|

Beklediğim biri gelmiş gibiydi

Yayınevinden aradıklarında daha telefonu açmadan mutlu sonun geldiğini hissetmiştim. Uzun süredir beklediğim biri gelmiş gibiydi. Mutluluğumu ve heyecanımı ailemle ve yakınlarımla paylaşmak istedim. Yanımda kızlarım Ekin ve Çiğdem vardı. İlk onlarla paylaştım.

Merve Akbaş
04:00 - 15/05/2021 Cumartesi
Güncelleme: 01:22 - 15/05/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
Nilay Erik
Nilay Erik

Çetin Derler Ayrılığın Derdini isimli eser Nilay Erik’in ilk kitabı. Zarif Yayınları etiketiyle okurla buluşmuş. Ankara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Erik’in öyküleri Dergâh, Türk Dili, Edebiyat Ortamı, Dil ve Edebiyat, Çağdaş Türk Dili, Edebiyatist gibi dergilerde yayımlandı. Kitabıyla ilk buluşma anını anlatırken Erik, “Uzun süredir beklediğim biri gelmiş gibiydi” diyor.

İlk eseriniz yayınlandığında neler hissettiniz?

Kitabın Memat bölümünde yer alan Oyunbozan, yayımlanan ilk öyküm. 2016 yılında Türk Dili dergisinde bir şiirimle birlikte yer aldı. Türk Dili’nin sosyal medya hesaplarını takip ediyordum. Gönderdikten üç ay kadar sonraydı, birden karşıma çıktı. Önce derginin kapağında ismimi gördüm. Sonra da hikâyemi. Tuhaf bir duyguydu. Sanki bir başkasının ismiydi. Öyküyü kendim yazmamışım gibi merakla okudum. Bir hafta sonra da elime basılı olarak ulaştı. Kitabım çıkmış gibi sevinmiştim.

Kitabınızı elinize alınca ilk olarak ne yaptınız?

Kitabımın yayımlanma süreci salgının başladığı döneme denk geliyor. Dosyayı yayınevine gönderdikten yaklaşık üç dört ay sonra yayıma hazır hale geldi. Sonrası bekleyişle geçti. Yayınevinden aradıklarında daha telefonu açmadan mutlu sonun geldiğini hissetmiştim. Uzun süredir beklediğim biri gelmiş gibiydi. Mutluluğumu ve heyecanımı ailemle ve yakınlarımla paylaşmak istedim. Yanımda kızlarım Ekin ve Çiğdem vardı. İlk onlarla paylaştım. Eşimi, kardeşlerimi, annemi, en yakın arkadaşlarımı aradım. Yayınevinden gelen kitapların fotoğrafını çekip onlara gönderdim.

Kitabınızı ilk kime imzaladınız?

Kitapta yer alan öz geçmişimde belirttiğim gibi öğretmenim. Salgından dolayı o dönemde de uzaktan eğitime devam ediliyordu. Haftanın bir günü okula giderek ders defterlerini imzalıyor, zümre toplantılarımızı yapıyorduk. En yakın arkadaşlarımdan biri defterleri imzalarken önüme koymuştu kitabımı. Onun için imzaladım.

Okur önce hangi öykünüzü okumalı?

Kitap üç bölümden oluşuyor hayat, memat ve firkat. Sıralamayı buna göre yaptık. Açıkçası ben ilk olarak okumalarını istediğim öyküyü zaten başa koydum. Senin Hikâyen… Bana diğer öykülerin birleştiği nokta o öykü gibi geliyor. Sanki bütün öyküleri Senin Hikâyen ’deki Ali yazıyor.

YAZARKEN YALNIZ OLMALIYIM

Gece mi yazarsınız, gündüz mü?

Ben hem gündüz hem gece yazabiliyorum. Gece kendimle baş başa kalabildiğim için daha verimli oluyor tabi. Tek bir koşulum var. Yazdığım odada yalnız olmalıyım. Eğer yazıya yoğunlaşmışsam dalıp gidiyorum. Kimseyi duymuyorum.

Defter mi, bilgisayar mı?

İlk gençlik döneminde deftere yazardım. Özellikle günlük tutma alışkanlığım vardı. Öykü yazmaya başladıktan sonra bu alışkanlığımı bıraktım. Şimdi bilgisayarda yazmayı tercih ediyorum. Daha düzenli oluyor. Öykülerde sürekli değişiklik yapıyorum. Deftere yazdığım zaman onları temize çekmek, zamanımı alıyor. Kalemi ve kâğıdı çok sevdiğim halde bilgisayarı tercih ediyorum.

#​Çetin Derler Ayrılığın Derdini
#Nilay Erik
#Zarif Yayınları
3 yıl önce
default-profile-img