|

Yeni Yemen Karani ile dirilecek

Yemen’in özgürlük hareketinde aktif olarak yer alan Salah Batis, Veysel Karani Türk-Yemen Vakfı Başkanlığını yürütüyor. Üç ay önce kardeşi suikasta kurban giden ve oğlu iki yıl önce kaçırılan Batis, vakıf sayesinde farklı bölgelerdeki Yemenlilere ulaştığını belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Karani Vakfı, Yemen’i inşa etmek için başlatılan diriliş hareketinin başlangıcıdır.”

Hatice Saka
04:00 - 23/02/2020 Pazar
Güncelleme: 23:36 - 22/02/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
 Yemen
Yemen

Veysel Karani ile ilgili her şeyin Türk toplumda ayrı bir yeri vardır. Her yıl Ramazan ayında Hırka-ı Şerif-i görmek için yüzlerce insan akın eder. “Yemen ellerinde Veysel Karani” ilahisini büyüklerimizden birçoğumuz dinlemiştir. İşte o Yemen ellerinde doğan Üveys el-Karanî, Yemen’deki Murâd kabilesinin Karan aşiretine mensup. Bu bilgiyi de bize Veysel Karani Türk-Yemen Vakfı Başkanı Salah Batis verdi. 2003 yılından beri Türkiye’ye gidip gelen Batıs, geçen yıl İstanbul’a taşınmış ve kurduğu vakfa da Veysel Karani adını vermiş. Ondan Yemen’e dair farklı bilgiler edindik. Mesela Arap topluluklar arasında Lübnan’dan sonra nüfus yoğunluğu açısından en fazla göç veren ülkenin Yemen olduğunu. Güney Asya’da 8 milyon, Afrika’da 7 milyon, Körfez ülkelerinde 4 milyon, Amerika’da yarım milyon Yemenli yaşadığını, Endonezya’da altı bakanın Yemenli olduğunu öğrendik. Aktif siyaset yapan, Yemen’in Hadramut kentinden gelen Salah Batis ile vakfını, Yemen’i ve hedeflerini konuştuk.


Vakfınız için Türkiye’yi ve Veysel Karani ismini seçmenizin sebebini öğrenebilir miyiz ?

Türkiye kültürünü, tarihini, medeniyetini ve halkını biz Yemenliler her zaman sevmişizdir. Türk halkı da tarih boyunca bizi sevmiştir. Türkler ile aramızda başka bir bağ daha var. O da Veysel Karani. Buradaki dostlarımdan sürekli onun adını duyarım. Türkiye’de Veysel Karanî diye anılıyor. Tam ismi Üveys el-Karanî, Yemen’deki Murâd kabilesinin Karan aşiretine mensup ve Marib kentinden. Bu önemli şahsiyet her iki toplum tarafından da çok seviliyor.Köyündeki evi ve mescidi Yemen’deki Marib kentine hala ayakta duruyor.

Nasıl durumda ?

Onarıma ve bakıma ihtiyacı var. Savaş bitince inşallah bu bakım çalışmalarının başlaması için girişimlerde bulunacağız.

Vakfın hedefinde ne var ?

Tek vatan, tek halk ve tek Yemen’in inşası için mücadele veriyoruz. Karani Vakfı, tüm Yemenli vatandaşları ve Yemen’e muhabbet duyan herkesi umutsuzluktan kurtarmayı hedefliyor.

Sizin hikayenizi ve Yemen’den buraya geliş sürecinizi dinlesek ?

Ben Yemen’in Hadramud kentinde doğdum. İslam bilimleri okudum. Uluslararası İlişkiler bölümünde master ve doktora yapmayı planlıyorum. Arap Baharı’ndan sonra siyasete atıldım.

Daha önce ne yapıyordunuz?

Hadramut balıyla meşhur bir kent. Arıcılık yapıyordum. Batis ailesi olarak biz bu alanda tanınırız. Aldığım eğitim doğrultusunda 1996’da öğretmenlik yapmaya başladım. 2001 yılından sonra bir hayır kurumu kurdum. İnsani yardımların yanında eğitim de verdiğimiz bir hayır kurumu idi. Merkezi Hadramut’ta idi. Ancak bütün Yemen’e hizmet veriyorduk.

Bütün Yemen’de hizmet vermek zor değil miydi ?

Hayır değildi. Bütün şehirlerde ortak çalışmalar yürüttüğümüz derneklerle Yemen halkına hizmet ulaştırmayı başarıyorduk.

Halen devam ediyor mu?

Evet devam ediyor. Büyük bir binası var.

Savaştan etkilenmedi mi ?

Hadramut Yemen’in en doğusunda yer alıyor ve savaş oraya sıçramadı. Devlet kurumları çalışıyor ve istikrar var.

Siz gidiyor musunuz?

Elbette gidiyorum. Ailem orada yaşıyor.

Muhalif olarak korkmuyor musunuz ?

Siyasi konumum ve Yemen’de adalet, eşitlik, insan hakları, değişiklik istemem sebebiyle tehlikeler atlattım. Medyada hedef gösterildim. Haksız suçlamalar yönelttiler. Allah’a şükürler olsun ki başarılı olamadılar. Üç ay önce Seiyun şehrinde kardeşime suikast düzenlendi ve onu katlettiler.

KARDEŞİMİ ÖLDÜRDÜLER VE
OĞLUMU KAÇIRDILAR

Seiyun kenti güvenli değil miydi?

Bu kent Yemen’in en güvenli yeri olarak gösteriliyor. Hava alanı açık ve uçuşlar yapılıyor. İki yıl önce de oğlumu kaçırdılar.

Oğlunuzdan haber alabiliyor musunuz ?

Nerede olduğunu biliyoruz ve onun eve dönmesi için elimizden geleni yapıyoruz.

Sizin yaşadığınız bölgede savaş yok ama baskı var değil mi?

Ülkenin Doğu tarafında diğer bölgelere nispeten istikrar var. Savaş yok. Ancak kanun, hükümet, düzen olmayınca suikastlar, tutuklama, adam kaçırmalar artıyor. Devlet olmadığı için kimsenin hayatı güvende değil. Halkın istediği bir yönetim halen ortada yok. Medeniyetin ülkemizde yeniden yükselişe geçmesini istiyoruz. Eskiden “Mutlu Yemen” diye bir tanım vardı. Maalesef bu güzel tanımı kullanamıyoruz şimdi.

Son durumlar nasıl ülkede?

Bana göre, son günlerde durum iyiye gidiyor. Mücadele ve işbirliği ile daha da iyi olacak.

Sizin siyasete atılmanız nasıl gerçekleşti ?

2012 yılında özgürlük hareketlerine katıldım. Barışçıl gösterilerde yer aldım. San’a kentinde değişim sahası adı verilen meydanda konuşmalar yaptım. En dikkat çekici olanı ise Mart 2012 yılı şehitleri için yaptığımı konuşma idi.

GENÇ YEMENLİLER AKTİF
Bir konuşma ile sınırlı kalmadınız ve devam ettiniz değil mi?

San’a, Taiz, Aden, Marib, Shabwah ve Hadramud gibi pek çok farklı şehirde konuşmalar yaptım. Bunların hemen hemen hepsi youtube’da yayınlandı.

Ardından siyasete atılmaya mı karar verdiniz ?

Değişim hareketine ve Arap devrim hareketlerine katıldım. Ali Abdullah Salih döneminde barşçıl tüm eylemlerde yer aldım. Sonra bazı medya organlarında konuşmalarımın yayınlanmasının ardından Ulusal Diyalog Konferansı (UDK)’ye davet edildim. Yemen İyi Yönetişim (Yemen Good Governance)’e üye oldum.

Bu konuyu biraz daha açar mısınız ?

Ulusal Diyolog konferansı bildiğiniz gibi Körfez ülkelerinin isteğiyle olmuştu. Yemen’deki tüm tarafların yer aldığı ve 10 devletin gözlemci olduğu bir konferanstı. Oradan alınan kararların ardından dokuz takım oluşturdular. Onlardan biri de Yemen Good Governance Cluster (GGC) idi . Ben de ona dahil oldum ve çalışmalar 10 ay sürdü. Sonra yeni bir oluşum şekillendi. Bu oluşum Yemen’in anayasasını görüşmek için kurulmuştu. Ardından İran’ın da desteğiyle askeri darbe oldu. Siyasi girişimlerin hepsine son verildi. Yemen bir savaşın içine çekildi. Bu sırada Riyad’daki toplantıya katıldık.

Hangi yıl oldu bu toplantı?

2014 yılında yapıldı. Bu toplantıda Türkiye’de bulundu. Yemen’den bütün taraflar katıldı.

Ancak bu toplantıda işe yaramadı sanırım

Hemen ardından “Kararlılık Fırtınası” adlı askeri operasyon ve bugüne kadar süren savaş başladı. 2017 yılının sonunda ise Cumhurbaşkanı Abdurabbu Mansour bir karar çıkardı Şura Meclisi Üyesi olarak atandım.

Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz ?

Türkiye’yi birçok yönden örnek alıyorum. Ekonomik büyüme, istikrar, devletin yapısı, hukuk sistemi, vakıflar, eğitim ve hepsini sayamayacağım birçok konuda başarılı buluyorum. Bu ülkenin tecrübelerinden faydalanmak istiyordum. Uzun araştırmalar ve görüşmeler sonucunda vakfı İstanbul’da kurmaya karar verdim.

Türkiye’de kaç Yemenli var?

Türkiye’deki Yemenli sayısı 20 bini geçti. Bu Yemenlilerin çoğu üniversite öğrencisi, 3 bini öğrenci, ikinci kalabalık topluluk ise iş adamları. Yemen’de güvenlik sorunu olduğu için devlet adamları ve büyük kabilelerin reisleri Türkiye’yi seçiyorlar. Aynı zamanda göçmenler de var.

Çok fazla Yemenli öğrenci var. Onlar bir topluluk oluşturdu mu?

İstanbul’da yaşayan Arap genç nesil arasında bir idare heyeti ve başkanı olan tek genç topluluk. Ankara, Konya ve Trabzon’da 40 ilden öğrenci katılıyor. Burada hayır kurumları açtık, üç tane Yemen okulu eğtim veriyor. 200 Yemenli şirket bulunuyor. Kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldik. Yemenliler’in önündeki en büyük engel olan seyehat vizelerinin süresi konusunu görüştük ve sorunumuz çözüldü.

Lübnan’dan sonra Yemen var

  • Yemen’den Suriye’de olduğu gibi büyük toplu göçler olmadı. Nedenini öğrenebilir miyiz ?
  • Biz Arap halkları arasında Lübnanlılar’dan sonra ülkesini terk eden kişi sayısı fazlalığı açısından ikinci olarak geliyoruz.
  • Nasıl yani?
  • İlk göç eden nüfus fazlalığı açısından büyük Arap Topluluğu Lübnan , onun ardından Yemen geliyor. Dünyanın her yerinde Yemenlilere rastlayabilirsiniz. Güney Asya’da 8 milyon , Afrika’da 7 milyon, Körfez ülkelerinde 4 milyon , Amerika’da yarım milyon, İngiltere, Almanya, Fransa, Kanada’da yaşayan çok sayıda Yemenli var. Endonezya’da 6 bakan Yemenli , Cakarta başkanın Yemen kökenli , Singapur başkanın karısı Yemenli ve daha pek çok isim sayabilirim. Anlayacağınız Yemenliler bir çok ülkede karar alıcı güçler haline geldi.

Girişim olarak başladık

  • Dernek için Türkler ile nasıl bir bağ kurdunuz?
  • Biz Yemen’den mülteci olarak geldik. Bir vakıf kurmak için maddi imkanlarımız yoktu. Türk yetkililerden bu vakfı bir girişim olarak kurmamıza izin vermelerini istedik. Sermayesi olan bir şirket değildi. Vakfımıza Yemenliler’in destek vermesini ve vakfın büyümesini hedefledik. Hisse Değeri 100$ hisseler, bir grup iş adamı ve uzman iktisatçıdan oluşan Vakıf Yatırım Komitesi’nin gözetimi altındaki çalışmalar ile proje ve fırsatlara yatırım yapan açık bir bağış portföyünde yönetiliyor.
#Salah Batis
#Yemen
#Karani Vakfı
4 yıl önce