Darbe girişimi olduğu anlaşılınca TBMM Başkanı İsmail Kahraman başta olmak üzere bazı bakan, milletvekili ve personel, meclise geldi. Genel Kurul’da darbeyi kınayan konuşmalar yapıldı. Bu sırada Meclis, bombalanmaya başlandı. Uçaklar, meclisi 1 saat içerisinde 3 kez bombaladı. Milletvekilleri bombalama anını canlı yayında sosyal medya hesaplarından vatandaşlarla paylaştı. Saldırıların devam etmesi üzerine milletvekilleri Başkan Kahraman’ın öncülüğünde meclis sığınağına indi. Sığınakta çok kalınmadı, tekrar Genel Kurul’a dönüldü. Başbakanlık makamına atılan bomba binaya en büyük zararı verdi. Daha sonra Meclis helikopterlerce tarandı. Buna Koruma Dairesi’ne bağlı meclis polisleri silahla karşılık verdi. Özellikle ön bahçeye inmeye çalışan helikopterle sıcak çatışmaya girildi ve helikopter püskürtüldü. Meclis kapıları da saldırı girişleri için otobüslerle kapatılmıştı. Meclisi ele geçirmek için Dikmen kapısına gelen tank personeli teslim alınırken, Atatürk Bulvarı tarafından gelenler giremedi. Bu çatışmalarda meclis polislerinden ikisi ağır olmak üzere on dördü yaralandı. Gazi Meclis’e saldırı önemli bir psikolojik ayaktı. Darbecilerin sınırlarını gösteren bir tarafı vardı. Çünkü Meclis, milletin iradesinin şekil aldığı yerdi. Millet nasıl saldırıya uğramışsa, milletin temsilcileri de öyle saldırıya uğramıştı.
TRT, her darbenin ilk hedefi oldu. Halka, hakimiyetlerini duyurmak isteyen darbeciler, bunu kamu yararına yayın yapan bu kurumu ele geçirerek gerçekleştirdi. Bir grup cuntacı saat 23.00’a doğru TRT binasını işgal ettiler ve personeli tekmeleyerek yere yatırıp kelepçeleyerek rejiyi ele geçirdi. Halkımız bunun bir darbe girişimi olduğunu TRT spiker Tijen Karaş’ın darbe bildirisini okuduğu zaman anladı. Kısa süre içinde okunan bildirinin “korsan” olduğu açıklandı. Vatandaşların TRT binasına akın etmesi sonucu kurum cuntacılardan temizlendi
15 Temmuz gecesinin hedeflerinden biri Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nin yer aldığı Beştepe oldu. Külliyeyi işgal etmeye kalkan cuntacılar halkın üzerine bomba yağdırdı. Külliye üzerinde F-16’larla alçak uçuş gerçekleştirdiği anlarda, protokol kapısına ve kapı önünde bekleyen TOMA’ya helikopterden ateş açıldı. Ayrıca Alparslan Türkeş Caddesi ile Cumhurbaşkanlığı Bulvarı’nın kesiştiği kavşakta bulunan polislere ve vatandaşların üzerine de helikopterden ateş açıldı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne girme teşebbüsünde bulunan darbeci askerler vatandaşlar tarafından derdest edilirken, tepkiler eşliğinde gözaltına alındı. Saat 06.23’te Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne bomba atıldı. Gece boyu yapılan katliamda 29 kişi şehit edilirken yüzlerce kişi yaralandı.
Darbecilerin Ankara’daki bir diğer hedefi de Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmekti. 15 Temmuz darbe girişiminin seyrini değiştiren ve darbeye karşı direnişin temsili haline gelen Ömer Halisdemir, Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın emrine, sonunda şehadet olduğunu bilerek itaat etti. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmek isteyen darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi gözünü kırpmadan öldürerek darbenin engellenmesinde büyük rol oynayan Kahraman Halisdemir, olay yerinde darbeci askerler tarafından kurşunlanarak şehit edildi.
15 Temmuz Cuma gecesi saat 22.00 civarında başlayan FETÖ’nün darbe girişiminde ilk hedeflerinden biri MİT personelinin bulunduğu binaydı. Darbecilerin helikopterli saldırısını püskürtmek için MİT personeli de otomatik silahlarla helikoptere karşı ateş açtı. Saldırı sırasında MİT’in içinden çıkan bir personel aracı da, helikopter tarafından ateş altına alındı. Çatışma süresince MİT binası açılan ateşe maruz kaldı. Ayrıca yoldan geçen araçlar da açılan ateşten nasibini aldı. Helikopter tarafından MİT binasına açılan ateş devam ederken, vatandaşların ellerinde Türk bayraklarıyla MİT’e desteğe geldiği de görüldü.
Darbecilerin hedeflerinden biri de Ankara Emniyet Müdürlüğü idi. Yürütülen operasyonların merkezi konumunda yer alması kurumu özellikle hedef haline getirmişti. İstihbarat ve Terörle Mücadele Şube Müdürlükleri darbecilerin ilk hedefi oldu. Emniyet Müdürlüğü 6 tank, Skorsky helikopter ve F-16 ile ateş altına alındı. Polis 7 saat boyunca darbecilerle mücadele etti. Bu mücadeleye vatandaşlar da destek verdi. Sabah saat 05.13’e kadar devam eden direnişin ardından darbecilerin kontrolündeki 6 tanka el konuldu, askerler ise gözaltına alındı.9 Polis darbecilerin kurşunları karşısında şehadet şerbetini içti. Emniyet’in ana telsizinde, “Bu bir istiklal mücadelesidir, şehit olmadan silahınızı bırakmayın, vatan hainlerine memleketi bırakmayın” anonsu yapıldı.
Darbenin ilk başladığı yerlerin başında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ( Boğaziçi Köprüsü) geliyordu. 21.46’da köprü, Anadolu yakasından Avrupa yakasına geçiş istikametinde kapatıldı. Önce iki araçla gelen cuntacılara tanklar da eklenerek tam bir barikat oluşturuldu. Yaklaşık 50 asker yer alıyordu. Köprünün belli yerlerine ise keskin nişancılar yerleştirildi. Saat 23.00’dan itibaren yüzlerce vatandaş köprüye gelmeye başladı. Bu sayı, Cumhurbaşkanı’nın duyurusundan sonra binlere tırmandı. Halk, defalarca askerlerin üzerine tekbirlerle yürüdü. Her defasında 4-5 yaralı 1-2 şehit vererek çekildiler. Şehitler özellikle kalplerine ve başlarına hedef alınarak atılmış kurşunlarla şehadete ulaştı. Bir ara da Beylerbeyi yönünden bir otobüs dolusu asker ve mühimmat darbeci subaylara ulaştırılmak istenirken halk tarafından durduruldu. Askerler teslim alınarak polisler tarafından götürüldü. Sabaha karşı tanklardan da ateş edildi. Sabah 06.30 sularında mermisi biten cuntacılar halk tarafından teslim alındı.
15 Temmuz darbe girişimi sonrası 38 kişinin şehit edildiği ve yüzlerce kişinin yaralandığı Boğaziçi Köprüsü’nün ismi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildi.
FSM KÖPRÜSÜ Cuntacıların diğer hedefi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü(FSM) oldu. Tanklar saat 22.45 civarı kısmen, saat 01.00 civarında ise tamamen köprünün kontrolünü ele geçirdi. Bu sebeple direnişin ilk başladığı yerlerden biri de FSM olarak gösterildi FSM Köprüsü’nün tanklar tarafından kapatıldığı haberi duyulduğunda Beykoz bölgesindeki vatandaşlar infial halindeydi. Yerel yönetimin de yönlendirmesi ile halk, köprüye akın etti. Kritik noktalar belediye kamyonları tarafından tutuldu. Ardından askerleri ikna çabaları başladı. Halkın girişimlerine karşı cuntacılar önce havaya ardından halka ateş açtı. Çatışmalarda İsmail Kefal şehadete erişti. İlerleyen saatlerde FSM Köprüsü darbecilerden geri alındı. Sabaha karşı trafiğe tekrar açıldı.
Cuntacı hainlerin saldırısında en çok şehit verilen yer Ankara Gölbaşı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı oldu. Özel Kuvvetler Komutanlığı’nı ele geçirmeyi ve oradan sevk ve idare yapmayı düşünen darbeciler, Polis Özel Harekatı vurarak saf dışı bırakmayı hedefledi. Bu sebeple Özel Harekat, Havacılık Dairesi, Özel Kuvvetler ve TÜRKSAT’a eş zamanlı saldırı düzenlendi. Özel Harekata saldırılar 21.30’da ve 02.00’da yapıldı. Bu saldırıya F-16 savaş uçakları ve helikopterler katıldı. Darbeci Albay Ahmet Tosun’un talimatıyla savaş uçakları tarafından bombalanan Gölbaşı Polis Özel Harekat Daire Başkanlığı’nda bulunan 38’i özel harekatçı toplam 53 kişi şehid olurken, operasyon amacıyla kullanılan polis helikopterleri de kullanılamaz hale geldi.
MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı ziyaret ederek MİT’e saldırı ihbarını iletti. Bu doğrultuda, bütün birliklerin yerlerinden ayrılmamaları ve uçakların havalanmamaları doğrultusunda emirler yayınlandı. Müsteşarın ayrılmasının ardından Genelkurmay Karargahı’ndaki darbeci unsurlar harekete geçti ve kendilerinden olmayanları etkisiz hale getirdi. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da rehin alındı. Bu arada yayınlanan emirlerin, darbede aktif olan yaverler tarafından birliklere hiç gönderilmediği anlaşıldı. Saat 21.30 gibi silah seslerinin etraftan duyulması ile başlayan olaylar, uçakların alçak uçuşları ile büyüdü. Darbenin emir-komuta zincirinde yürüdüğü havası oluşturuldu. “Darbe Bildirisi” Genelkurmay’ın sitesinde yayınlandı. Araçları ezerek gelen tanklar da işgalin koruyucuları olarak yerlerini aldı. Darbeciler, Genelkurmay Başkanı’nı, hava yönetim merkezi olarak kullandıkları Akıncı Üssü’nde sabaha kadar ellerinde tuttular. Yapılan operasyonla 200’e yakın darbeye iştirak eden er ve erbaş teslim alındı. Çatışmalarda 31 kişi şehit olurken yüzlerce kişi ise yaralandı.
