizin için ilgi çekici kılan nokta o insanlarla özdeşim kuruyor olmakla birlikte onları belirli bir rakımdan izlersiniz ve yüzünüzde alaycı bir ifade vardır. Bir beyaz Türkler-siyah Türkler sahnesi yine karşımızdadır; sunucu ve izleyiciler bembeyaz Türkken, arenaya sürdüğümüz gladyatörlerimiz siyah Türklerdir. Başka türlü evlenememiş gariplerdir onlar. Programa katılanlar bile bunu bilir, hepsinin üstünde bu garipliğin izleri vardır. Bu seyredenler için öyle acıklı bir duygudur ki kimse bunu kendine bile itiraf edemez. Siz aslında sahnedekilere yönelik gizli bir küçümseme hissi yaşarsınız, bunu onlar da bilir siz de, ama çığlık çığlığa susmak ve herkesin kendi konumuna razı olmasıyla devam eder senaryo.

Çiğdem Demirsoy (Uzman Psikolog):
Evliliği algılayış ve evlilikte beklentiler büyük ölçüde içinde yetişilen aileden ve yakın çevreden etkileniyor. Bu nedenle bu tür programların evlilik ve aile kurumuna direkt olarak etkisi olduğunu düşünmüyorum. Bu tür programlar çoğunlukla sonuçta katılan kişilere bir takım kazanımlar vaat ediyor ve kişiler aslında çoğunlukla kısa ve kolay yoldan para ve ün kazanmak gibi motivasyonlarla katılabiliyor ya da motivasyonları bu olmasa da bir süre sonra bu kişiler sürekli medyada yer alan, göz önünde olan, konuşulan kişiler olabiliyor.

Süheyb Öğüt (Sosyolog):
Son zamanlarda ekranlara taşınan çöpçatanlık programlarının bir ölçüye kadar geleneksel görücü usulünün yeni -daha doğrusu modern- bir versiyonunu teşkil ettiklerini söylemek mümkün. Fakat tekrar etmek gerekirse bu programlar ancak bir ölçüye kadar görücü usulüne tekabül etmektedirler. Zira görücü usulünde aslolan evlilik adaylarının ailelerinin birbirlerini doğrudan ya da dolaylı olarak tanımaları, bilmeleridir…

Gülsüm Kurt (Aileyi Koruma Derneği Başkanı):
Bir çok televizyon kanalında evlilik programları var. Bazıları belirli bir seviyeyi tutturmuş durumdalar bazıları ise yozlaşmış öğeleri taşıyorlar. Bu programlar aracılığıyla yapılan evlilikler uzun ömürlü olur mu bunu zaman gösterir. Bence evliliği sürdürmek için insanların başvurdukları yöntemler ve kullandıkları referanslar daha önemlidir. Dikkatle takip edildiğinde evlilik programlarına başvuranların çoğunun eş bulamadığı görülecektir.