Başımızı biraz kaldırıp başka konulara, başka sorunlara yönelmeye ihtiyacımız var. Bu biraz zor olsa da ülkemizin başka gerçekleri olduğunu dikkate alarak hareket etmemiz gerekiyor. Irak ile yapılmaya çalışılan petrol anlaşması, Japonya ile yapılan nükleer enerji anlaşması her biri bir ülkenin günlerce gündemini işgal etmesi gerekirken bizde son olaylardan dolayı nerede ise yan gözle bile bakmıyoruz.

Ayrıca dışarıda Almanya"da Hamburg"ta yaşanan olaylar, Mısır referandumu, hepsi bizden ilgi bekliyor ama başımızı kaldırmaya fırsat bulamıyoruz. Özellikle Hamburg"ta yaşananların Gezi olayları ile karşılaştırmalı tam bir ibretlik vaka olarak ele alınıp değerlendirilmesi gerekiyor.

Biz şimdi gündemin hararetinden Türkiye ekonomisine yönelelim. Yaşananlara baktığımızda görüyoruz ki ekonomimiz sadece küresel krizle mücadele etmiyor maalesef. İçeride yaşadığımız sorunlar sadece siyasal açıdan bizi etkilemiyor, bütçe, büyüme rakamları ve diğer yatırım enstrümanları üzerinde ciddi etkiler bırakıyor.

Bu durum Maliye bakanının açıklamalarından sonra sorulan sorulardaki dershane, operasyon vb sorulara bakıldığında, basının bile bütçe rakamlarına konsantrasyonundan uzak olduğunu gösteriyordu.

Buna rağmen geçen yılın ekonomik sonuçlarını açıklayan Maliye Bakanının verdiği rakamlar yaşanan olayların ekonomi üzerinde etkilerinin olabildiğince azaltıldığını gösteriyor.2013 bütçe rakamlarındaki başarı ve büyüme rakamının yüzde dörtler çerçevesinde gelecek olması bir açıdan bunu teyidi durumunda. Açıklanan işsizlik verilerindeki tek haneli rakamlarda bu gerçeği teyit ediyor.

Rakamlara baktığımızda vergi gelirlerinin yüzde 17 artış ile 326 milyar TL olması, buna rağmen bütçe açığının beklenenin altında 33 milyar yerine 18 milyar TL civarında gerçekleşmesini bir başarı olarak değerlendirmek ve hakkını teslim etmek gerekiyor.

Harcamalar açısından bakıldığında, bütçe harcamaları içinde eğitimin yüzde 23 ile ilk sırayı alması ardından sağlık ve sosyal harcamaların yüzde yirmiler ile ardından gelmesi verdiğimiz vergilerin geri dönmesi açısından önemli.

Yüzde dört büyüme az gibi görünse de gelişmekte olan ülkeler ortalamasının nerede ise bir puan üzerinde olacak olması küresel ekonomi içinde büyüme rakamımızı önemli kılıyor.

Yılın son günlerine gelen operasyonun ve kalkışmanın 2014 için ekonomiye olası etkilerini ise görmek ilk çeyrek rakamlarını beklemek zorunda kalacağız. Peşinen bu etkinin ciddi olabileceğini, yılın geri kalan üç çeyrek performansının yılın tamamında büyüme tarafını daha fazla etkileyeceğini söylemek mümkün. Seçimler ve ekonomi; 2014 zorlu bir yıl olacak.