15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. O gece sokağa çıkarak milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkan milyonlarca kişi destan yazdı. 15 Temmuz'un oluşturduğu etkiler bir yıl boyunca hayatımızın hemen her alanında kendini gösterdi. Siyasi ve sosyal yansımaların dışında kültür sanat ve edebiyat dünyamızda da aradan geçen 1 yıl boyunca 15 Temmuz konusu sıklıkla işlendi. Bu etki dün Cumhurbaşkanlığı himayesinde gerçekleşen "Kültür sanat ve edebiyatımızın 15 Temmuz imtihanı" başlıklı açık oturumda tüm yönleriyle ele alındı. Topkapı Sarayı'nda İstanbul Valisi Vasip Şahin'in katılımıyla İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz'ın moderatörlüğündeki etkinlikte Prof. Dr. Erhan Afyoncu, Doç. Dr. Dursun Ali Tökel, Prof. Dr. Ergün Yıldırım ve Prof. Dr. Fatih Andı söz aldı. Açılışta konuşan Vali Şahin, "Yaşananların nesillere aktarılması konusunda bilim ve sanat dünyasına büyük işler düşüyor" dedi.
Erhan Afyoncu, millet olarak 15 Temmuz'u unutmamamız gerektiğini belirterek şunları kaydetti: "15 Temmuz'da yaşananlar resmi olarak bir haçlı seferi, bir işgal teşebbüsüdür. Cumhuriyetin ilanından sonra tarz değiştirdiler, cepheden saldırmak yerine farklı metotlar kullandılar. Ama 15 Temmuz gecesi gördük ki bu milletten canını istedik canını malını istedik malını verdi." Dursun Ali Tökel ise, sanat dünyasında 15 Temmuz'u iyi ve doğru şekilde yansıtacak bir projenin olmadığına dikkat çekerek, "Bir oluş sanatın konusu olmuyorsa yok olup gidiyor. Millet destan yazdı ama şairimiz sinemacımız yazmıyor. Ozan ve sanatçınız yoksa yok olursunuz. Zaferlerimiz yazmaktan hoşlanmıyoruz. Meydanlarda olduğumuz kadar kağıt ve kalemde de var olmalıyız" dedi.
