Endülüs’ten Filistin’e uzanan lezzet bağı

Ülkü Menşure Solak
04:0026/10/2025, Pazar
G: 25/10/2025, Cumartesi
Yeni Şafak
Arşiv.
Arşiv.

Endülüs’ten bugüne uzanan İspanya-Filistin dostluğu, sadece siyasette değil, kültür ve mutfakta da yaşamaya devam ediyor. Tarihin ve lezzetin iç içe geçtiği bu kadim bağın izlerini yaşatmak için bugün sizlerle bu dostluğun sofralara yansıyan Alfajores ve Alboronia tariflerini paylaşıyoruz.

9 Ekim’de İstanbul’da, geliri Filistin’e gönderilmek üzere ‘Rüzgar gibi Özgür Filistin için Tek Yürek’ isimli özel flamenko gösterisi düzenlendi. İspanya, sadece politik arenada değil, her yerde Filistin için çaba harcamaya devam eden ülkelerden biri olarak, dünya halklarının kalbinde özel bir yer edinirken, Filistin ile bağlarının aslında çok eskiye dayandığını hatırladım.

İki ülke arasında ticaret yapılıyordu

Gazze’nin işgalinden bu yana, Avrupa devletleri içerisinde sesi en özgürlükçü ve insan haklarından yana çıkan ülke olan İspanya’nın Filistin’le bağı Endülüs Emevileri Dönemi’ne kadar gitmektedir. İspanya’daki Cordoba ve Granada gibi bilim, felsefe ve tıp alanındaki merkezler, Kudüs, El-Halil ve Gazze ile sürekli bir bilgi alışverişinde bulunuyordu. Mesela, İbn Rüşd gibi Endülüslü düşünürlerin eserleri, Filistin üzerinden Mezopotamya’ya, Arabistan’a ve Avrupa’ya yayıldı. Hatta kimi kaynaklarda, Alhambra Sarayı’nın, Kudüs’teki Kubbet-üs-Sahra’dan ilham alarak yapıldığına dair bilgiler de yer alır. Endülüs döneminde tek bir kültürün parçası olan bu iki ülke arasında ticarette yapılıyordu. Pirinç, badem, limon, portakal, nar ve şeker kamışı gibi besinlerle birlikte, baharatlar ve tahin de Filistin üzerinden İspanya topraklarına geldi. Elbette birçok pişirme yöntemi ve tarifte sürekli kültürel iletişim nedeniyle taşınır oldular. Paella ve maklube, kibbeh ve albondigas, alfajores ve mamoul birbirine benzer tariflerden sadece birkaçı.

İspanya, Filistin’i tanıyan Avrupalı devletler arasında da ilklerden biri

İspanya’nın Filistin hassasiyeti bugünle sınırlı değil, aslında tarih boyunca Filistin’deki insanlık dışı dramın karşısında yer alan devletlerden biri oldu. 1853’te Kudüs’te açılan İspanya konsolosluğu, Endülüs kültür mirası ve Filistin bağı üzerine etkili çalışmaları kesintisiz yapmaya devam etti. 1939-1975 yılları arasında, Arap dünyasıyla ittifak kurarak Filistin’i destekledi. 1979’da Başbakan Adolfo Suárez, Yaser Arafat’ı ağırlayan ilk Batı Avrupa lideri oldu ve yine İspanya, Filistin’i tanıyan Avrupalı devletler arasında da ilklerden biri olarak yerini aldı. Bugün hâlâ, Filistin’i insani anlamda desteklerken, politika kadar, sanat ve kültür alanında da mücadeleyi sürdürüyor olması, devletler arası siyasetten daha çok, halkın kalbine işlemiş bir sevgi bağından da bahsetmemiz gerektiğini gösteriyor bize. Alanım gereği mutfak üzerine yazıyorum. Akdeniz’in en güzel ve doğası kadar tarihsel mirasıyla da zengin bu ülkesinin İslam etkisiyle şekillenen ve Filistin ruhundan beslenen tariflerinden iki tanesini yazmak istiyorum bugün. Bu iki ülke arasındaki insani dayanışmanın sonsuza dek sürmesi dileğiyle. Sağlıklı, mutlu pazarlar dilerim.

Alfajores

(Bademli İspanyol kurabiyesi)
MALZEMELER:

100 g badem unu

100 g un

50 g tereyağı

50 g bal

1 çay kaşığı tarçın

2 yemek kaşığı pudra şekeri

YAPILIŞI:

Fırını 175°C’ye ısıtalım, tepsiye yağlı kâğıt serip hazırlayalım.

Badem unu, un ve tarçını birlikte eleyerek karıştıralım.

Tereyağı ve balı ilave edip hamur toparlanana kadar yoğuralım.

Ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayalım, hafif yassıltarak tepsiye dizelim.

10-12 dakika, kenarları hafif kızarana kadar pişirelim. Soğuduktan sonra, pudra şekeri serpelim.

Eğer istersek, içine badem ve hurmayı rondodan geçirerek dolgular yapabiliriz. Afiyet olsun.

Alboronia

MALZEMELER:

1 büyük patlıcan

1 orta boy domates

1 küçük kuru soğan

2 yemek kaşığı zeytinyağı

1 çay kaşığı kimyon

1 çay kaşığı tuz

1 çay kaşığı karabiber

YAPILIŞI:

Patlıcanları küp küp doğrayıp tuzlu suda 10 dakika bekletelim ve süzelim.

Domatesi rendeleyelim ve soğanları ince ince doğrayalım.

Bir tavada zeytinyağını ısıtalım, soğanı 3-4 dakika soteleyip patlıcanları ekleyelim.

5 dakika kavurduktan sonra, domates, kimyon, tuz ve karabiberi ilave edelim.

Kısık ateşte, gerekirse 2-3 yemek kaşığı su ekleyerek, tencerenin kapağı kapalı olarak 15 dakika pişirelim.

Afiyet olsun.



#aktüel
#Sofranın Dilinden
#hayat