Okula başlamak çocuğun hayatının en önemli olaylarından biridir. Bu süreçte yaşanacak sıkıntılar ise çocuğu hayat boyu etkileyebilir. Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uz. Dr. Leyla Benkurt Alkaş, bazı çocukların okulu ürkütücü bulabileceğine değinirken, “Mükemmeliyetçi ve çok başarılı çocuklar sıradan oldukları duygusunu veya kendisinden daha becerikli çocukların varlığı karşısında, öğretmenin ilgisini yeterli bulmayıp ciddi hayal kırıklığı yaşayabilir. Evinde istediği saatte televizyon seyredip, elektronik oyunlar oynayan, rahat oturup kalkmaya alışmış aşırı ehlikeyif çocuklar okulu sıkıcı ve zorlayıcı bulacaktır. Ya da kural ve ortamın çok daha çocuksu olduğu yuvaya alışan çocuk okulu soğuk ve ürkütücü bulabilir, minderlerde rahat oyun oynama beklentisi içine girecektir” diyor.
Uz. Dr. Alkaş, çocukların, “Ben büyüdüm, bir sürü arkadaşım olacak, öğretmenim annem babam gibi bana bakacak koruyacak, bir sorun olursa öğretmenim çözer, yeni şeyler öğreneceğim” şeklinde düşünmesi gerektiğini söylüyor. Eğer bu düşünceler yerine tersi olursa çocuklar okula gitmeyi reddediyor. Bazen de çocuklar “Ateşim var”, “Karnım ağrıyor” gibi bahanelere sığınıyor.
15 GÜNDE ALIŞAMIYORSA UZMANA GİDİLMELİ
Uz. Dr. Alkaş, “15 günden sonra yumuşama olmazsa önce okul rehberliğinden gerekirse bir çocuk psikiyatrisinden yardım alınmalıdır. 1 aya uzamış süreçlerin tedavisi zordur. Çocuk ayrılma anında panik atak benzeri ağlama, nefes alamama, çarpıntı atakları gösterebilir. Tedavide öğretmen, aile, okul ve psikiyatrist ortak çalışır. Öncelikle ortam ve tutumlar düzenlenip davranışçı ödevlerle tedavi yapılır. Nihayetinde bu konunun uzmanının bilgi ve deneyimi ile tedavi düzenlenmektedir. Aileler tedaviden korkup, okul reddinin kronikleşmesine sebep olursa çocuğun tüm hayatı etkilenebilir” şeklinde konuşuyor.
