Op. Dr. Mustafa Kayacan, özellikle masa başı çalışanları tehdit eden ve her yaş grubunda görülebilen bel fıtığı hakkında bilgiler verdi. Belin vücudun ağırlığını taşıyan, yükü kalçadan bacaklara aktaran ve aynı zamanda günlük aktivite içerisinde gövdenin hareketli olmasını sağlayan bir yapı olduğunu belirten Op. Dr. Kayacan, "Belimizde 5 adet omur ve bu omurları birbirine bağlayan kıkırdak yastıkçıklar (disk), eklem yapıları ve bunlara destek olan yumuşak dokular bulunur. Bel omurları, harekete katkısı ve yük taşıma özelliğinin yanında omurganın diğer kısımları gibi omurilik ve sinir köklerine koruyuculuk görevi yapar. Bel omurlarının içerisinden bacakların kas kontrolünü sağlayan, bacakların duyusunu taşıyan ve idrar, gaita ve seksüel fonksiyonların kontrolünü sağlayan sinirler geçer” dedi.
Sinirlere basıya bağlı bacaklarda güçsüzlük ve istemli idrar ve gaita yapamama yakınmaları ile omurgada instabilite (anormal hareketlilik) olan hastalarda cerrahi girişimin mutlaka gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Kayacan, “Kuvvet kaybı gibi nörolojik bulgular olmamasına rağmen, uzun süren ağrı nedeniyle hastaların yaşam kaliteleri etkileniyorsa ağrı tek başına cerrahi girişim nedeni olabilir. Cerrahi girişim yöntemi seçilirken her hasta ayrı ayrı değerlendirilmeli ve o hastaya uygun teknik seçilmelidir. Sinirlere bası bulgusu yoksa hastalara ağrı kesici, kas gevşetici ve 5 günü geçmeyen yatak istirahatı önerilir” diye konuştu.