Suriye’de Şam ile terör örgütü SDG arasında imzalanan anlaşmaya yeni maddelerin ekleneceği öğrenildi. Buna göre; SDG’nin kontrol ettiği petrol ve gaz sahalarının yanı sıra Tişrin Barajı da Şam’a devredilecek.
Suriye’de merkezi yönetim ile terör örgütü SDG’nin imza altına aldığı 8 maddelik anlaşma, ülkenin en önemli su deposu olan ve örgütün Fırat’ın batısında ilk işgal ettiği nokta olan Tişrin Barajı'nı da merkezi yönetime bırakıyor. Güvenlik kaynaklarından elde edilen bilgilere göre SDG’nin kontrol ettiği, petrol ve gaz sahaları ile sınır kapılarının yanı sıra bölge için önem taşıyan su kaynakları da geçiş hükümetine devredilecek. İlk aşamada ülkenin önemli su kaynaklarından olan Tişrin Barajı da Suriye hükümetine geçecek.
FIRAT’IN BATISINDAKİ İLK İŞGAL
Fırat’ın doğusunda yer alan illerin su ve elektrik ihtiyacını karşılayan baraj bölge için kritik öneme sahip. Münbiç’in güneyinde yer alan ve Fırat Nehri üzerindeki önemli barajlardan biri olan Tişrin, şu ana kadar örgütün ele geçirdiği en büyük ve en önemli barajdı. Fırat Nehri’nin batı yakasındaki baraj, 27 Aralık 2015’te ABD desteğiyle YPG/PKK’nın eline geçmişti. Baraj, terör örgütünün Fırat’ın batısında işgal ettiği ilk nokta olmuştu. ABD, Ocak 2016’da barajda üs kurmuştu.
BÜYÜK HASAR GÖRDÜ
Halep’in yaklaşık 90 kilometre doğusunda bulunan baraj ülkenin ikinci en büyük barajı. Halep başta olmak üzere Suriye’deki birçok şehir için önemli olan Tişrin Barajı iç savaş ve PKK/YPG terör örgütünün bölgedeki faaliyetleri nedeniyle ciddi hasar gördü ve bakımı yapılamadı. Eski yöntemlerle yapılan barajın su tahliye sisteminin etkin biçimde çalışmadığı ve taşma riskiyle karşı karşıya olduğu belirlenmişti.
SİVİLLERİN DÖNÜŞÜ SAĞLANACAK
PKK/YPG’li teröristler, geçtiğimiz yıl 20 Aralık’tan bu yana Tişrin Barajı çevresine saldırılarını sürdürüyor. Teröristlerin ağır silahlarla uzaktan yaptıkları atışlar, Tişrin Barajı’nın batı yakasında yer alan 10 köydeki yaklaşık 50 bin sivilin hayatını olumsuz etkilemiş, binlerce sivil yerinden edilmişti. Barajın Suriye hükümetine teslim edilmesiyle birlikte ekonomik getirinin yanı sıra sivillerin de evlerine dönüşü sağlanacak.
