Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkmenistan'ın başkenti Aşkabat'a ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi'nde düzenlediği basın toplantısında, gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Irak'ın Musul kenti yakınlarındaki Başika bölgesinde Türk askeri üssü bulunmasından ötürü Bağdat yönetiminin çeşitli itirazlar yönelttiği hatırlatılan ve bu konuda ne düşündüğü sorulan Erdoğan, şunları söyledi:
“Burada çok açık, net bir şeyi ifade etmem lazım. Tabii Irak üzerinde birçok ülkenin şu anda attığı adımlar, yaptıkları operasyonlar var. Biz o ülkelerin hiçbirine benzemiyoruz, biz çok farklı bir ülkeyiz. Zira başta DAİŞ terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütlerinin cirit attığı bir yer Irak. Bu terör örgütleri Türkiye için her an bir tehdit unsurudur. Bizim için bir tehdit algısı oluşturmaktadır. Fakat oraya farklı ülkelerden gelenlerin bu tehdit algısıyla yakından uzaktan herhangi bir alakası yoktur. Söylenen nedir? 'Biz davete icabetle Irak'a geldik'. Kabul de yani biz şimdi ülkemize yapılacak bir saldırıda merkezi yönetimin davetini mi bekleyeceğiz? Böyle bir şey bekleme diye bir lüksümüz yok. Tam aksine biz diyoruz ki Irak merkezi yönetimi eğer oradan ülkemize yapılacak herhangi bir terör saldırısına gerekli tedbiri alamıyorsa, bu tedbirlerimizi biz alırız."
“Bu ifadelerim yeni değil. Başbakanlığım döneminde de Irak'ın yetkilileriyle, önceki başbakan dahil olmak üzere bunları hep konuştuk. 'Ya siz bu tedbirleri alın, alamıyorsanız bu tedbirleri biz almak durumunda kalacağız. Bizi buna sevk etmeyin' diye defaatle bunları söylemişizdir. Şu andaki gelişmelerde de gerek DAİŞ'in Irak'taki şu anda gerçekleştirmiş olduğu işgal, ki bu işgale karşı da merkezi yönetim henüz herhangi bir şey yapamamıştır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin geçen yıl sonunda Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin talebi üzerine oraya, eğitim vermek üzere asker gönderdiğine işaret ederek, “Şu anda Başika Kampı'nın kurulmasından bu yana neredeyse 1,5 yıla yakın zaman geçti. İnsana sormazlar mı, 'Siz 1,5 yıl önce neredeydiniz?' diye. Buralar kuruldu, buralarda bu adımlar, yapılandırmalar vesaire hepsi yapıldı. Şimdi kalkıyorsunuz böyle bir açıklamada bulunuyorsunuz" dedi. MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu'nun Irak merkezi yönetimiyle görüştüğünü hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
“Gerek Sayın Başbakan gerekse iki müsteşarımızla da konferans yaptık. Askerimizi geri çekmek gibi bir şey sözkonusu olamaz. Oradaki eğitim verme sürecine kararlı bir şekilde devam edeceğiz. Ama bunu bir mutabakat içerisinde sürdüreceğiz. Bütün oradaki bulunmamız, bir muharip asker bulundurma noktasında değil, sadece bizim orada eğitim veren subaylarımızın, askerimizin korumasına yönelik ayrıca bir takviye olmuştur. Açıklanan rakamların hepsi uçuktur. Bu rakamların oradaki asker sayısıyla da yakından uzaktan hiç mi hiç alakası yoktur."
Gaziantep'teki sınır boyunda 15 gün süreyle 'özel güvenlik bölgesi' uygulamasına ilişkin soruya Erdoğan, “Bölgenin hassasiyetleri çerçevesinde atılmış bir adım, alınmış bir karar. Şu anda 15 gün olarak alınmış bir karardır. 15 günden sonra ne getirir ne götürür bunu gelişmeler gösterecektir" yanıtını verdi. Bölgenin özellikle Mare - Hercele hattı olmak üzere Türkiye için hassas olduğunu dile getiren Erdoğan, “Fırat'ın batısı olarak da Türkmen kardeşlerimizin Akdeniz'e doğru uzandıkça, o bölgeler Türkmen kardeşlerimizin yaşadığı bölgeler. Onlar bizim için ayrı bir hassasiyet kesbediyor. Bundan dolayı da tüm güvenlik güçlerimiz buradaki hassasiyeti artırmış durumdalar. Şu anda gelişmeleri hep birlikte izliyoruz. Gelişmelere göre de kararlar ona göre yeniden farklı bir şekilde ele alınabilir" şeklinde konuştu.
Türkmenistan'la ilişkilerin mükemmel seviyede olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yürütülen stratejik işbirliğini geliştirmek istediklerini kaydetti. “Enerji ve ulaştırma başta olmak üzere ekonomi, eğitim ve kültür gibi birçok konuda iş birliği imkanlarını ele alacağız. Ana vatanımız Türkmenistan'da, işadamlarımız gerçekten göğsümüzü kabartan, iftihar etiğimiz işlere imza atıyorlar. Aramızda önemli bir köprü olan işadamlarımızı her platformda desteklemenin de gayreti içerisindeyiz" diyen Erdoğan'ın, Rusya ile yaşanan kriz sonrası Türkmenistan ile doğalgaz anlaşmaları yapması bekleniyor. Erdoğan'a Türkmenistan ziyaretinde Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı eşlik etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, beşinci toruna kavuşmanın mutluluğunu yaşıyor. Erdoğan ailesinin damadı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak üçüncü kez baba oldu. Berat-Esra Albayrak çiftinin önceki gece İstanbul'da dünyaya gelen üçüncü çocuğuna ön ad olarak 'Sadık' ismi verildi. Albayrak çiftinin dünyaya gelen bebeklerinin Ahmet Akif (10) ve Mahinur (6) adlı iki kardeşi bulunuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diğer iki torunu ise Bilal ve Reyyan Erdoğan'ın çocukları olan Ömer Tayyip (9) ve Ali Tahir (2).
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün sabah Haliç Kongre Merkezi'ndeki 'Uydu, Uzay ve Teknoloji Günleri' programına, torununun doğumu nedeniyle katılamadı. Türkmenistan'a hareketi öncesi açıklamasında Erdoğan, 'beşinci kez dede oluşuna ilişkin' bir soruya şu cevabı verdi:
“Rabbime hamdolsun, bu beşinci torunumuz. Torunumuz erkek. Gerek annesinin gerekse torunumuzun sağlık durumları gayet iyi. Adeta dün (önceki) gece bizi beklediler. Biz Bosna Hersek başkanlarını uğurladıktan sonra oradan ayrıldık. Gerek babası gerek şahsım, gerekse anneannesi bu doğuma yetiştik. Sağlıklı bir doğum gerçekleşti. Dünürümün adı birinci adı olmuş oldu; Sadık. İkinci ismi konusunda istişareler devam ediyor. Abisinin ve ablasının arzuları var bakalım birine karar vereceğiz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Aşkabat Havalimanı'nda Fransa Cumhurbaşkakanı Hollande ile bir telefon görüşmesi yaptı. Görüşmede terörle mücadele ve bölgedeki son gelişmelerin ele alındığı öğrenildi.
