
Ortam sakinleşti gibi görünüyor. Ama sadece görünüyor! Çünkü bundan böyle ortam son derece sâkin olacak ama yapılacak operasyonların ülkeyi germe potansiyelleri daha da artacak.
Burada bir çelişki yok; ironi var: Postmodern bir ironi bu: Devrimler, büyük dönüşümler, silahlı askerlerle değil, silahsız "askerlerle", yani maskelerle, imajlarla, "acısız uyuşturucularla" gerçekleştiriliyor artık. Öyle ki, memleketin ayağı öyle bir kaydırılıyor ki, ruhunuz bile duymuyor.
Güç odaklarının işi şimdi daha kolay artık. Sanal teknoloji, her şeyi kolaylıkla sanallaştırıyor: Siyaseti de, gündelik hayatı da, hatta savaşları bile. Savaşlar oluyor ama biz savaşları değil, dramatize ve estetize edilerek verilen savaşları dik/izliyoruz.
Ekran, gerçekleri yansıtmaz; gerçekleştirilmek istenenleri yansıtır; gerçekleri de çarpıtır. Ekranın bizi dikizleyici konumuna yerleştirmesi, hayatımızın pornografikleşmesi sonucunu doğuruyor.
Sözgelişi, Çağlayan''da, Tandoğan''da ve başka yerlerde yapılan mitingler, naklen yayınlanan pornografik mitinglerdi.
Bu mitinglerin semiyolojisi yapılmadı şimdiye kadar. Mitingler neyi gösteriyor ve ne söylüyor bize? Türkiye''nin İslâmî bir hayat tarzına, İslâmî bir iddiaya, İslâmî bir projeye bir daha sahiplenemeyeceğini; laikliğin / Batılıların buna aslâ izin vermeyeceğini söylüyor mitingler ve mitinglere katılanlar. İyi de Amerikalılar da, İsrailliler de, Avrupalılar da aynı şeyi söylüyorlar.
Mesela, The Economist dergisi, son sayısında Türkiye''yi kapak yapmış. Attığı başlık çok ilginç: "The battle for Turkey''s soul / Türkiye''nin ruhu için savaş"!
Türkiye''nin ruhundan kastettiği şey ne İngiliz''in? Evet bildiniz: Laiklik. Dikkat ediniz: "Laiklik için savaş/ın" diyor İngiliz! Neyle savaşmamızı istiyor bizden: Türkiye''nin tarih yapan, tarihin akışını değiştiren ruhuyla: Yani, İslâm''la. Evet, mesele bu kadar vahim! Oysa, bu millet, İslâm için savaşmış ve onun için tarih yapmış ve tarih yazmıştı. Şimdi bizden İslâm için değil, İslâm''la savaşmamız isteniyor!
Ne kadar tehlikeli bir kışkırtma bu böyle! İngilizin söylediği ile bu mitinglerde söylenenler tıpatıp örtüşüyor: Ama bu mitinglere katılanlar, bir de "Türkiye, bağımısızdır; bağımsız kalacaktır" diye sloganlar da attılar! Amerika''ya, Avrupa Birliği''ne lanetler yağdıran sloganlar da!
Peki nedir bu? Bir yandan tıpkı Batılılar gibi, Türkiye''nin İslâmî iddialara, ideallere sahip olamayacağını söyleyeceksiniz; onların ağzıyla konuşacaksınız ve bu milletin İslâmî ruhunu yok etme mücadelesinde Batılıların yapmak isteyip de yapamadıklarını siz gönüllü acentalık yaparak yapmaya kalkışacaksınız; diğer taraftan da bağımsız Türkiye sloganları atacaksınız! Bu ne yaman bir çelişki böyle!
Geçen yazıda rahmetli Menderes''in "bu milleti yok ediyorlar", "Kızılay''da Sıhhıye''de öyle bir toz duman bulutu koparacaklar ki, göz gözü görmeyecek, bu ülke nereye sürüklendiğini bile farkedemeyecek" mealindeki sözlerini aktarmıştım.
Tandoğan''da, Çağlayan''da öyle bir toz duman bulutu koparıldı ki, göz gözü görmüyor bile! Militer söylemler, dış ve iç güç odaklarına selam duran konuşmalar, siyaseti de bitiriyor aslında.
"İslâm''la savaş" stratejisi ekseninde yürütülen küresel ve yerli militer söylemlerin rengine boyanan mitinglerin gölgesinde art arda yaşanan gelişmelerin uzun vadedeki hedefi, Türkiye''nin İslâmî hayat tarzına, İslâmî bir yörüngeye, İslâmî iddialara yeniden sahiplenmesini önlemek. Türkiye''yi "ölüm dansı"na sürüklemek...
Kısa ve orta vadede ise, AK Parti''yi cezalandırmayı, sersemletmeyi; ikinci dönem iktidara getirmemeyi amaçlıyor: Üç veya dört parti Meclis''e sokulacak: AK Parti, muhalefete hapsedilecek. Yeniden iktidar olsa bile, bu kez daha fazla kontrol altına alınacak. Çünkü TIME dergisinin son sayısında açık açık "Eğer AK Parti yeniden hükümet kurarsa Türkiye''de darbe ihtimali hiç bir zaman ortadan kalkmayacak" deniyor.
Ama artık açık darbelere gerek kalmadı ki! Çünkü "bindirilmiş kıtalar", Türkiye''nin ruhunu satmaya, "ölüm dansı" vakitlerinde kaybolmaya çoktan gönüllüler zaten. Allah bu milleti, bu şer ve şirret güçlerin oyun ve desiselerinden korusun!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.