Özgür Özel, durup dururken “Aramızda kalsın, kazanıyoruz!” diyerek 9 ay önceki 14-28 Mayıs hezimetlerini hatırlatmış oldu. Malum, dönemin sekiz Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayından biri olan Ekrem İmamoğlu’nun Mansur Yavaş’a dönerek “Aramızda kalsın Başkanım, kazanıyoruz!” dediği bir video yayımlamışlardı.
İmamoğlu’nun bir de, “Ben bunlara karşı hiç seçim kaybetmedim” böbürlenmesi vardı.
İddialı çıkışlar arayan ve çeşitli denemeler yapan Özgür Özel, başarısızlığı hatırlatan ve mizah malzemesine dönüşen sloganlar yerine, böyle bir meydan okuma da yapabilir. Neticede CHP Genel Başkanı olarak ilk seçimi. Gerçi kendisi 31 Mart’ı saymıyor ve kendisini sezon ortasında gelmiş teknik direktör olarak görüyor ve bu nedenle de
“Kaybettiğim ilk genel seçimde istifa ederim”
dedi. Not etmekte fayda var.
Ancak “Aramızda kalsın!” hatırlatması bizi 14 Mayıs akşamına götürmeli. Çünkü, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş o gece aralarında kalacağını düşünerek,
tüm Türkiye’nin gözlerinin içine bakarak türlü yalanlar söyleyip, algı operasyonu çekmişlerdi.
Özellikle de Ekrem İmamoğlu
, artık Mansur Yavaş’ı da hayrete düşüren alakasız oranlar vererek “14 Mayıs seçimlerini Kemal Kılıçdaroğlu kazanıyor” deyip durmuş, bir iki saat sonra da ekranlardan kaybolmuştu.
Bu köşede, Anadolu Ajansı ve CHP’den aldığı sandık sonuçlarını abonelerine servis eden ANKA’nın verilerini karşılaştıran geniş bir analiz yapmıştım 17 Mayıs’ta.
Özetleyerek kısa hatırlatma yapacağım.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden günler önce, her ortam ve platformda “Anadolu Ajansı manipülâsyon yapacak” diyenler 14 Mayıs akşamı, kameralar karşısına geçerek “cambaza bak cambaza” oyununu sergilemişlerdi.
Sandıklar kapanmış, oylar sayılıyor ve AA ile ANKA ilk verileri açıklarken, Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş 19.35’te kameralar karşısına geçmiş,
İmamoğlu “Sandıklar yüzde 25,87 oranında açıldı, elimizdeki verilere göre öndeyiz” açıklamasını yapmıştı. Oysa tam o dakikalarda AA ve ANKA’nın verilerine göre Erdoğan açık ara önde ve ilk turda kazanıyordu.
İmamoğlu ve Yavaş saatler 20.54’ü gösterirken bir kez daha kameralar karşısına geçerek “Sonuçları takip ediyoruz. Anadolu Ajansı manipülâsyon yapıyor” açıklaması yapmışlardı. Ancak aynı dakikalarda ANKA’nın veri tabanına göre Erdoğan yüzde 47,84, Kılıçdaroğlu ise yüzde 46,39 oy alıyor görünüyordu.
Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş 14 Mayıs gecesi canlı yayında üç kez açıklama yapmış, saatler 22.37’yi gösterdiğinde ise bir video yayınlamışlardı. İmamoğlu yine çok iddialıydı ve “Sonuçları analiz ediyoruz. Kılıçdaroğlu 49’a 45 önde” demişti. Yani sandıktan çıkan sonucun tam tersini söylemişti! Yine aynı dakikalarda ANKA’nın sisteminde ise Erdoğan’ın oyu yüzde 48,81, Kılıçdaroğlu ise yüzde 45,44 görünüyordu.
Saatler 23.39’u gösterdiğinde İmamoğlu ve Yavaş son kez kamera karşısına geçtiler ve “Sabah herkes Kılıçdaroğlu’nun önde olduğunu görecek” dediler. Bu esnada ANKA’ya göre Erdoğan yüzde 49,06, Kılıçdaroğlu yüzde 45,21 oranlarındaydı.
Sonra… Tüm Türkiye, Ekrem İmamoğlu’nun ısrarlı ve planlı yalanlarına rağmen, “Erdoğan yüzde 50’nin üzerinde kalacak mı yoksa altına mı düşecek?” sorusunun yanıtını arıyordu artık.
Cevabı ve ilanı Saat 02.59’da Kemal Kılıçdaroğlu yaptı. Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı sahneye çıkarak elindeki kâğıttan hızlı hızlı şunları söylemişti: “Erdoğan heveslenmesin. Değişim talebi var, kaybettiler, halkımız ‘ikinci tur’ diyor.”
Öncesinde yapılan o iddialı açıklamalar bir anda çöpe gitti ancak ne AA ne de ANKA ile örtüşmeyen ve asla sistemde görünmeyen verilerin nereden elde edildiğinin yanıtı aradan geçen 10 ayda verilmedi. Bir tek, CHP’nin seçim sisteminin ve veri akışının tıkanması nedeniyle Bilgi ve İletişim Teknolojilerinden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Onursal Adıgüzel görevinden istifa etmişti. Oysa ANKA’nın sonuçları Anadolu Ajansı ve Yüksek Seçim Kurulu’nun sonuçlarıyla neredeyse virgülüne kadar örtüşüyordu. Mesela Adıgüzel de İmamoğlu’nun açıkladığı ve aslında kendisini hedef yapan ve koltuğundan eden o verilerin kaynağını açıklamadı. Onursal Adıgüzel’in seçimlerden hemen sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nu devirme sürecini başlatan Ekrem İmamoğlu ile hareket etmesi ve bugün Ataşehir adayı olmasının o geceyle bir alakası var mıdır acaba?
Şimdi yeni bir seçimin arifesindeyiz. Haftaya bugün sandıktan çıkan sonuçlara odaklanacağız. CHP’yi, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turunda Türkiye’yi sabote eden “ekip” yönetiyor şimdi. Hem sahada hem de masanın başındalar. İstanbul’da nefes nefese bir yarış olduğu gerçeğini dikkate alırsak 31 Mart akşamı için endişe etmeliyiz.
Beş puanlık farkı terse çevirip ısrarla “Öndeyiz, kazanıyoruz” açıklamaları yapan ve dahası dün söylediğini inkâr eden, büyük puntolarla yazılı sözlerini unutan bir figür var karşımızda.
İmamoğlu’nun en son yaptığı açıklamada yerel seçimleri şahsi beka mücadelesine çevirmesine bakarsak; kaybetse de sonuçları kabullenmeyeceği ve inkâr edip kulplar takacağının işaretlerini veriyor. 14 Mayıs akşamı yaşadıklarımızı bu nedenle aktardım.
