Dünyaca ünlü efsane motorsiklet markası Harley Davidson, yaklaşık iki ay önce Anadolu yakasında açtığı yeni mağaza ile müşterilerine hizmet veriyor. Türkiye'de Harley markasının arkasında ise yıllardır aynı isim var: Ferruh Tamay. Harley için 18 arkadaşıyla birlikte yıllar önce yola çıkan Ferruh Tamay'la, Harley serüvenini ve motorsiklet kültürü konuştuk. Harley Davidson'un Türkiye CEO'su olan Ferruh Tamay yaklaşık 2 ay önce açtıkları yeni mağazaları ile Anadolu yakasının tüm satışlarını üstlenmiş durumdalar. Yaşanan kriz ve yükselen vergilere rağmen insanlara motorsiklet bilincini aşılayan Tamay, motorsiklet kullanılarak hem çevre kirliliğinin en aza indirileceğeni hem de yakıt giderlerinden daha fazla tasarruf edileceğini dile getiriyor.
Türkiye'de motorsiklet ile tasarruf sağlanabileceğinin yeni yeni anlaşıldığını belirten Tamay, “Motorsiklet hızlı bir ulaşım imkanı sağlıyor. Ekonomik ve yer kaplamıyor. Bugün otomobil kullananlar bile motorsikletin ne kadar avantajlı olduğunu gördüler. Sadece otomobili yıkama maliyeti bile motorsikletin aylık yakıt miktarının üstünde. Biz bunu yıllardır dile getiriyoruz.” diyor. Gerek trafiğe, gerek çevre kirliliğine karşı da motorsikletin önemli bir çözüm olduğunu vurgulayan Tamay, “Dünyada çok daha katı önlemler alınmış. Örneğin, Londra ve Tokyo araç trafiğinin çok yoğun olduğu şehirler. Motorsiklet kullanıcıları şehrin merkezine girerken para ödemiyorlar. Brüksel'de de demişler ki; motorsiklet sahibi olan motorsikletle olan her giderini, montunu, kaskını, yakıtını gider olarak yazıp yıl sonunda vergiden düşsün. Böylece teşvik edilmiş oluyor. Türkiye'de bunu konuşmaya kalktığımız zaman bile aman hiç açmayın bu konuyu, çok tehlikeli falan diye geçiştiriliyor.” Avrupa'da en az motorsikletin Türkiye'de kullanıldığını kaydeden Tamay şunları söylüyor: “Bulgaristan, Yunanistan ve İran'da sayılar daha da katlanıyor. Çünkü motorsiklet kullanımına teşvik var. Türkiye'de ise teşvik bir yana sürekli artan vergiler insanları geri adım attırıyor. Neredeyse araca ödenenin yarısından fazlası vergiye gidiyor. ÖTV vergisi yüzde 45 civarında”
Dünyada her markanın kendi üretim yerlerinde eğitim verdiklerini söyleyen Tamay, Harley Davidson'un Amerika'da ve İngiltere'de, BMW'nin Almanya'da, Piaggio'nun İtalya'da belirli aralıklarla yapılan eğitimleri olduğunu anlatıyor. Türkiye'de ise eğitim çok profosyonel yapılmıyor çünkü satın alınan bazı dijital aparatlar ile sistemde arızanın nerede olduğunu teşhis edebiliyorsunuz. Bir de güven müşteri memnuniyeti açısından çok önemli, çünkü iş kimi zaman mekanik ve elektronik çözmekle kalmıyor, profosyonellikte gerekiyor. Müşteri satın aldığının ne olduğunu ne işe yaradığını bilmek istiyor.
Türkiye'de müşteri portföyünün çok çeşitlilik gösterdiğini dile getiren Tamay, sözlerine şöyle devam ediyor: “Eskiden belli bir kesim tercih ederdi. Şu an 18-50 yaş arasından müşteri olabiliyor. Genelde hayata daha pozitif bakan, hobilerine düşkün, normal hayat standardının dışında daha fazla geliri olan kişiler kullanıyor. Doktorlar, sanatçılar, bankacılar. Harley Davidson kullanmak biraz daha zevk ve tercih meselesi. Yani bu bir hobi bisikleti ve çoğu zaman yelkenli, golf gibi pahalı uğraşlarla yarışıyor. En son Okan Bayülgen yeni bir Harley motor aldı. Tamer Karadağlı, Cem Yılmaz, Osman Çarmıklı, Mehmet Gamgam da tercihini Harley Davidson'dan yana yapıyor.
Firma olarak BMW ve Piaggio'ya (Vespa) ağırlık verdiklerini ifade eden Tamay, Harley'de fiyatların yüksek olduğundan 2. elin daha çok ilgi gördüğünü dile getiriyor. Bunun yanısıra her motor satın alana 2 gün ücretsiz eğitim verdiklerini ifade eden Tamay, “Bugün baktığınızda motorsiklet almamanın başlıca 3 nedeni var. En başta maddi engeller. Sonrasında korkular geliyor. Ve insanlar motorsiklet kullanmayı bilmedikleri için uzak duruyor. Kullanıcılar maddiyatı halletsin. Kalan ikisini biz çözüyoruz.” diyor.
Tofaş'ın Bursa'daki fabrikasında üretilen ve hafif ticari araç segmentinde yeni bir sayfa açan Fiat Fiorino DIGITURK'ün de tercihi oldu. DIGITURK, araç filosunu genişletmek amacıyla toplam 750 adet dizel motorlu Fiat Fiorino'yu araç parkına dahil etme kararı aldı. Tofaş'ın Bursa'daki yüksek teknojili ve üretim kalitesiyle dikkat çeken fabrikasında Türk mühendis ve işçisinin emeğiyle üretilerek Türkiye ile birlikte birçok küresel pazarda satışa sunulan Fiat Fiorino, Ocak-Temmuz döneminde de ulaştığı 13 bin adete yakın satış başarısıyla dikkat çekiyor.
Türkiye'de Bayraktar Grubu tarafından satışa sunulan Citroën; Temmuz ayındaki çarpıcı satış başarısıyla tüm dünyada Hollanda, Rusya ve Portekiz'in önüne geçerek Citroën'in en çok satış gerçekleştiren ilk on ülkesi arasına girdi. Temmuz ayında 2 bin 362 araç satışı gerçekleştiren Citroën Türkiye, bu rakamla bugüne kadar ki en iyi Temmuz ayı satışına da ulaşmış oldu. 2010 yılının başında Yeni C3'ün lansmanıyla atağa geçen marka, özellikle ticari araç satışlarındaki başarısının da etkisiyle 2010'un ilk 7 ayında toplam 12 bin 437 araç satarak pazar payını geçen yılın aynı dönemine göre %60 artırdı.
İlk kez düzenlendiği 2003 yılında büyük ilgi gören “Scania Genç Avrupalı Tır Sürücüsü Yarışması” 2010 yılı Türkiye elemeleri için başvurular başladı. Scania tarafından yol güvenliğini artırarak trafik kazalarını azaltmak ve sürücüleri bilinçlendirmek amacıyla düzenlenen yarışmaya başvurular 1 Eylül 2010 tarihine kadar yapılabilecek. Başvuruların ardından Türkiye etabı 13 Eylül 2010 tarihinde İzmit'ten başlayacak. Doğuş Otomotiv ve Scania firmalarının trafikte yol güvenliği konusundaki ortak vizyonunun bir ürünü olarak Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında düzenlenen bu yarışmaya, Türkiye'den de adaylar yollanıyor. Yarışma süresince katılan adaylara sürekli teorik eğitimler verilerek testler uygulanıyor. Adayların 1975 yılı ve sonrasında doğması ve D sınıfı ehliyete sahip olması gerekiyor. www.scania.com.tr Avrupa finali sonunda birinci olan sürücü 100 bin Euro değerindeki yeni Scania R-serisi çekicinin sahibi olacak.
