Tarih akademiden mi öğrenilmeli yoksa popüler tarih olarak adlandırılan ve konuların daha sade anlatıldığı kitaplar okunsa da yeterli olur mu? Ya diziler üzerinden bir tarih bilgisi kazanımı ne kadar sağlıklı olur? Osmanlı Devleti’nde kölelerin statüsü nasıldı? Peki ya Harem orası nasıl bir yerdi? Yukarıda da sıralamış olduğum bu soruların cevapları ve daha fazla kısa süre önce Timaş Yayınları’nın katkılarıyla okuyucuları ile bulaşan ve Y. Hakan Erdem’in tüm söyleşilerini kapsayan “Sözden Kalanlar” kitabında bulabilirsiz.
Boğaziçi ve Oxford Üniversitesi gibi köklü eğitim kurumlarında eğitim gören Y. Hakan Erdem tarihçi ve yazar kimliği ile adından sıkça bahsedilen ve özellikle “Tarih-Lenk” isimli eseriyle ilgileri üzerine çekmiş bir tarihçidir. Erdem bu eserinde ünlü birçok tarihçinin kitaplarını inceleyerek yaptıkları hata ve kusurları tespit etmiş aksak bir tarihin ne kadar zalim olabileceğini göstermiştir.
RÖPORTAJLAR BİR ARADA
Hakan Erdem ile uzun yıllardır yapılmış olan tüm röportajlar Timaş Yayınları’nın çalışmaları sonucunda toplanabilmiş ve biz tarih okuyucuları için içerisinde “bir tarihçinin nasıl olması gerektiği, tarihin ne olması gerektiği, popüler tarihin ne boyutlara geldiği, Osmanlı ve Cumhuriyet arasındaki geçişi, Osmanlı Haremi ve Osmanlı Köleciliği” gibi birçok enfes konuyu içerisinde barındıran çok doyurucu bir eser ortaya çıkartılmış. Kitapta yer alan sorular o dönem popüler olmuş tarih konuları üzerinden giderken Hakan Erdem’in sorular karşısında verdiği kapsamlı ve yetkin cevapları kitabın her sayfasında okuyucunun konuları daha iyi anlamasına yardımcı olmaktadır.
Üç bölümden oluşan Sözden Kalanlar isimli eser kendi içerisinde konularına göre kronolojik bir sıra takip etmektedir. İlk bölümde Hakan Erdem’in Tarih ve Tarihçilik kimliğine yer verilen eserde özellikle tarihçinin “Tarih-Lenk” isimli eserinin tarih camiasında olan çok ciddi etkileri ve bunun yankılarından bahsedilmekte ilerleyen söyleşilerde ise Erdem’in Türkiye’de tarih yazarı olarak eser veren gazeteci ve meslekten tarihçi olmayan kişilere yönelttiği eleştiriler bulunmaktadır. Oldukça ilgi çeken söyleşilerin yer aldığı bu bölüm birçok tarih okuyucunu ve tarihçiyi etkisi altına alarak okudukları kitapları gözden geçirmelerini sağlayacaktır.
İkinci bölümde ise Hakan Erdem’in roman yazarı kimliği üzerinde durularak tarihin nasıl kurgulaştırıldığı konunun uzmanı ağzından okuyuculara aktarılmıştır. Üç adet romanı bulunan yazarın yazma süreci ve planlamasına da değindiği bu söyleşilerde eline kalem almak isteyen birçok kişi için oldukça iyi bilgiler sunmaktadır.
Üçüncü bölümde ise Hakan Erdem’in tarihçi ve romancı kimliklerinden uzaklaşmadan verdiği eğlenceli söyleşiler bulunmaktadır.
Son dönemlerde tarihin hemen hemen her ortamda konuşulduğu ve birçok kesim tarafından kitaplardan, televizyon programlarından ve dizi-filmlerden takip edildiği bu süreçte Hakan Erdem gibi konunun uzmanlarının birçok alanda yetkin bilgilerinden yararlanılarak oluşturulan, tarih ve tarihçilik adına ilerisi için oldukça önem taşıyan bir kitap.
