|

Doğu’dan geliyorum

Kitaptaki ilk şiirde, Sezai Karakoç’un “Hızırla Kırk Saat” adlı kitabında yer alan ; “Sonra bir boşluğa varıldı/ Hızla bitmişti Burak’ın saati” dizeleri, “ol bu suç” adlı şiirin başlığıyla okuyucuya merhaba diyor.

Semiha Kavak
04:00 - 15/04/2021 Perşembe
Güncelleme: 23:50 - 14/04/2021 Çarşamba
Yeni Şafak
​Halkın Mutsuzluk Lekeleri M.Burak Çelik Ketebe Yayınları 2021 73 sayfa
​Halkın Mutsuzluk Lekeleri M.Burak Çelik Ketebe Yayınları 2021 73 sayfa

Şiir, dün olduğu gibi günümüzde de her yerde. Sosyal medyanın yaygınlaşmasıyla birlikte şiire olan ilginin canlılığını daha da artırdığı söylenebilir. Şiire meraklı kişiler yazdıklarını yayınlayacak yayınevleri aramaya ihtiyaç duymadan kendi sayfalarında, gruplarda, özel bloklarda, özetle çeşitli yerlerde yayımlıyorlar. Daha şanslı olanlar ise edebiyat- sanat dergilerinde yazdıklarına yer buluyor. Böylece yazılan hiçbir şey zayi olmuyor, kendine bir yer buluyor. Bu kişilerin bazıları ise yazdıklarıyla dikkat çekiyor ve şiir adına, edebiyat adına gelecek vaad ediyor. Başta şiir olmak üzere öykü, deneme ve eleştiri yazıları yazan M.Burak Çelik dergilerde yerini almış genç bir isim. Bugüne kadar şiir ve öyküleri Aşkar, Hece, Barbar, Alandayız, Şiir Versus, Tahrir, Altıpatlar, Budak ve Salvo gibi mecralarda yayınlanmış.

ÇEŞİTLİLİĞİ DENEYİMLİYOR

KTB Yayınlarından çıkan “halkın mutsuzluk lekeleri” adlı şiir kitabında oldukça farklı şiir denemeleri var. Kitaptaki ilk şiirde, Sezai Karakoç’un “Hızırla Kırk Saat” adlı kitabında yer alan ; “Sonra bir boşluğa varıldı/ Hızla bitmişti Burak’ın saati” dizeleri, “ol bu suç” adlı şiirin başlığıyla okuyucuya merhaba diyor. Belli ki Çelik, Karakoç’un dizelerindeki isim benzeşmesini şiirinin bir serüveni haline getirmek istemiş.

  • “Adım kondurulduğunda kürek kemiklerimin ortasına
  • Bileklerim iğneden geçerdi, boyum ne at ne eşek
  • Böyle anlaşmamıştık, ne oldum ne olmadım
  • Bir melek migrenli dokundu, cinler ülser güldü
  • Düşüme baktı Refref, Cebrail daha ileride
  • Seni yılkıya salacaklar Burak”

Şiirde çeşitliliği yakalamaya çalışan ve ayrı bir şiir tadı oluşturmak isteyen Çelik, bir yandan mistik atmosfere bağlı kalmak isterken, diğer yandan şiirinden gerilimi eksik etmiyor;

  • “Korkutuyor ellerimin güzelliği seni
  • Terimi affet, sırtıma havlu koy
  • Fatih deme gidelim deme
  • Sümbülefendi’de ezanlar deme
  • Akşam ezanlarına sığmayan
  • Liseli kavgaları getiririm sana"
  • “Öğrendiğim ve uzaklığından korktuğum kargaşa buydu
  • Sevgi ve ölüm dışında kalan her şey soygundu
  • Günlerce damarlarından kanadığım devletin soylu kaldırımları
  • Tazeliyor elmada bıraktığım günahlı ağzımı
  • Hangi cennette dursam aşağı yol gözüküyor”

“Doğu” birçok şairimizin iç dünyasını yansıtan bir adres. Çelik’in şiirinde de birçok şair gibi “Doğu” yer almakta.

  • “Doğu’ya gidiyorum,
  • vara vardığım
  • İtimat edilmiş topraklara
  • ayağımı sürüye sürüye
  • Döndüm durdum olmadı
  • bir daha uğradım
  • ………
  • Doğu’dan geliyorum,
  • gittiğim yer yine orası
  • öngörülmüş bir savaşı
  • öperek koşuyorum.”

Çelik’in şiirleri modern hayatın çelişkilerini vurgularken, yer yer bir hesaplaşmaya dönüştürüyor “iç dış sentezi” adlı bölümde.

#Sezai Karakoç
#M.Burak Çelik
#Karakoç
3 yıl önce