Hikâye, ünlü ilim merkezi olan Konya Karatay Medresesi'nde dönemin büyük müderrislerinden eğitim alan Yunus'un, Nallıhan'a kadı olarak atanmasıyla başlıyor. Daha sonra Moğol zulmünün yaşattığı mağduriyet ve devlet yönetimindeki sıkıntıları, adalet temsilcisi olan Kadı Yunus'un gözünden anlatan dizi, sonrasında ise Taptuk Emre'ye biat ederek dervişlik hırkasını giyen Yunus Emre'nin hikâyesini ekranlara taşıyor.
Dizide Yunus Emre'yi canlandıran oyuncu Gökhan Atalay, bilinen Yunus Emre'den çok farklı bir Yunus'un anlatıldığını ifade ederek “Yunus'un üç evresini anlatıyoruz. Mevlana'nın 'Hamdım Piştim Yandım' sözünden yola çıkarak Yunus'un derviş olmadan önceki dönemini ve sonrasını ele alıyoruz" dedi. Rolüne hazırlanırken Yrd. Doç. Dr. Mustafa Tatçı'nın kaynaklarından yararlandığını belirten Atalay, Yunus Emre hakkında çok az şey bildiğimizi söyledi. Diziden önce Yunus Emre'yi sadece şair kişiliği ile tanıdığını vurgulayan Atalay, “Yunus'un kadı olduğu pek bilinmiyor. Yine bazı kaynaklarda Yunus'un medrese eğitimi aldığı geçiyor. Kendisine 'Ümmiyim' diyor" diyerek Yunus Emre'nin hiç bilmediği özelliklerini dizi sayesinde öğrendiğini dile getirdi.
Dizide üç farklı Yunus'u canlandırdığını anlatan Atalay, kadılıktan dervişliğe geçen Yunus'u canlandırma da zorlandığını ifade etti. Yunus Emre'nin karakteristik özelliklerinden etkilendiğini söyleyen Atalay, “Yunus Emre derviş olduktan sonra bile kendini eleştiriyor. İnsan-ı kamil olmasına rağmen hala kendi ile savaş halinde olması beni çok etkiledi" diye konuştu. Yunus Emre'yi öğrenmenin kişisel gelişimi için önemine değinen Atalay, “Daha önce çok farklı rollerde oynadım. Yunus Emre rolü bana Yunus'u araştırma şansı tanıdı. Yunus'un kişiliğime katkısı çok oldu" dedi.
