|

Kabe’yi görünce ilk duam: Allah’ım senden hacı olmayı diliyorum

Senarist ve yazar Leyla İpekçi, Kabe’yi ilk gördüğü anı anlattı: “Uçaktayken nasıl dua edeceğimi düşündüm, fakat Kabe'yi ilk gördüğümde kurduğum o duadan eser kalmamıştı. Ellerimi açtım ve dudaklarımdan çıkan ilk söz, ‘Allah’ım tez zamanda bana hac nasip eyle’ oldu. O an o duayı Allah’ın söylettiğini anlıyorsunuz.”

Yeni Şafak ve
04:00 - 25/08/2016 Perşembe
Güncelleme: 20:58 - 24/08/2016 Çarşamba
Yeni Şafak

Milyonlarca Müslüman Hacc ibadetini yerine getirmek için Mekke ve Medine'ye akın etti. Senarist ve yazar Leyla İpekçi, birçok ünlü ismin kabe anılarını toplayan İsmail Tongar'ın 'Kâbe'yi İlk Gördüğümde'


adlı kitabında kutsal topraklarda yaşadıklarını anlattı. İpekçi, “Kutsal topraklara gitmekten alıkoyan her şeyi ardımızda bıraktık” başlıklı yazısında, bahaneleri bir kenara bırakıp çıktığı yolculuktan şöyle bahsediyor:



BİZE ENGEL NE OLABİLİRDİ?


“Arkadaşlarım hacdan önce umreye gitmemi tavsiye ettiler. Çünkü haccın ne zaman çıkacağı belli değildi. Hayat şartları da bizi zorluyordu. Eşim ve ben çok yoğun çalışıyorduk, erteledik. Sonra tekrar böyle bir organizasyona girişelim dedik. O süre içerisinde ben epey düşündüm. “Ne olabilir ki bizi Allah'ın evine gitmeye engel oluşturabilecek? Demek ki yeterince geride bırakmamışız bazı şeyleri. Allah'ım lütfen nasip olsun, inşallah bu sefer gidebilelim” dedim. Kısa bir zaman sonra nasip oldu ve umreye gidebildik. Öyle bereketli bir umre oldu ki orada ettiğim duanın hürmetiyle sonrasında hacca gitmek,


hacı olmak da nasip oldu.”



MODERNLIK SEMBOLÜ UÇAKTA KEFENLENMIŞ YÜZLERCE KİŞİ VARDI


Umre yolculuğu esnasında uçağın bembeyaz ihramlı insanlarla dolu olduğunu aktaran İpekçi, “Modernizmin sembol araçlarından bir tanesi uçak ama içerisinde kefenlenmiş insanlar farklı bir görüntü veriyor. İnsanlık ilk günden beri ölüyor ve kefenleniyor. Yani modernizm yok oluyor. Çünkü kefen geçmişimizde de vardı, bugünümüzde de var. Ve geleceğimizde de var olacak. Bir kere o ihram sizin turistik bir yolculuğa çıkmadığınızın göstergesidir. İhramın içinde bazı yasaklara riayet ederek Rabbimize doğru derinlere bir yola gidiyorsunuz. İhram size bunu hissettiriyor. Telbiye uçakta başlayıp Kâbe'yi göreceğimiz ana kadar hep devam etti. Hacca gitmeden önce bir adam bana dedi ki: “Ben hacca yedi kere gittim.” Ben de içimden, “Belki başkasının gitmesine engel oldu.” diye geçirdim. Fakat öyle olmadığını hacca gidince anladım. Bu bir nasip meselesidir.” ifadelerine yer veriyor.



KÂBE'Yİ GÖRMEDEN AĞLAMAYA BAŞLADIM


Daha Kabe'yi görmeden ağlamaya başladığını söyleyen İpekçi, “Kafile ile Kâbe'ye doğru yürüyorduk. Rehberimiz, 'kafanızı kaldırın' diyene kadar kafamız yere bakıyordu. Ben daha Kâbe'yi görmeden ağlamaya başladım. Herkes kendi dilinde dualar ediyordu. Aslında ben kafamı kaldırmadan da Kâbe'yi görüyordum. Çünkü o kadar hayalini kuruyorsunuz ki, onun size baktığını o kadar tahayyüllünüzde kuruyorsunuz ki, sanki siz de onu görüyormuş gibi oluyorsunuz.” diyor.



DUAYI ALLAH SÖYLETİYOR


İpekçi şöyle devam ediyor: “Çok büyük bir heyecan oldu. Büyük bir titreme ve ağlama seli oldu hepimizde birden kafamızı kaldırdık. Sadece olması gerektiği yerdeydim, olmam gereken yerdeydim ve sanki hep oradaydım ve sanki hep orada olacaktım gibi hissettim. İşte o zaman geri dönemiyorsunuz. Bir kere o asli vatanınıza gittiğinizde, bütün hayat size gurbet gibi geliyor. Gitmek isteyip de nasip olmamış insanlar olabilir. Buna rağmen o insanlar oraya gitmiş sayılır. Önemli olan niyet etmektir. Daha önce içimizde umreye gidenler hep, “Çok dikkat et, Kâbe-i Muazzama'yı ilk gördüğünde edeceğin ilk dua çok önemlidir. Mutlaka önceden hazırla” demişlerdi. Uçaktayken nasıl dua edeceğimi düşündüm, fakat Kâbe'yi ilk gördüğümde kafamda kurduğum o duadan eser kalmamıştı. Ellerimi açtım ve dudaklarımdan çıkan ilk söz: “Allah'ım tez zamanda bana hac nasip eyle” oldu. O zaman sözü de size söyletenin Allah olduğunu anlıyorsunuz. Rabbim benim dudaklarımın arasına o anda o duayı koydu ve diğer duaları da ettim.”



Bir de baktım ki Hacerü'l- Esved tam karşımda


İpekçi, Hacerü'l-Esved'i görüşünü şu sözlerle anlatıyor: Hacerü'l-Esved'e maalesef dokunamadım. Hacerü'l-Esved'e dokunmak için Kâbe'nin o kısmında çok büyük bir karmaşa yaşanıyor. Ben kalabalık içinde kalmıştım. “Allah'ım bana bir yer göster, bir yer aç” diyordum. Bir anda hiç kimseye basmadan, neredeyse uçarak, kimseye zarar vermeden geçebildim. Herkesi yararak değmeden sanki iğne başı kadar bir yer açıldı bana ve ben oraya sığdım. Tam namaz başlarken bir de baktım ki Hacerü'l- Esved tam karşımda.



Gidenlerin döndüğünü düşünmüyorum


“Kutsal topraklara gidenlerin döndüğünü düşünmüyorum” diyen İpekçi, Peygamber Efendimiz'in (sav) makamında, huzuru saadetine uygun bir duruş içerisinde çok yumuşak ve çok latif bir hava oluyor. Orada toprak çirkinlikleri yutuyor. O şehirdeki hurma ağaçları, hurma bahçeleri, orada yatan sahabeler, onların hepsinin canlı olduğunu hissediyorsunuz. Medine öyle bir yer ki, insanda hep cennet duygusu oluşuyor. Her şey bittiğinde geri döndük. Aslında ben dönmedim hakikaten. Gidenlerinde döndüğünü hiç düşünmüyorum. Hiç dönmeyenlerden oldum” diyor.





10 SORUDA HAC


Her Müslümanın hayali, nefsin terbiyesi, ruh temizliği ve bağışlanma ümidi olan hac ibadeti için hacı adayları kutsal beldeye akın ediyor. Arefe ve Kurban Bayram'larında yapılan hac ibadeti için dünyanın birçok bölgesinden milyonlarca hacı adayı bu kutsal yolculuğa iştirak ediyor. Bu yıl hac yolculuğunun başlangıcı olarak Marmara Üniversitesi İlahiyat profesörü Yakut Çiçek ile birlikte sizler için 10 soruda haccı derledik.



1. Hac kimlere farzdır?

Aklı dengesi yerinde olan, ergenlik çağına girmiş.


Hür ve hacca gitmek için maddi durumu yeterli olan her müslümana farzdır.



2. Haccın farzları nelerdir?

Haccın 3 farzı olduğunu dile getiren Yakut Çiçek, haccın eda edilebilmesi için üç şart olduğunu belirtti. Haccı ihramlı yapmak, vakfeye durmak ve Kâbe-i Muazzama'yı tavaf-ı ziyaret etmektir dedi.



3. Kaç çeşit hac vardır?

Yalnızca hac için ihrama girilerek yapılan hacc, Hacc-ı İfrad olarak adlandırılıyor. Hac ile umrenin tek ihram içinde yapıldığı haccın türü ise Hacc-ı Kıran olarak biliniyor. Son olarak Hacc-ı temettü ise, umre ve hac için ayrı ayrı ihrama girerek ikisini birlikte yapmak demektir. En faziletli hac şekli, Kıran, sonra Temettü, sonra da İfraddır.



4. Hacca ne maksatla gidilir?

Müslüman olmanın 5 temel şartından biri olarak bilinir. Hacca giden kimse farzı yerine getirme niyetiyle gitmiş olmalıdır. Ama oraya gittiğinde bir şey satın almış veya satmış olabilir bunda sakınca yoktur. Ama niyeti hacc etmek olmalıdır farklı maksatlarla giderse haccı kabul olmaz



5. Hac yılın diğer aylarında
yapılabilir mi?

Hac hem yeri hem zamnaı ayetlerle hadislerde belirtilmiştir. Zilhicce ayının 9. günü Arafat'ta vakfe yapılmalı ve diğer gerekli ibadetlerde Kurban Bayramı'nın günlerinde gerçekleştirilmelidir. Hac ibadeti için böyle bir kayıt vardır fakat umre istenilen zamanlarda yapılabilir.





6. Hac için engeller nelerdir?

Hacca gitmek isteyen kişinin sağlığının müsait olmaması veya bulunduğu yerden hacca gidecek yol ve oradaki şartların bir takım tehlikeler oluşturması. Hacca gidip gelinceye kadar kendi masrafları ve ailesinin nafakasını karşılayacak kadar maddi durumunun yetersiz olması da engellerdendir.



7. Osmanlı padişahları neden hacca gitmemiştir?

Hacc ibadetinin çok büyük oluşu gerçeği ortadadır inkar ediklemez. Hafife almakla irtibatlandırılamaz. Gitmemelerinin sebebi idari görevlerinden kaynaklanıyor. Gitmeleri idari zafiyeti oluşturacağından dolayı istedikleri halde gidememişler olarak değerlendirilir.



8. Başkasının yerine hac yapılır mı?

Bir kimse hacc farzını yerine getirmek için tüm şartları taşıdığı halde şu veya bu sebepten dolayı yapmıyor ve geciktiriyorsa daha sonra da beden olarak haccı yerine getirme şartlarını kaybettiğinde bir başkasını kendi yerine gönderebilir.



9. Hactaki kurban Türkiye'de kesilebilir mi?

Kesilemez. Çünkü o kurban ile ilgili olarak mekan kaydı da var. Kurbanın orada kesilme şartı var. Kesildikten sonra soğutucularla dünyanın çeşitli yerlerine gönderilebiliyor



10. Hacca giden müminin hayatında neleri değiştirmesi gerekir?

Hacc ile ilgili hadislerde belirtildiği üzere hacca giden kimsenin bütün günahları silinir. Hacca giden helal malıyla iyi düşüncesiyle imanıyla o ibadeti yaptığında kişinin hayatındaki bir takım haramlar kötülükler hacc vesilesiyle sona ereceğinden bunlardan kurtulma imkanı olur. Hayatına düzgün bir çizgi kazandırarak yeni bir başlangıç yapabilir.Bu onun için büyük bir fırsattır davranışlarını ona göre düzeltebilir.






#Leyla İpekçi
#Kabe
8 yıl önce