Baykar Teknoloji Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Özdemir Bayraktar, 1949 yılında Sarıyer’in Garipçe köyünde dünyaya geldi. Trabzon Sürmene’den İstanbul’a göç eden ailenin babası, Balıkçı Lütfi Reis’ti. İlk öğrenimini Sarıyer’de tamamlayan Özdemir Bayraktar, Kabataş Erkek Lisesi’nden mezun oldu. Lisans eğitimi için İstanbul Teknik Üniversitesi’ni tercih etti ve 1967 yılında Makine Mühendisliği Bölümü’ne girerek hayallerine giden yolda en önemli adımı atmış oldu.
1972 yılında mezun oldu ve aynı üniversitede yüksek lisans eğitimini sürdürdü. 2 yıl boyunca İTÜ Motorlar Kürsüsü Profesörü İsmail Hakkı Öz’ün araştırma asistanlığı görevini üstlendi. Yüksek lisans eğitiminin konusu içten yanmalı motorlardı.
Hayalleri, sınırları ve zamanları aşan genç mühendisin yolu kendisi gibi milli davayı yüreğinde taşıyanlarla yine Sarıyer’de kesişti. Refah Partisi’nin kuruluş yıllarında 20 metrekarelik küçük bir yer, bütün imkansızlıklara rağmen Sarıyer İlçe Başkanlığı olarak teşkilatlanma çabasındaydı. Sokak toplantılarında Özdemir Bayraktar’ı keşfeden ilçe teşkilatı onu Refah Partisi İstanbul İl Başkanı olarak görev yapan Recep Tayyip Erdoğan ile tanıştırdı. Bu süreç Özdemir Bayraktar’ın 1985 yılında İl Yönetim Kurulu Üyesi olması ile sonuçlandı ve Milli Teknoloji Hamlesi’ne daha o yıllarda gönül veren Necmettin Erbakan ve ufku büyük devrimlere gebe Recep Tayyip Erdoğan ile aynı dava için çalışmaya başladı.
Özdemir Bayraktar, sanayi sektöründe önemli yer tutan birçok fabrikada teknik yönetici görevlerinde bulunarak tecrübe kazandı. Hayallerine, yerli üretim gayesine ulaşmak için en büyük desteği göreceği İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunu ve Türkiye Sınai Kalkınma Bankası’nda bilgisayar programcısı olarak çalışan Canan Bayraktar ile hayatını birleştirdi. Canan Hanımın da desteği ile 1986 yılında İkitelli’de, tek bir matkap makinası ile Baykar’ı kurdu. Amaç, yerli otomobil parçaları üreterek en azından bir konuda dışa bağımlığı olabildiğince azaltmaktı.
Canan Hanım ile olan evliliğinden dünyaya gelen üç oğlunun eğitimi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadı ve onları hayallerine uygun bir donanımla donatarak Baykar’ın en büyük gücünün ‘Bayraktar Ailesi’nin kendisi olmasını sağladı. Büyük oğlu Haluk Bayraktar, ODTÜ’de Endüstri Mühendisliğini ve Columbia Üniversitesi’nde aynı alanda yüksek lisans eğitimini tamamladı. Kardeşi Selçuk Bayraktar ise Robert Kolej’in ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği’nde başladığı eğitimine Pennsylvania Üniversitesi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde devam etti. Bu üniversitelerde iki yüksek lisansı birden bitirdi. Alanı, insansız hava araçlarının agresif manevra kontrolü üzerineydi.
Aldıkları eğitimler sonrası babalarının atölyesine dönen iki kardeş, Baykar’ın Türkiye’nin Milli Teknoloji Hamlesi’nin en göz alıcı başarılarına imza atması ve babalarının hayallerinin gerçeğe dönüşmesi yolunda en büyük yardımcıları oldu.
Hususi pilot sertifikası bulunan Özdemir Bayraktar, Türkiye’nin insansız hava araçları başarısının mimarı olmakla kalmadı, savunma sanayiinde dengeleri değiştiren ve ülkemizi alanında en iyi üç ülkeden biri haline getiren süreçte projelerin tasarım aşamasından prototip aşamasına, imalat aşamasından yatırım planlamasına kadar her aşamada bizzat yer aldı. Bayraktar TB2 ve Bayraktar AKINCI TİHA’nın özgün tasarımlarının çizimlerini kendisi yapan Özdemir Bayraktar, çoğu günleri sahada, sınır bölgelerinde, hangarlarda ve özellikle Bayraktar’ın fabrikasında geçen 20 yılını Milli Teknoloji Hamlesine adadı.
Özdemir Bayraktar, 2016 yılında Selçuk Bayraktar ve Sümeyye Erdoğan’ın evlenmesi ile Recep Tayyip Erdoğan ile yıllara dayanan dostluklarını dünürlükle taçlandırdı.
Bir süredir sağlık sorunları yaşayan Özdemir Bayraktar, 18 Ekim 2021 günü İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede 72 yaşında vefat etti. Fatih Camii’nde düzenlenen cenaze merasiminde konuşan Selçuk Bayraktar, “Dosdoğru yaşadı, asla eğmedi bükmedi, bildiği yoldan şaşmadı. İlk günde sancağın dikildiği yere yani iş yerine ‘Buradan başka yatacak yerim yok’ dedi. Hastaneye götürdüğümüz son döneme kadar iş yerinde yatıp kalktı annemle beraber” sözleriyle ona veda etti.
Doğduğu yer olan Sarıyer’in Garipçe Mahallesi’ndeki aile kabristanlığına defnedilen Özdemir Bayraktar, “Nefsin izzeti yoktur ancak yaptığın işin izzeti vardır” cümlesi ile işini en iyi şekilde yapmayı ancak kibirden uzak durmayı öğütlemesi ile tanınıyordu.
