|

Bu portrelerin duruşu dünyayı kurtaracak

Özgün çizimleriyle tanınan Necmettin Asma’nın elinden çıkan 59 portre bir kitapta toplandı. “İslam dünyasının derdi çok. Tamamını çizmeye ömrüm yetmez” diyen Asma, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Bizi ve dünyayı kurtaracak olan şey bu portrelerin duruşudur”

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/04/2018 Çarşamba
Güncelleme: 06:02 - 11/04/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Özgün çizimleriyle tanınan Necmettin Asma
Özgün çizimleriyle tanınan Necmettin Asma

Usta çizer Necmettin Asma tarihe damgasını vuran 59 ölümsüz şahsiyetin portresini çizdi. Asma’nın çizimlerine ise Güven Adıgüzel metinleriyle eşlik etti. Ortaya 59 Yüz Portre kitabı çıktı. Dünyayı kurtaracak olan şeyin portresini çizdiği şahsiyetler olduğuna dikkat çeken Asma, sözlerini şöyle sürdürüyor : “Bugün bilim-teknoloji bayrağını elinde tutanlar dahi bayrağı tarih sahnesindeki Müslüman şahsiyetlerden aldığını kabul ediyorken, bizlerin pek gündeminde değil ne yazık ki. Orta yaş Batılı paradigma ile büyümüş ve zihinleri, kavramları erozyona uğramış durumda. ”

* Çizimlerinizi kitaplaştırma fikri nasıl ortaya çıktı?

Geçmiş öğreticidir. Geçmişe ne zaman baksam birçok ayak izi görüyorum. Fakat bazı ayak izleri çok daha büyük. Bugün yaşadığımız sevinçler, hüzünler tarih sahnesinde binlerce kez meydana geldi. Fakat insan yaşadıklarını kendi yaşadığı devirle sınırlıyor maalesef. Her dönemin kendine özgü bir yaşayış biçimi, eşyayı kavrayışı farklı olsa da temelde şahit olduğu hadiseler aynı temele dayanıyor. Bir gelişme olur, bir portre çıkar, itiraz eder, tarihin seyrini değiştirir ve müstekbirler tarafından yok edilir. Tarihteki bu ayak izleri çok değerli. Düşünceleri, aktarımları insanoğluna ışık oluyor. Bugün bilim-teknoloji bayrağını elinde tutanlar dahi bayrağı tarih sahnesindeki Müslüman şahsiyetlerden aldığını kabul ediyorken, bizlerin pek gündeminde değil ne yazık ki. Orta yaş Batılı paradigma ile büyümüş ve zihinleri, kavramları erozyona uğramış durumda. Bizi ve dünyayı kurtaracak olan şey bu portrelerin duruşudur. Bir süredir güncel portreleri çiziyorum. Sahip olduğumuz birikimi hatırlatmak, bizi biz yapan portreleri sanat diliyle kağıda dökmek. Özetle “kimliğimizi yeniden inşa etmek” zamanıdır demek istedim. Portreler beğeniyle takip edilip, insanlarda güzel hisler uyandırmaya başladı. Bu sırada Kültür-Sanata dair en dertli abilerimizden İsmail Kılıçarslan aradı. Portreleri kitaplaştırmanın iyi olacağını, bu eserlerin kalıcı bir hale gelmesi gerektiğini ifade etti. Tabi ki takdirle, teşekkürle memnuniyetimi aktardım. Bu portrelerin hatırlatılmasına, bazı duyguların açığa çıkartılmasına ihtiyaç vardı.

Özetle “59 Yüz” böyle ortaya çıktı.


* Kitabınızda 59 portre var. Bu isimleri nasıl belirlediniz?

Elimde çok uzun bir portre listesi var. Özellikle bugün yaşadıklarımızla doğrudan bağlantılı, yakın tarihte yaşamış, düşünce dünyamızda çok önemli yeri olan isimleri bir araya getirelim dedik. Bu aşamada İsmail abi ile istişaremiz devam etti tabii ki. Kendisinin de önerileriyle bu ansiklopediyi oluşturduk.

* Portrelerin çizimlerine baktığımızda özgün bir tarz ile çizdiğinizi görüyoruz. Çizim tekniğinizi hangi yollardan geçerek ortaya çıkardınız?

Özgün bulduğunuz için teşekkürler. Bu iyi bir şey. İlk zamanlar portrelerde yoğun bir desen vardı. Zamanla bunları azaltmanın iyi bir fikir olabileceğini düşündüm. Yapabildiğim kadar sadeleştirdim. Çizgiyi israf etmemeye çalıştım. Son aşamada dijitale aktarıp temizlik yapıyorum o kadar.

* Bu kitapla tarihe tanıklık ettiğinizi söyleyebilir miyiz?

Tanıklık edebiliyorsak ne mutlu. Allah çizebilmeyi, yazabilmeyi lütfetmişse buna bir emanet olarak bakmalı. İyiliği emretmek, kötülükten alıkoymak yolunda kullanmalı. “Evet tanıklık ediyorum” demekten hicab ederim. Bu Yaratan’ın takdiri.

* Türkiye’den seçilen isimlere baktığımızda II. Abdulhamid Han da var, Yasin Börü de var. Ancak bir bütünlüğe de ulaşmışsınız. Bu süreç nasıl gelişti?

Ümmet. Bugün tahfif edilen, bazılarının istihza ile diline doladığı “ümmet” duygusu tabii ki. Bu bütünlük geçmişimizde ayan beyan duruyor. Abdulhamid’i Sani ile Yasin Börü’nün arasına büyük duvarlar ördüler. Her ikisini aynı anda anmak bazılarına gerçekten garip geliyor. Özellikle belli bir zümreyi, ırkı yücelterek başımıza çorap örenler, bizi parçalara ayıranlara çok garip geliyor. Çanakkale şehitliğine gidenler bu kitapta ne yapmak istediğim konusunda az çok fikir sahibi olurlar. Zira aramıza çizilen sınırları reddederek çizmeye başladım.

İSLAM DÜNYASININ DERDİ ÇOK
* Güven Adıgüzel’in çizimlere eşlik eden yazılarını aslında onları bütünleyen bir parça olarak değerlendirmek doğru olur mu?

Güven Adıgüzel’in katkısı bu projeye bir boyut daha kazandırdı. Zenginleştirdi tabii ki. Ayrı bir kitap olabilecek bir birikimi portre çizimleriyle birlikte sunmak da İsmail abinin isabetli bir fikriydi. Güven Adıgüzel’in kıymetli katkısı ile bu proje ansiklopedik bir hal aldı. Çocuklarımız, gençlerimiz kitabı eline alıp okumaya başlayınca yakın tarih konusunda epey bir fikir sahibi olacaklar. Tekraren Güven beye şükranlarımı sunuyorum.

* “Hanzala Özgürlük Ödülü” ve bu yıl “Kültür Sanat Özel Ödülü” aldınız. Siz İslam dünyasının dertlerini çizgilere taşıyorsunuz. Önümüzdeki günlerde bu anlamda nasıl çalışmalarınızı göreceğiz?

İslam dünyasının derdi çok. Tamamını çizmeye ömrümüz yetmez sanırım. Rabbim ayağımızı sabit tutsun. Önümde bir “pul tasarımı” sergisi var. Aynı zamanda onun hazırlıkları devam ediyor. Kübik grafiklerle oluşturduğum bir portre koleksiyonu var. Bir yandan ona da devam ediyorum. Kısmet olursa yakın zamanda nihayetlendireceğim.

#59 Yüz Portreler Çizer: Necmettin Asma
#Güven Adıgüzel
6 yıl önce