Yaren nihayet döndü. Altı aylık bekleyişin ardından Eskikaraağaçlı Adem Amca (Yılmaz)’nın teknesine kondu. Herkesin bir gözü havada, onu bekliyordu. Yaren Leylek yaş almış olmasına, göç yolunun risklerine rağmen bir kez daha hepimize baharın habercisi oldu. Şimdi gelin onun hikâyesini bir kez daha hatırlayalım...
Bursa’nın Eskikaraağaç köyü, Avrupa Leylek Köyleri ağında Türkiye’yi temsil eden önemli bir bölge. Köy, yılın altı ayında leyleklere ev sahipliği yapıyor. Bizim bu güzel köyü tanıtmamızın nedeni ise Adem Amca ile Yaren Leylek’in dostluk hikâyesi. Bu dostluğun temelleri 10 yıl önce atılmış. Geçimini balıkçılıkla sağlayan Adem Amca, bir bahar günü teknesine atlayıp Uluabat Gölü’ne açıldığında teknesine adını daha sonra Yaren koyacağı leylek konmuş. Bu güzel kuşun aç olduğunu düşünen Adem Amca, tuttuğu balıkları onunla paylaşmaya başlamış. Bir yandan da şaşırmış, çünkü leyleklerin insanlara pek yaklaşmadıkları da biliyormuş. Zaman içinde ikili arasında adeta bir iletişim bağı kurulmuş. Her gün balığa birlikte çıkmaya başlamışlar. O günden bu yana da Yaren yılın yarısını Bursa’da, Adem Amca’nın yanında geçiriyor. Göç zamanı Bursa’dan ayrılıyor, mart ayının başında ise geri dönüyor. Adem Amca Yaren’le günde 5-6 saat boyunca beraber balık tuttuklarını söylüyor.
Uzun bir sürenin ardından dostuna kavuşan Adem Amca bu sene geçtiğimiz yıllara göre daha tedirgin olduğunu söyleyerek şunları anlatıyor: “Gelip gelmeyeceğini merak ettim. Çünkü bu yıl üç gün geç geldi. Geleceği konusunda tereddüt etmiştim. Allah’a şükür önce köye indi, sonra da kayığıma geldi. Çok mutluyum. Köyümüz de Yaren’i çok seviyor. Yaren’in gelmesinden evladımın gelmesi gibi mutluyum. Altı ay boyunca balık tutup, ona yedireceğim. Umarım her yıl gelir ve Adem amcasını sevindirir. Üç evladım vardı, dördüncüsü de Yaren oldu.”
Yaren Leylek ve Adem Amca’nın hikâyesini bizlere ilk kez duyuran kişi doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş’ti. Bu sene Yaren’i tedirgin bir şekilde beklediklerini söyleyen Tüydeş ise şunları anlatıyor: “Yaren’in yaşı arttığı için bu yıl tedirgin bir bekleyişimiz vardı. Komşu köylere leylekler geldiği için gözümüz hep havadaydı. Bu süreçte Adem Amca ile tedirgin bekledik. Leyleklerin ömürleri ortalama 10 yıl, biz Yaren’in 10 ile 14 yaş arasında olduğunu tahmin ediyoruz. Yaşlı olmasından dolayı göç konusunda tedirgindik. Nihayet Yaren ile Adem Amca kavuştu, Yaren kayığa kondu.”
Başlıktaki ismi daha önce duymuş muydunuz? Gurabahane-i Laklakan aslında Düşkün Leylek Evi anlamına geliyor. Üstelik dünyadaki ilk hayvan hastanesi olarak da biliniyor. 19. yüzyılda, Osmanlı Devleti tarafından Bursa’da kurulan bu hastane, göç sonrasında yorgun düşen, hastalanan göçmen hayvanlara hizmet etmeyi amaçlıyordu. Onlarca yıl da bu şekilde hizmet vermeye devam etti. 2010 yılında yeniden hizmete giren hastanede, hastalanan hayvanlar tedavi edilmeye devam ediyor. Dünyada bir benzeri olmayan bu hastane, topraklarımızdaki hayvan sevgisinin de adeta bir yansıması.
