Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri, yeniden öz kimliğine kavuşuyor. Güvenlik nedeniyle bölgeyi terk eden çiftçiler evlerine dönüyor. Terör yüzünden yıllardır adeta baharı ve yaylayı unutan halk, şimdi mevsimin tadını çıkarıyor. Tarım ve hayvancılık da canlanıyor.
Uzun yıllar terörün gölgesinde kalan Doğu ve Güneydoğu bölgeleri, PKK’nın silah bırakmasıyla birlikte yeniden huzura kavuştu. Güvenliğin sağlandığı kırsal alanlarda ise yıllardır sekteye uğrayan tarım ve hayvancılık faaliyetleri yeniden canlanmaya başladı. Bölgenin en önemli geçim kaynağı olan küçükbaş hayvancılık, yeniden eski günlerine dönmenin sinyallerini veriyor. Yeni Şafak’ın konuştuğu hayvan yetiştiricilerinden biri olan Muş Keçi-Koyun Yetiştiricileri Birliği Başkanı Ferhat Salkım, "Terörün bitmesiyle birlikte bölgemizde büyük bir huzur ortamı oluştu. Güvenlik nedeniyle evini terk eden birçok çiftçi şimdi yeniden yaylara dönmeye başladı" dedi.
1 MİLYON OLAN KÜÇÜK BAŞ SAYISI SENEYE 2 MİLYONU BULUR
Salkım, son dönemde kırsalda gözle görülür bir hareketlilik yaşandığını belirterek, "Muş’ta şu an yaklaşık 1 milyon küçükbaş hayvan bulunuyor. Önümüzdeki yıl bu sayıyı 2 milyona çıkarmayı hedefliyoruz" dedi. Salkım, bölgedeki doğal meraların ve coğrafi koşulların hayvancılık için son derece elverişli olduğunu vurgulayarak, bu potansiyelin uzun vadede hem bölge halkına hem de ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağını ifade etti. Terörün bitmesiyle birlikte Kurban Bayramının da ayrı bir huzur içerisinde geçtiğini belirten Salkım, "İnsanlar rahatça yaylalarına çıkıp kendi kurbanlarını kesebildiler. Bunu önceden hiçbirimiz yapamazdık" şeklinde konuştu.
90'LAR ÖNCESİNDEKİ BEREKETLİ VE VERİMLİ ÜRETİME DÖNÜŞ
Muş’un hayvancılığa son derece elverişli olduğunu vurgulayan Ferhat Salkım, Kurban Bayramı’nda birçok büyükşehrin kurbanlık ihtiyacının bu bölgeden karşılandığını söyledi.
Bitlis Alikan Aşireti Kanaat Önderi Sait Şimşek ise 1990’lı yıllara kadar bölgeden Orta Doğu’ya hayvan ve et ihracatı yaptığını belirterek şu ifadeleri kullandı: "PKK’nın saldırıları nedeniyle halk tarım ve hayvancılığı bırakmak zorunda kaldı. Üreticiler yok pahasına hayvanlarını sattı. Türkiye kendi et ihtiyacını bile karşılayamaz hale gelerek ithalata yöneldi. Oysa ki geçmişte bu sektörlerin milli gelire katkısı, bugün ithalata ödenen bedelin en az 10 katıydı." Sait Şimşek, huzur ortamının sağlanmasıyla birlikte bölgenin tekrar canlandığını ve bunun sürdürülebilir olması için devletin daha güçlü destekler sunması gerektiğini aktardı.
DEVLET TEŞVİKLERİ STRATEJİK ÖNEMDE
- Devlet teşviklerinin daha da önemli hale geldiğini kaydeden Diyarbakır Keçi-Koyun Birliği Başkanı Abdullah Çetinkaya ise şöyle konuştu: "Bu bayram, önceki bayramlara nazaran çok daha huzurlu geçti. Terörün bitmesiyle birlikte bölgemizde güvenlik arttı ve insanlarımız bayramı huzur içinde kutladı. Doğu Anadolu, geçimini büyük ölçüde hayvancılıkla sağlayan bir bölgedir. Ancak PKK’nın terör faaliyetleri döneminde bu meslek ciddi şekilde zarar gördü. Kırsalda yaşayan insanlarımız çatışmalar nedeniyle göç etmek zorunda kaldı. Hayvan otlatacak güvenli alanlar kalmadığı için üretim, potansiyelinin çok altına düştü. Artık halkımız kendi geçim kaynağını özgürce sürdürmeye başladı."
