|

Bana göçmenliği anlat

Neel Mukherjee’nin Özgür Topraklar adlı romanı, “Göçmen mi ? Biz göçmen değiliz ki! Hayaletiz biz, başka bir şey değil, hayalet!”Avusturya sınırındaki Suriyeli bir mültecinin bu sözleriyle başlıyor. Guardian, New York Times gibi gazetelerin çoksatar listelerinde yer alan roman; Hindistan’da yaşayan beş farklı karakterin kesişen kaderlerini ve göçmenliği ele alıyor.

Hatice Saka
04:00 - 15/01/2020 Çarşamba
Güncelleme: 21:00 - 14/01/2020 Salı
Yeni Şafak
Özgür Topraklar Neel Mukherjee Çeviri: İrem Uzunhasanoğlu Timaş Yayınları Kasım 2019 334 sayfa
Özgür Topraklar Neel Mukherjee Çeviri: İrem Uzunhasanoğlu Timaş Yayınları Kasım 2019 334 sayfa

Hindistan doğumlu yazar Neel Mukherjee, son romanıyla ilk defa Türkçe olarak okurlarla buluşuyor. Mukherjee’nin Özgür Topraklar adlı kitabını Timaş Yayınları, İrem Uzunhasanoğlu’nun çevirisiyle Türkçeye kazandırdı. Guardian, New York Times gibi gazetelerin çoksatar listelerinde yer alan roman; Hindistan’da yaşayan beş farklı karakterin kesişen kaderlerini konu alıyor. Kahramanlar bazen isimleri ve bazen de yaşadıkları mekanlarla birbirlerinin hayatından teğet geçiyor. Yazar, bunu yaparken de Hindistan’ın geleneksel kültürünün güzellikleri yanında, halkının hayatını cehenneme çeviren yönlerini de anlatmayı ihmal etmiyor. Hiç bir öyküye isim vermeyen Hint yazar, şahıslar, evler, sokaklar değişse bile ortak bir kaderi ve acıyı yaşayanlara dikkat çekiyor.

HİNT YEMEĞİ DİYE BİRŞEY YOKTUR

Mukherjee, göç ve iltica konusunu romanın merkezine alıyor Yoksulluk, baskılar, kendi öz kültüründen koparılma, uyum sorunu, iki farklı kültürü bir arada yaşamanın zorlukları, yabancılaşma ve bunların getirdiği sosyal problemler. Tüm bu konuları, birbirinden farklı hayatlar yaşayan karakterler üzerinden aktarmayı başarıyor. Yazar, hayalleri ve tutkularının peşinden göç eden ya da edemeyenleri başarılı bir şekilde yansıtmayı başarıyor. Öykülerden birindeki aşçının, “Hindistanlılar asla ‘Hint Yemeği’ diye bir şey olmadığını çok iyi bilirler, birbirinden farklı, hatta bazen epey farklı yöresel yemekler vardı. Bu batı tarafından yapılmış olan bir genellemedir.”bu sözleri Batı’nın kendisinden olmayan karşı önyargılı tutumunu ortaya koyuyor.

Romandaki bir diğer karakter ise göçün gelecek nesiller üzerine etkisini ise şu sözlerle özetliyor: “ Oğlu Amerikalı’ydı, kendisi gibi ölmüşlerin hayaletlerinin hikayeleriyle büyümemişti, kendisi gibi bu hikayeleri Kalküta’daki evlerinde teyzesinin kucağında otururken dinlememişti , biraz daha büyüyünce de çocuk kitaplarında bunları okumamıştı.” Başka bir öyküde evlerindeki hizmetçiye göçmenlikle ilgili gerçekleri anlatmak isteyen bezmiş biri çıkar karşımıza ve şu ifadeleri kullanır: “Ona göçmen olmayı, işçiliği, yaşamı, evleri, maaşları ve sınıfsal farklılığı anlatmak bir an aklımdan geçti ama kendimi fena halde yenilmiş hissettim.” Romanda olayların hepsi Hindistan’da geçiyor. Ancak şu an tüm dünyada yaşanan göçmenlik gerçeğini ve onun getirdiklerine ayna tutuyor.

Bu bol ödüllü romanı başarısının arkasında Mukherjee’nin hem Hint ve Batı kültürüne hakimiyetini bazen tüm şiddetiyle bazen de nahif bir şekilde anlatmayı başarması yatıyor. İlgilenenler için Crossword Book Award (2008) ve Encore Award (2015) gibi ödüllerin de sahibi olan Neel Mukherjee’nin A Life Apart adlı bir kitabı daha olduğunu söyleyelim.

#Neel Mukherjee
#Göçmen
#Guardian
4 yıl önce