Evdeyiz özlüyoruz başaracağız

Belki de hiç olmadığı kadar uzun süredir evimizdeyiz. Üstelik sadece biz değil bu dönüşü bütün dünya birlikte yaşıyor. Evet hiç olmadığı kadar evde vakit geçiriyoruz. Bu ilk başlarda belki de zorunlu olduğu için hepimize ağır geldi. Ama yavaş yavaş rutin alışkanlıklarımızdan sıyrılıp yeniden kendimizi ve hayatımızı inşa etmeye başladık. Olmazsa olmaz dediğimiz alışkanlıklarımızı usulca bir yana bıraktık.Asla yapamam dediğimiz şeyleri yapmanın incelikleri vardık. Hayata baktığımız pencere değişti bir çoğumuz için. Üstelik farklı coğrafyalarda farklı evlerde hepimiz aşağı yukarı aynı değişime şahitlik ediyoruz. Bu hafta da ilk kez dört gün boyu sokağa sıkma yasağıyla karşı karşıyayız milletçe. Bu kimimiz için zor gelebilir ancak 65 yaş üstü büyüklerimizin uzun süredir evden çıkmadığını onlara çocukların ve gençlerin de eşlik ettiğini hatırlayalım. Biz de bu hafta farklı yaş gruplarında farklı şehirlerde yaşayan ünlülere sorduk: “Evde günleriniz nasıl geçiyor, nelerle meşgul oluyorsunuz, evde yemekten sanata neler üretiyorsunuz. Evde zaman geçirmenin zor ve kolay yanları nelerdir?” İşte onların cevapları…

Arkadaşlarımla görüşmek istiyorum

* Açıkçası, önceleri bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştim. Birkaç gün içinde biter diye düşünmüştüm. Neredeyse 1.5 ay oldu ve yakın zamanda bitecek gibi de durmuyor. Bazı şeylerin evden de pekâla yapılabileceğini gördüm. Bazı rutin işlerin (laf olsun diye dışarıya çıkmak, bankaya gitmek, hatta markete gitmek gibi) çok da şart olmadığını gördüm. Dijital teknolojiye ne kadar uzak olduğumu fark ettim.
ÇOCUKLAR SIKILDILAR
Bu krizden önce de ailece çok vakit geçirdiğimiz için ‘çocuklarla vakit geçirmeyi’ yeni keşfetmiş değilim.Hareket kısıtlaması nedeni ile ciddi bir sıkıntı duydum ama tembelliğimden ‘evde spor’ hadisesine mesafeliyim.Çocuklar tabi çok sıkıldılar. En kötüsü ‘boş vakit’ adı altındaki zaman dilimi artınca bilgisayar ve telefonla geçen süreler arttı. Bu hoş olmadı tabi.
EVDEN DİZİ ÇEKİYORUM
Biz şanslıyız; tam evde durmaktan bıkma noktasında Birol Güven dünyada bir ilki gerçekleştirerek “Ev Yapımı adlı bir dizi projesi geliştirdi. Ciddi bir meşgale oldu hepimiz için. Hem işimizden hem de seyircimizden uzak kalmamış olduk hem de böylesi özel bir işin içinde olduk. Ortak bir senaryoda oyuncular kendi sahnelerini evlerinde kendileri çekiyorlar. Bu çok heyecan verici ve dediğim gibi; dünyada bir ilk. Haber bültenine bağlanan muhabir gibi değiliz. Yarı amatör sahneleri kendimiz çekiyoruz. Tüm oyuncular olarak teknik ekibimizi artık çok daha iyi anlıyoruz.Onun dışında daha önce okuduğum ve tekrar okumak istediğim kitaplardan bazılarını okudum. Herkes gibi telefonda çok konuştum.Zamanın büyük bölümü mutfakta geçiyor. Bu karantina geçtikten sonra ilk olarak bütün arkadaşlarımla görüşmek istiyorum. Sonrasında da sanıyorum bol bol yürüyeceğim.

Bol bol düşünüp içimize dönmeliyiz

Bütün dünya bir etki altındayız.Bu durum aslında küçük şeylerin nelere sebebiyet verdiğini bize göstermiş oldu.Şu anda en kıymetli şey olan sağlığımız.Buna şükür edip bu durumdan ne öğrenmeliyiz onu düşünüp bolca içimize dönmeliyiz. Zamansız dönemler olduğundan kaybolmamak için ben her gün aynı saatte kalkmaya gayret ediyorum ve planladığım programıma uyuyorum.Programında öncelikle spor var hem ruhuma hem bedenime iyi geliyor.Sonrasında kendi yazdığım,provalarında olduğum tek kişilik oyunuma çalışıyorum.

Her gün muhakkak yazı yazıyorum sonrasında hoşuma gidenleri takipçilerimle de paylaşıyorum.Sanırım yazım konusunda yeni işler beni bekliyor bundan sonraki yıllarda. Biliyorsunuz bir sergim vardı “Deniz kızının oyuncakları” yeni heykeller yapıyorum.Annem ,babam ben Tiyatro Martı’nın yeni oyunları için repertuar yapıyoruz. Bizi sevenler için küçük klipler çekiyoruz.Monolog,şiir vs böylelikle bizi takip edenler de keyif alsın yüzleri gülsün istiyoruz.

Tabi yemek en büyük zevkimiz hep beraber yemek yapıyoruz biraz kilo alıyoruz ama çok takılmıyoruz. Bazı günlerde canım hiçbir şey yapmak istemiyor. Ona da izin veriyorum.Telaşlı değilim sakinim..Şu zamanlar durmaya da ihtiyacımız var. Bu günleri zorlaştıran şeyler ne olacak diye kaygı içinde olmak,devamlı haber izlemek ve negatif insanlarla sohbet etmek diye düşünüyorum. Ne olacaksa olacak.Yaşayıp göreceğiz.Yeter ki içimizdeki umudu,gülümsemeyi bırakmayalım.

Çöp atmayı bile özledim

Evde kalmak ve sorumlu olmak zorundayız, kolay değil ama ben zamanım yokken yapamadığım birçok şeyi yapmaya çalışıyorum. Yeni müzikler yapmak beni heyecanlandırıyor. Yemek pişirmek, kitap okumak, arkadaşlarımla konuşmak gibi… Şu an en basit olarak çöp atmayı bile özlediğimi söyleyebilirim. Oğlumla daha çok zaman geçiriyoruz Bu süreçten bir şeyler öğrenmeli ve elbette sağlığa değer vermeliyiz.

Canlı yayınlar üzerinden hasret gideriyoruz

Aslında sürekli dans düşünüyorum. Evde hareketsiz kalmamaya ve evin içinde spor yapıp fit kalmaya özen gösteriyorum. Evde kalmanın en zor yanı sevdiklerinizle istediğiniz an özgür bir şekilde buluşamamak ama ben bu süreci olabildiğince verimli kılmaya çalışıyorum. Instagram’da canlı yayınlara katılıyorum. En son Pasion Turca aracılığıyla Saba Tümer’in instagram canlı yayınına katılmıştım. En yakın zamanda da Türkiye’ye gelip sizlerle buluşmayı arzu ediyorum. 23 Nisan çocuk bayramı için sizlere online olarak Los Vivancos kardeşlerle buluşup bir video da iletmiştik. Internet üzerinden bile olsa bir araya Türkiye ile bir araya gelmek bizleri mutlu ediyor. Evde film izleyerek zaman geçiriyorum. 7.Koğuştaki Mucize’yi izlemeyi çok istiyorum.

Toprakla uğraşmak bana çok iyi geldi

Virüs çıktığında oğlum ile beraber Saroz’daki çiftliğimize gelmiştim. Yaklaşık 22 dönüm bir arazimiz var ve ceviz yetiştiriyoruz. Yüzlerce bitki ve meyveler var. Buraya gelmiştik, annem ve anneannemin yanına. Burada zaman geçiyor. Sokağa çıkmıyoruz kendi izolasyonumuzu sağlıyoruz ama gündüz sulama, gübreleme ya da ağaçlardan bir şeyler topluyoruz. Sanat için her zaman söylüyorum doğa bir oyuncunun çok beslendiği bir şey. Burada olan değişimler; gelişimler, hayat mücadelesi doğanın, hayvanların, kuşların, bitkilerin hepsinin üremesini. Büyümesini, yetişmesini görüyorsun. Bu da bir oyuncu olarak bizim gelişmemizi sağlıyor. Akşamları film seyrediyoruz. Onun dışında kitap okuyabiliyoruz, yemekler yapıyoruz. Burası büyük bir alan iş bitmiyor ve kendime her gün yeni bir uğraş buluyorum.