|

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri, Çanakkale destanı şiirleri kısa, uzun 4 kıtalık

18 Mart Çanakkale Zaferi şiirlerini haberimizde sizler için hazırladık. Tarihimizde dönüm noktalarından olan Çanakkale destanı ile ilgili en güzel, kısa, uzun ve 4 kıtalık olanları sayfamızdan bulabilirsiniz. 18 Mart Çanakkale Savaşı hakkındaki önemli bilgileri de haberimizden görebilirsiniz.

Yeni Şafak
22:47 - 17/03/2017 الجمعة
Güncelleme: 23:47 - 17/03/2017 الجمعة
Diğer
18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri
18 Mart Çanakkale Zaferi şiirleri

18 Mart Çanakkale zaferi şiirlerini görmek için hemen tıkla. 18 Mart 1915 Çanakkale Deniz Zaferi'nde on binlerce askerin şehit düştüğü, yaralandığı ve büyük destan hakkındaki yazılan şiirlerden bir kısmını haberimizde sizlerle paylaşıyoruz. Çanakkale şiirlerinin en güzel, kısa, uzun, 4 kıtalık olanlarını haberimizden bulabilir ve 18 Mart Çanakkale Savaşı hakkındaki detaylı bilgileri okuyabilirsiniz.



ÇANAKKALE TÜRKÜSÜ


Çanakkale içinde vurdular beni


Ölmeden mezara koydular beni


Of gençliğim eyvah


Çanakkale köprüsü dardır geçilmez


Al kan olmuş suları bir tas içilmez


Of gençliğim eyvah


Çanakkale içinde aynalı çarşı


Anne ben gidiyorum düşmana karşı


Of gençliğim eyvah


Çanakkale içinde bir dolu testi


Anneler babalar ümidi kesti


Of gençliğim eyvah


Çanakkale'den çıktım yan basa basa


Ciğerlerim çürüdü kan kusa kusa


Of gençliğim eyvah


Çanakkale içinde sıra söğütler


Altında yatıyor aslan yiğitler


Of gençliğim eyvah


Çanakkale'den çıktım başım selamet


Anafarta'ya varmadan koptu kıyamet


Of gençliğim eyvah



ÇANAKKALE SAVAŞI


Gülmeyiniz ey düşmanlar,


Çanakkale geçilemez.


Bekler nice kahramanlar,


Çanakkale geçilemez.


Filo, filoya dayansa,


Yerler bomba ile yansa,


Siperler kana boyansa,


Çanakkale geçilemez.


On Sekiz Mart Zaferi'ni,


Herkes tanır Türk erini,


Ölür de vermez yerini,


Çanakkale geçilemez.


Türk'ün göğsü, Türk'ün kolu,


İman ile kuvvet dolu,


Aslan yurdu Gelibolu,


Çanakkale geçilemez.


Akan kanlar dönse sele,


Conkbayır'ı geçmez ele,


Dünya kopup gelse bile,


Çanakkale geçilemez.


Birçok milletin askeri,


Yenilerek kaçtı geri,


Anladılar Türk'ün yeri


Çanakkale geçilemez.



Ali Osman ATAK



ZAFER TÜRKÜSÜ


Yaşamaz ölümü göze almayan,


Zafer, göz yummadan koşana gider. Bayrağa kanının alı çalmayan,


Gözyaşı boşana boşana gider!


Kazanmak istersen sen de zaferi, Gürleyen sesinle doldur gökleri,


Zafer dedikleri kahraman peri, Susandan kaçar da coşana gider.


Bu yolda herkes bir, ey delikanlı,


Diriler şerefli, ölüler şanlı!


Yurt için dövüşen başı dumanlı,


Her zaman bu şandan, o şana gider.



Faruk Nafiz ÇAMLIBEL



BİR YOLCUYA

( Bu şiir Gelibolu yamaçlarında yazıldı.)


Dur yolcu! bilmeden gelip bastığın


Bu toprak, bir devrin battığı yerdir.


Eğil de kulak ver, bu sessiz yığın


Bir vatan kalbinin attığı yerdir.


Bu ıssız, gölgesiz yolun sonunda


Gördüğün bu tümsek, Anadolu'nda


İstiklal uğrunda, namus yolunda


Can veren Mehmet'in yattığı yerdir.


Bu tümsek, koparken büyük zelzele,


Son vatan parçası geçerken ele,


Mehmed'in düşmanı boğduğu sele


Mübarek kanının akıttığı yerdir.


Düşün ki, haşr olan kan, kemik eti


Yaptığı bu tümsek, amansız çetin


Bir harbin sonunda bütün milletin


Hürriyet zevkini tattığı yerdir.



Necmettin Halil ONAN



ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ


Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin


Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin.


Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer,


O ne müthiş tipidir, savrulur enkazı beşer.


Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.


Kafa göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak, el ayak


Vurulup, tertemiz alnından, uzanmış yatıyor,


Bir hilal uğruna yarap ne güneşler batıyor.


Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker



Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer.


Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?


Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın.



M. Akif ERSOY



ÇANAKKALE DESTANI Yıl 1915


18'indeyiz Martın.


Kendine gel biraz!


Pek tekin değildi Çanakkale'nin suyu,


Geçilmez bu boğaz...


Geçilmez bu boğaz...


Bizi Ne topun yıldırır,


Ne kurşunun.


Çünkü artık


Başladı cengimiz.


Er meydanında bulunmaz dengimiz...


Sen misin Mustafa Kemal'im ileri diyen?


İşte fırladık siperden.


Sırtına yüklenmiş kahraman


Seyit 276 kiloluk mermiyi,


Koşuyor bataryasına ateşler içinden.


Bu mermi denizlere gömecek Elizabet'i Buvet'i...


Yanıyor bugün Anafartalar yanıyor,


Denizler yanıyor,


Dağlar yanıyor.


Zafer bizimdir artık


Düşman zırhlıları batıyor...


Türk'üm,


Muzaffer olarak doğmuşuz bir kere.


Bir karış toprak uğruna Kimimiz şehit oluruz.


Kimimiz gazi.


Hiç değişmez bu yazı.


Dünyada her yer geçilir belki


Lâkin geçilmez Çanakkale Boğazı..



Fahri ERSAVAŞ



ÇANAKKALE GEÇİLMEZ


Seyredin tefekkürle,batının yaptığını,


Çanakkale'de her yer et ve kemik yığını.


Her karış toprağında ya kafa ya bir el var,


Ya bir mermi kovanı veya bir şarapnel var.


Top, tank ve uçağıyla yüklenmiş haç hilale,


O destanını göklere nakşetmiş Çanakkale.


Kimi Kars,kimi Sinop,kimi Manisa'lıdır,


Potinleri yırtılmış,çoraplar yamalıdır.


Tekbirlerle düşmanın üstüne gidiyorlar,


Sanki ölüme değil, düğüne gidiyorlar.


Ezanın susmaması tek hedef,ana dava,


Uçak kağıttan bir kuş,donanmalar mukavva.


Toprak etten kemikten,deniz kandan al gibi,


Hava;barut ve duman,ölüm şerbet,bal gibi,


Tattın Allah yolunda şehadetin hazzını,


Bak Melekler kılıyor Cenaze Namazını.


Toprağa düşenlere,düşmeyen eder gıpta,


Şehit,on kere Şehit olmak ister kalkıp da.



Ahmet Mahir PEKŞEN



YÜREĞİNDE YAŞATAN ANLAR


Kalbinizin atışları titretiyordu toprakları


Kulakları çınlatıyordu.Allah Allah sesleri


"Saolsun Vatanım" oldu hepsinin son nefesleri


Unutmak mümkün mü?Çanakkale'de Şehitleri.


Her karış toprakta var ayak iziniz


Canınızı feda ettiniz,kurtuldu vatanımız


Ne toptan ne tüfekten korkmadı hiç gözünüz


Düşmana en büyük silah iman gücünüz.


Elinde bir süngü dikkatle bakıyor denize


Altmış üç askerle düşmanı getirdi dize


Çanakkale'deki binlerce şehit gibi


Yahya Çavuş seni de gömdük kalbimize.


Hedef almış askerler,yürüyor denize doğru


Kimsenin aklına gelmiyor,ne kızı nede oğlu


Biliyor gittiği yol cennete doğru


Ölümden korkmuyor,çünkü o Türk oğlu.


El sürmesin kimse kutsaldır bu topraklar


Hep süzülsün göklerde,inmesin hiç bayraklar


Çanakkale'yi anlatmaya yetmez sayfalar


Seni ancak yüreğinde yaşatan anlar.



Edibe AYDIN



BİR BAŞKADIR ÇANAKKALE'M


Bir başkadır Çanakkale'min toprakları


Nesillerin sıcaklığı sinmiş üstüne


Bayrak rengi bir sel almış böğrüne,


Sel toprağa tutkun mahcup,toprak hazin yele


bunun için esintilidir,inler Çanakkale


Bir başkadır Çanakkale'min mevsimleri,


Yazı bahar gibidir,baharı kış misali


Hele boğazının görülmeye değer hali


hele sislendiği zaman hele,


Rüyalar katından iner Çanakkale


Bir başkadır Çanakkale'min Eylülleri,


Hırçın rüzgarı diner,ağaçlar yarı şekerlemede


Anıları müzelere çekilir kendi halinde


Her yıl bu ay cıvıldaşan öğrencileriyle


Çimenlikten,Atatürk'ü seyreder Çanakkale.


Bir başkadır Çanakkale'min türküleri,


Bazıları bağrımızı delen kurşun sanki,


Bazıları hastayı bile oynatır inan ki


Gazileri geçmişiyle tutuşur elele


Nağmelerde destanlaşır gider,Çanakkale.


Bir başkadır Çanakkale'min Mart ayları,


Bu ayda fetih için kırk yiğit sallardadır,


Bu ayda Türk gücü yine masallardadır;


Onsekiz Mart gibi destan yansıyınca istikbale


Gözlerde pınardır çağlar,sel sel iner Çanakkale


Bir başkadır Çanakkale'min akarsuları,


Menderes'in elmalarda yansıyor güzellikleri;


Kocabaş'ta savaşırken izlemişler İskender'i


Bir göz soğuk, bir göz sıcak akan dereleriyle


Mavilikler dünyasında dans eder Çanakkale.


Bir başkadır Çanakkale'min denizleri,


Kıyıları bir gerdanlık gibidir,emre hazır


Dalgaları tarihi mırıldanır satır satır,


Karanlık limandaki nurdan alevleriyle


"Mağribiakşamlar"a seferdedir,Çanakkale.


Bir başkadır Çanakkale'min yer şekilleri,


Dağları tepe haline gelir,tepeleri dağlaşır birden


Kazdağı'ndan Sarıkız su alırken körfezden


Kocaçimen Kemal ile gelir erişilmez hale


İşte burdan tüm dünyaya kükrer Çanakkale.



Ahmet KAŞIKÇI



Çanakkale Destanı

Arıburnu'nda merkez cephesi'nde şehid olan ve üzerinden çıktığı söylenen şiiri.


Üç yüz otuz sözüm hakk'ın kelâmı


Padişah'ın geldi büyük selâmı


Enver Bey'in düşman kırmak meramı


Bugün bizden vatan razı olacak


Nefer şehit ordu gazi olacak


Euzü besmele çektim çıkarken


Köye baktım şöyle yüksek bir yerden


Karargâha koştum üç günde erken


Bugün bizden vatan razı olacak


Nefer şehit ordu gazi olacak


Kumandan emrini verdi bir gece


Anadolu'lardan lâyıktır nice


Yiğitler şehâdet şerbeti içe


Bugün bizden vatan razı olacak


Nefer şehit ordu gazi olacak


Rumeli toprağı yuğrulmuş kanla


Ün alınır ancak verilen canla


Herkesi yüreği çarpıyor canla


Bugün bizden vatan razı olacak


Nefer şehit ordu gazi olacak


Düşmanın gür sesli büyük topları


Delik deşik etti toprağı yarı


Korkak Frenklerin yokmuş hiç ârı


Bugün bizden vatan razı olacak


Nefer şehit ordu gazi olacak


İngilizler Frenge dostmuş diyorlar


Bir kötü kötüye elbette uyar


Onlara bu meydan gelecek pek dar


Bugün bizden vatan razı olacak


Nefer şehit ordu gazi olacak


Zırhlıların gitti deniz dibine


İlk hücumdan sonra ya bu kaçış ne


Kaç durma geçerse fırsat eline



BOYABATLI MUSTAFA



ÇANAKKALE SAVAŞI HAKKINDA BİLGİLER -

Çanakkale Savaşı veya Çanakkale Muharebeleri, I. Dünya Savaşı sırasında 1915–1916 yılları arasında Gelibolu Yarımadası'nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan deniz ve kara muharebeleridir. İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'u alarak İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü ele geçirmek, Rusya'yla güvenli bir erzak tedarik ve askeri ikmal yolu açmak, başkent İstanbul′u zapt etmek suretiyle Almanya′nın müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı'nı seçmişlerdir. Ancak saldırıları başarısız olmuş ve geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Kara ve deniz savaşı sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.



Osmanlı İmparatorluğu, Almanya'nın Rusya'ya savaş ilan ettiğı 1 Ağustos 1914'ün hemen ertesi günü, Almanya ile bir ittifak antlaşması imzalamıştır. Bu antlaşma, imparatorluğun eninde sonunda Almanya'nın ana gücünü oluşturduğu İttifak Devletleri safında fiilen savaşa gireceği anlamına gelmektedir. Enver Paşa, fiilen savaşa girmeyi, seferberliğin tamamlanmamış olması ve Çanakkale Boğazı savunmasının tamamlanmaması gibi gerekçelerle ertelemeye çalışmıştır. Ancak Almanya, bir an önce savaşa fiilen girilmesi için baskılarını sürdürmüştür. Bu baskılar, Akdeniz'de Britanya donanması önünden çekilen Goeben ve Breslau savaş gemilerinin İstanbul'a gelmesiyle bir oldu bittiye getirilmişti. Daha sonra Osmanlı Donanması'na bağlı bir grup gemiyle Karadeniz'e açılan bu gemiler 27 Ekim 1914 tarihinde Rus limanlarını bombalayınca Rusya, Osmanlı İmparatorluğu'na savaş ilan etmiştir.



Birleşik Krallık Savaş Konseyi sektereri Albay Hankey Winston Churchill 'in de desteğiyle, 1914 yılı Eylül ayında Çanakkale Boğazı'nın donanmayla geçilerek İstanbul'un işgalini öngören bir planı savaş konseyine sunmuştur. Plan, çeşitli evrelerden geçerek uygulamaya kondu ve Birleşik Krallık ve Fransa gemilerinden oluşan bir donanmanın Boğaz'a geniş çaplı saldırıları 1915 Şubat ayında başlatıldı. Özellikle 19 Şubat 1915 ve 25 Şubat 1915 bombardımanları sonucu Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Çobanlı giriş tabyalarının geri hatta çekilmesi emrini uygulatmıştır. En güçlü saldırı ise 18 Mart 1915 günü uygulamaya konuldu. Ancak Birleşik Donanma ağır kayıplara uğradı ve deniz harekatından vazgeçmek zorunda kalındı.



Deniz harekatıyla İstanbul'a ulaşılamayacağı anlaşılınca bir kara harekatıyla Çanakkale Boğazı'ndaki Osmanlı sahil topçu bataryalarını ele geçirmek planı gündeme getirilmiştir. Bu plan çerçevesinde hazırlanan Britanya ve Fransa kuvvetleri 25 Nisan 1915 şafağında Gelibolu Yarımadası'nın güneyinde beş noktada karaya çıkarılmıştır. Britanya ve Fransa çıkarma kuvvetleri her ne kadar Seddülbahir ve Arıburnu sahillerinde köprübaşları oluşturmayı başardılarsa da Osmanlı kuvvetlerinin inatçı savunmaları ve zaman zaman giriştikleri karşı taarruzlar sonucunda Gelibolu Yarımadası'nı işgalde başarılı olamadılar. Bunun üzerine sahildeki kuvvetler takviye edilmek için Arıburnu'nun kuzeyinde Suvla Koyu'na 6 Ağustos 1915 tarihinde yeni kuvvetlerle bir üçüncü çıkarma yapılmıştır. Ancak 9 Ağustos'ta Kurmay Albay Mustafa Kemal'in Birinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen karşı taarruzunda İngiliz Komutanlığı ihtiyat tümenini ateş hattına sürerek sahilde tutunmayı ancak başarabilmiştir. Mustafa Kemal ertesi gün Kocaçimentepe – Conk Bayırı hattında yeni bir karşı taarruz gerçekleştirmişti, bu hattaki Anzak birliklerini de geri atmıştır. Britanya ve Anzak kuvvetlerinin İkinci Anafartalar Muharebesi olarak bilinen genel taarruzları ise Osmanlı savunmasını aşamamıştır. Tüm bu gelişmelerin sonrasında İngiliz, Anzak ve Fransız kuvvetleri Gelibolu Yarımadasını 1915 yılı Aralık ayı içinde tahliye etmiştir.



Harekât-

İtilaf Devletleri'nin Çanakkale Boğazı'na karşı bir askeri harekat kararı almalarına varacak kilometre taşlarından biri Çar II. Nikola'nın Birleşik Krallık'a yönelik talebidir. Çar bu talebinde –Boğazlar'dan söz etmeden- Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir askeri hareket ve askeri malzeme yardımı talep etmiştir. Birleşik Krallık Savaş Bakanı Lord Kitchener bu soruların askeri harekat yanına olumlu yanıt vermişti. Çarlık'ın böyle bir askeri hareketten beklentisi Osmanlı'nın Kafkasya'dan bir kısım birliğini çekmek zorunda bırakılması, bunun da Rusya'nın bu cephedeki yükünü hafifleteceğidir. Diğer önemli bir kilometre taşı ise Yunanistan Başbakanı Venizelos'un, bir çıkarma yapılması durumundan Yunanistan'ın bu harekata askeri olarak katılabileceğini Britanya'ya bildirmesiydi. Venizelos, 19 Ağustos 1914 tarihinde Çanakkale Boğazı'na taarruz etmeye dayanan ayrıntılı bir planı Britanyalı yetkililere iletmiş, bu taarruza Yunanistan'ın da birlik verebileceğini belirtmişti. Ancak Venizelos'un planında Bulgaristan'ın da İstanbul'a saldırması koşulu vardı. Britanya askerî makamları planı incelemiş ve fazla şarta bağlı olması dolayısıyla uygulanmasının olanaksız olduğu yönünde rapor vermişti. Bulgaristan meselesi son derece akıllıca seçilmiş bir koşuldur. Osmanlı Ordusu'na her türlü Alman desteği için kullanılabilir tek ulaşım yolu olan demiryolu Bulgaristan üzerinden geçmektedir. Bu destek hattının kesilmesi, ancak Bulgaristan'ın İtilaf Devletleri tarafına geçmesiyle olanaklıdır. Diğer yandan Birleşik Krallık'ın İstanbul Büyükelçisi Sir Louis Mallet, Ağustos ayında Boğazların yabancı savaş gemilerine kapatılmasının ardından Boğazların zorla geçilmesi yönünde bir öneriyi rapor etmiştir. Mallet, donanmanın geçmesinden sonra Boğazların kara birliklerince işgal edilmesi gerektiği görüşünü öne sürmekteydi. Bir yandan bu savaş planları yapılırken Birleşik Krallık Hükûmeti Osmanlı İmparatorluğu'nu savaşın dışında tutmaya çabalıyordu. Osmanlı savaşa girdiğinde ilk askeri harekatının Süveyş Kanalı üzerine olacağı tahmin ediliyordu. Bu bölgeye Batı Cephesi'nden o sıralarda birlik kaydırılmasına olanak yoktu. Müstemlekelerden kuvvet aktarmak ise aylar alırdı. Diğer yandan müslüman ülkelerin, ki birçoğu İngiliz müstemlekesiydi, Müslüman halkında ayaklanmalar olmasından ciddi biçimde çekiniliyordu.Bu endişelerin boşuna olduğunu zaman göstermiştir, Osmanlı davası uğruna müslüman ülkelerden, hatta kendi tebaasından dahi kayda değer bir destek olmamıştır. Bütün bu endişelerle Birleşik Krallık Hükûmeti, Osmanlı'nın savaş dışı kalması şartıyla bir kısım öneri getirmiştir. Bu önerilere Fransa'nın, hatta Rusya'nın da desteği sağlanmıştı. Öneriler, Çanakkale Boğazı'nın ticari gemilere açılması ve Alman askeri personelinin sınırdışı edilmesi şartlarını içermektedir. Goeben ve Breslau üzerinde ısrar ediliyordu. Bu gemilere, Ege'ye çıktıkları takdirde, eğer Alman askeri personeli taşıyorlarsa, Alman savaş gemisi işlemi uygulanacaktı, yani ateş açılacaktı.



Çanakkale Boğazı'nın geçilerek istanbul'un zorlanması fikrinin Birleşik Krallık Parlementosu'nda ilk olarak 25 Kasım 1914 tarihindeki Birleşik Krallık Başbakanlık Toplantı Salonu'ndaki olağan toplantıda Churchill tarafından ortaya sürüldüğü kabul edilmektedir. Mısır'ın savunulması konusunda alınacak ek önlemlerin konuşulmasının hemen ardından söz alan Deniz Bakanı (Denizcilik Birinci Lordu) Churchill, Mısır ve Süveyş Kanalı'nı yerinde savunmanın pasif bir tutum olacağını öne sürerek konuşmasına başlamıştır. Bu bölgedeki kuvvetlerin büyük bölümünü, Avrupa'dan bir kısım kuvvetle takviye ederek Osmanlı İmparatorluğu'nun en zayıf noktasında saldırmanın daha uygun olacağını belirtmiş ve bu noktayı, başkent İstanbul olarak işaret etmiş, Böylesi bir harekattan Churchill'in beklediği amaçlar, Rusya'ya yardım edilmesi, Bulgaristan ve Romanya gibi tarafsız ülkeleri, hatta Almanya yanında savaşa girmeye yaklaşan İtalya'yı ve taraf konusunda kararsız Yunanistan'ı etkilemek, Fransa ve Rusya cephelerinde kilitlenmiş görülen savaşa, Balkanlar üzerinden bir kuşatma ile çözüm bulmaktı. Diğer yandan Churchill, bol silah ve mühimmatla desteklenecek Rus Çarı'nın, milyonluk nüfusunu savaşa sürerek, Almanya'yı bu insan seli karşısında yıkacağını belirtmektedir. Bu ifadelere karşın o günkü toplantıda bu konu üzerinde bir görüşme açılmamıştır. Sonraki toplantılarda Savaş Bakanı Lord Kitchener, Fransa Cephesi'nin durumu nedeniyle Çanakkale için asker veremeyeceğini kesin olarak ifade etmiştir. Fransız orduları Başkomutanlığı da Batı Cephesi'nden başka bir yer için asker alınmasına şiddetle karşıdır.



Bu durumda Churchill Çanakkale Boğazı'nı kendi komutasında olan donanmayla geçmenin yollarını aramıştır. Bunun üzerine 3 Ocak 1915'te Akdeniz'deki Amiral Sackville Carden'e "Boğazları sadece deniz kuvvetleriyle zorlama" konusunda görüş soran bir mesaj göndermiştir. Mesajda, mayın hatlarına kömür gemileri sürerek durumun değerlendirilebileceği notu vardır. Ancak Amiral Carden bunu mümkün görmediğini, bunun için büyük bir kuvvet gerekeceğini bildirmiştir. Churchill, bu kez "Tasarladığınız harekatın niteliğini, istediğiniz kuvvetin miktarını ve bunu nasıl kullanmayı düşündüğünüzü lütfen bildiriniz" içeriğinden bir mesaj göndermiştir. Amiral'in 11 Ocak'taki yanıtı ile bir görev kuvveti şekillenmeye başlamıştır. İki gün sonraki, 13 Ocak'taki Yüksek Savunma Konseyi toplantısında, Çanakkale Boğazı'nın sadece donanmayla zorlanması konusunda Deniz Bakanlığı'na ön yetki verilmiştir. Churchill hazırlıklarını sürdürürken Fransız Hükümeti tarafından, harekat için Amiral Guépratte komutasında dördü zırhlı, dördü denizaltı olmak üzere 26 parçalık bir filo tahsis edileceği bildirildi. Churchill de Britanya gemilerini Amiral Carden komutası altına girmek üzere bölgeye hareket ettirmiştir.[80] Harekat için kesin karar ise Konsey'in 28 Ocak 1915 tarihli toplantısında alınmıştır.



18 Mart Çanakkale Zaferi şiirlerini haberimizde sizler için hazırladık. Tarihimizde dönüm noktalarından olan Çanakkale destanı ile ilgili en güzel, kısa, uzun ve 4 kıtalık olanları sayfamızdan bulabilirsiniz. 18 Mart Çanakkale Savaşı hakkındaki önemli bilgileri de haberimizden görebilirsiniz.


#18 Mart Çanakkale Savaşı
#Çanakkale zaferi
#Çanakkale şiirleri
#en güzel çanakkale şiirleri
#kısa çanakkale şiirleri
#4 kıtalık çanakkale şiirleri
#Çanakkale destanı
٪d سنوات قبل