Niğde’nin Çukurkuyu beldesinde yaşayan Hasan Hüseyin Halisdemir’in 7 çocuğundan biri olan Ömer Halisdemir, çocukluğunu Çukurkuyu beldesinde geçirdi. Çukurkuyu’da okul sonralarında çobanlık yaptı. Hatice Halisdemir ile evlendi ve Elifnur ve Doğan Ertuğrul adlarında iki çocuğu oldu. Şehit Ömer Halisdemir, 1999 yılında Piyade Astsubay olarak Türk Silahı Kuvvetlerine katıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yurt içinde ve yurt dışında görevler yapan Halisdemir, 15 Temmuz gecesi gösterdiği kahramanlıkta adını unutulmazların arasına yazdırdı.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi makam aracı Külliye’ye giden yol üzerinde 3 araç tarafından sıkıştırılan Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı, bu pusudan kurtulmayı başardı. Bir kalkışma olduğunu anlayan ve Özel Kuvvetler Karargâhı’nın da ele geçirilmek istendiğini öğrenen Aksakallı, en güvendiği adamını aradı ve karargâhtaki nöbetçi subaylara ulaşmaya çalıştı. Güvendiği askerlerine silahlarını alarak komutanlığın önüne gelmeleri emrini verdi. Zekai Paşa, karargâhı aradığında, darbeci Terzi’nin “Ben oraya geliyorum. Kışlanın emniyetini sağlayın, içeriye komutanlardan kimseyi almayın, gerekirse ateş edin” emrini verdiğini öğrendi. Sonrasında Koruma Astsubayı Ömer Halisdemir’i arayan Zekai Paşa o anları şöyle anlattı: “Sana, vatanımız ve milletimiz adına tarihi bir görev veriyorum. Tuğgeneral Terzi vatan hainidir, isyancıdır. Onu, karargâha girmeden öldür! Bunun sonunda şahadet var. Biliyorsun seninle 20 yıllık beraberliğimiz var. Hakkını helal et.”Ömer Başçavuş, sonu ölüme varan bu emir üzerine vakur bir sesle Zekai Paşa’ya hitaben, “Baş üstüne komutanım, hakkım helal olsun. Siz de helal edin” dedi. Özel Kuvvetler Birinci Tugay Komutanı Semih Terzi, 40 kişilik bir ekiple Özel Kuvvetler Komutanlığı’na geldi. Zekai Paşa’dan, Semih Terzi’yi öldürme görevini alan Halisdemir de gelen ekibin arasına karışarak Semih Terzi’yi kafasından vurdu. Hemen olay yerinde hainlerin kurşunlarına hedef olan Halisdemir, karargâhın önünde bir kenara taşındı. Halisdemir’in hala son nefesini vermediğini fark eden Üsteğmen Mihrali Atmaca, sıktığı son kurşunla Ömer Halisdemir’i şehit etti.
Silopi’de görevli FETÖ’cü Semih Terzi, saat 02.16 sularında helikopterle Özel Kuvvetler Komutanlığı’na geldi. Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı’nın emriyle silahını eline alan Astsubay Ömer Halisdemir, karargâh binası girişindeki ağaçlık alana saklandı. Helikopterden inip karagah binasına doğru yürüyen darbeci askerlerin arasına karıştı ve silahını çekerek Terzi’ye 3 el ateş etti. Terzi, yere yığılırken, Halisdemir karargâh binasının yanında bulunan ağaçlık alana doğru koştu. Bu esnada Terzi’nin yanında bulunan cuntacılar Halisdemir’in arkasından ateş açtı. Halisdemir’e 15 el ateş edildi. Halisdemir’i vuran ilk kurşunu sıkan ismin Binbaşı Fatih Şahin olduğu anlaşıldı. Şahin’in 12 el ateş ettiği belirlendi.
Astsubay Ömer Halisdemir’in vurduğu Terzi, cuntacılar tarafından karargâh binasına taşındı. Ağır yaralı olan Halisdemir de ağaçlık alandan karargâh binası önüne getirildi. Bu sırada Özel Kuvvet Komutanlığı’nda görevli ambulans geldi. Ancak cuntacıların talimatı üzerine Halisdemir’e hiçbir müdahalede bulunulmadı. Aksine 15 kurşuna dayanan Halisdemir’in nabzını kontrol eden cuntacılar ölmediğini anlayınca yerde yatan Halisdemir’e canice ateş etti. Bunu yapanın ise Üsteğmen Mihrali Atmaca olduğu belirlendi. Bu sırada cuntacılar bekleyen ambulansı da geri gönderdi. Darbeci askerlerin cuntacı Tuğgeneral Semih Terzi’yi hemen helikopterle GATA’ya götürdüğü ancak şehit Halisdemir’in naaşını öylece karargahın önünde bıraktığı belirlendi. Darbeci general ise GATA’ya gidemeden helikopterde öldü.
24 yaşındaki Ahmet Kara aslen Hataylıydı. Hizmet sektöründe çalışıyordu. Olayları televizyonda gördü. Namazını kıldıktan sonra sokağa çıktı. Saraçhane’nin yolunu tutan Kara, askere teslim ol çağrısı yapan gruptaydı. Cuntacı askerlerin kurşunlarına hedef olan Kara, Saraçhane’de şehit düştü.
23 yaşındaki Burak Cantürk, 15 Temmuz gecesi Çengelköy’de askerlerin açtığı ateş sonucu kalbinden vurularak şehit düştü. Hayatı boyunca polis olmak isteyen Cantürk, bir keresinde ablasına, “Ölümleri bile çok havalı, şehit oluyorlar” demişti. O kanlı gece şehit düştükten sonra pek çok kişinin rüyasına giren Cantürk, “Bembeyaz elbiseler içinde beş-altı arkadaşı ile evin salonuna geldiğini gördüler. Herkesten daha uzun boyluydu. Dönüp baktı, gülümsedi. Bir başka kuzeni, evin kapısında gördü. Evde kalabalık misafirler olduğu için kapıda oturmuştu. “Nasılsın?” dedi. “Beni boşver de gelen misafirlerin altına minder veremediğiniz için üşüyorlar. Erkek misafirlere minder verin” diye cevapladı.
41 yaşında biri kız diğeri erkek olmak üzere iki çocuk babası olan Akın Sertçelik, geçimini taksi şoförlüğü yaparak kazanıyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısından sonra pijamalarıyla sokağa fırlayan Sertçelik, köprüde şehit edildi.
57 yaşındaki Askeri Çoban, aslen Diyarbakır Erganiliydi. Çocuklarını terörden korumak için memleketinden ayrılmış, İstanbul’a gelmişti. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıktı. Boğaziçi Köprüsü’ne doğru yol alan Çoban, şehit düştü. Acısına dayanamayan annesi ise üç hafta sonra vefat ederek oğluna kavuştu.
31 yaşındaki Ahmet Kocabay, aslen Malatyalıydı. Tekstil işçisi olan ve 4 yıl önce evlenen Kocabay’ın iki yaşında da bir kızı vardı. 15 Temmuz gecesi Vatan Caddesi’nde tankın bir kadını ezmesine seyirci kalamayan Ahmet, tankın üzerine çıktı. Hareket eden tankta komutanı yakalayıp şehit edilenlerin hesabını sorarken, cuntacı askerler tarafından göğsünden vurularak şehit edildi.
Van nüfusuna kayıtlı 42 yaşındaki Burhan Öner, inşaat işçisiydi. Evi, arabası yoktu ama kocaman bir kalbi, 18 yıllık hayat arkadaşı, iki hayırlı evladı vardı. Ve vatana siper edecek bir yüreği, millet için feda edecek bir bedeni, bayrak için dökülecek kanı vardı. Çocuklarına ve akrabalarına çok düştün olan Öner, eşinin ağrılarına doktor, ‘bol bol yüzüp, güneş ışığından faydalanacaksın’ dediği için borç harç demeden Ayvalık’taki kardeşinin yanına gönderdi. 15 Temmuz gecesi hain kalkışma sırasında oğlunun uyumasını bekledikten sonra Boğaz Köprüsü’ne gitti. Köprüde yanına düşen tank mermisiyle yaralanan Öner, yaralandıktan üç saat sonra yerde kalıyor. Kan kaybından yaşamını yitiriyor... Vefat ettiği günden beri herkesin rüyasına giriyor.. “Ben ölmedim bana ağlamasınlar,ben şehit düştüm. Ben çok güzel bir yerdeyim.” diye herkesi teselli ediyor, güler yüzlü kahraman.
37 yaşında tekstil fabrikasında işçi olarak çalışan Efe, Karabük nüfusuna kayıtlıydı. İstanbul’da annesi ve kardeşleriyle birlikte yaşaya Efe, şehadet şerbetini içmeden önce en son arkadaşlarıyla birlikte Ukrayna’ya gitmişti. Vatani görevini ödediği gün babasını kaybeden Barış Efe, babasının mezarını ziyaret edemeden 15 Temmuz gecesi Boğaz Köprüsü’nde şehit düştü.
Kara Kuvvetleri Komutanı’nın koruması olan Topçu Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın, 15 Temmuz darbe girişimi akşamı saat 21.30 civarında Genelkurmay Karargâhı’nda silahlı darbeci askerlerle çatışmaya girdi ve 15 Temmuz’un ilk şehidi oldu.
15 Temmuz gecesi FETÖ’cü hainlerin toplantı gerekçesiyle Genelkurmay Karargahı’na davet ettiği Kuvvet Komutanı Orgeneral Salih Zeki Çolak, karargah bölgesine girdiğinde darbeci askerlerin saldırısına maruz kaldı. Zeki Çolak’ın yakın koruması Topçu Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın, saldırıya karşılık vermek isterken öncelikle bacağından sonrasında göbek hizasında sol yanından vuruldu. Kahraman Astsubay Kıdemli Başçavuş Bülent Aydın, Cuntacıların bu hain tuzağında hayatını kaybederek 15 Temmuz darbe girişiminin ilk şehidi oldu.
Kırk sekiz yaşındaydı. Iğdırlı başkomiser Bülent Yurtseven, FETÖ’nün darbe girişiminde savaş uçakları ile bombalanan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekât Daire Başkanlığı binasında ağır yaralandı ve tedavi gördüğü hastanede şehit oldu.
67 yaşında Samsunlu bir aile babası olan Cemal Demir, 12 yaşında başladığı hayat kavgasına, ömrünün torun sevme zamanlarında da devam etti. Tornacılık yaparak geçimini sağlayan Demir, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasından sonra oğluyla birlikte önce Kısıklı’ya arkasından da Boğaziçi Köprüsü’ne gitti. O hengamede birbirini kaybeden baba- oğul sabaha karşı 04:30 sularına kadar telefonlaşıyorlar. Cemal tekbirler getirerek dikiliyor darbecilerin karşısına. Yaralananlara yardım ediyor, çevresindekileri direniş için bir araya topluyor. Bir polisin üstüne kapanıyor onu korumak için. Oğlu, babasına darbecilerin köprüdeki polis tomasını vurdukları andan sonra bir daha ulaşamıyor. Şarapnel parçaları ile yaralanmış halde hastaneye yetiştirilen Cemal Demir, yolda yaşamını yitirdi.
Fas asıllı 32 yaşındaki Cevad Merrun, Fas’ta maddi durumu oldukça sıkıntı içinde olan bir ailenin oğluydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 15 Temmuz gecesi çağrısıyla sokağa çıkan Merrun, arkadaşıyla birlikte, ‘Mısır da Türkiye’ de aynı’ diyerek sokağa çıktı. Varış nokrası Harbiye’de darbe bildirisinin okunduğu işgal altındaki TRT binası oldu. Kalabalığın içinden sıyrılarak en öne atılan Merrun, hedef gözetilerek atılan kurşunlarla vuruldu. Evli olan Cevad’ın na’şı memleketi Tanca’ya defnedildi. Faslı Merrun şehit düştüğünde eşi hamileydi.
15 Temmuz gecesi düzenlenen darbe girişimini durdurmak, vatan hainlerinin karşısına dikilmek için köprüye giden Cengiz ve abisi, 35 yıldır hep omuz omuza yan yana durdurlar. Evli ki çocuk babası Cengiz, yaşamını garsonluk yaparak sağlıyordu. 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan için korkan Cengiz Hasbal, daha sonra bir sorun olmadığını anlamış ve yüreğine su serpilmişti. Erdoğan’ın çağrısına kulan veren Hasbal, o telaşeden ayağındaki terliklerle sokağa fırladı. Boğaziçi Köprüsü’nde cuntacı askerlerin yaraladığı vatandaşları hastaneye götürdü. Gece yarısı 01.30 civarı bir bomba sesi ve sonrasında şarapnel parçasıyla yaralandı. Abisi Hüseyin Hasdal’ın hastaneye yetiştirdiği Cengiz Hasdal, 19 gün yoğunbakımda kaldıktan sonra şehit düştü. Yıllardır hayatla omuz omuza mücadele eden iki kardeşin yolu, şehadetle ayrıldı. Güzelliği, bembeyaz gülümseyen yüzü ile eşi Çiğdem’in hatırasında kalarak gidiyor makamına. 8 yaşındaki oğlunun rüyalarında hâlâ yaralarını saran bir baba Cengiz. 2 yaşındaki oğlunun yataktan kalkıp, “Baba” diye gülerek dönüp, “Babam” diye sarılıp tekrar uykuya dalmasıydı Cengiz...
15 Temmuz gecesi Kurtköy Orhanlı gişelerine giden İhsan Yıldız, halka ateş açmayan askerleri vuran albaya karşı geldiği için şehit edildi. İhsan Yıldız tedavi için hastaneye götürüldü ancak hastanede çok fazla yaralı oldu için kabul edilmedi. Ambulansın içinde şehit düşen Yıldız’ın şehadet haberi ailesine ertesi sabah saat 11.00’de ulaştı. İhsan Yıldız’ın cenazesi teslim alındıktan sonra Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi. Aslen Trabzonlu olan şehit İhsan Yıldız, Ramazan Bayramı’nda memleketi Of’ta ziyaret ettiği merhum annesine şehid olarak kavuştu. 6 yıldır İstanbul’da kaynakçılık yapan İhsan Yıldız, şehadete kavuştuğunda 41 yaşındaydı. Vatanına ve evine sahip çıkan biri olarak tanınan Yıldız, evli ve 3 kız çocuk babasıydı.Şehit İhsan Yıldız’ın ismi, yaşadığı İstanbul Sultanbeyli’de bir anaokuluna ve memleketi Trabzon Of’ta bir ortaokula verildi.
Parmakla gösterilen bir keskin nişancı olan, elli iki yaşındaki Özel Harekâtpolisi Faruk Demir, Ankara Özel Harekât Daire Başkanlığı’nda hainler tarafından atılan ikinci bomba ile şehit oldu.
Cennet Yiğit yirmi dört yaşındaydı. Kayserili bir komiser yardımcısıydı. Darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı’ndaki Polis Özel Harekât Merkezi’nin bombalanması sırasında şehit oldu.
Çayırova ilçesinde beyaz eşya işi yapan otuz beş yaşındaki Medet Ekizceli Çankırılıydı.
Külliye önünde kayınpederinin tankların önüne çekmeye çalıştığı kamyona ateş açan darbeciler tarafından vurularak şehit oldu.
İki çocuk babası olan Emniyet Müdürü Meriç Alemdar, kırk dört yaşındaydı. Ankara Gölbaşı’nda Özel Harekât Daire Başkanlığı’na F-16 uçakları ile yapılan bombalama sonucu şehit oldu.
15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olur olmaz Boğaziçi Köprüsü’ne giden Lokman Oktay, arkadaşlarına, “Ben gidiyorum dönmezsem beni şehit oldu bilin” demişti. Darbeci hainler tarafından açılan ateş sonucu şehit olan Lokman Oktay’ın cenaze namazına katılanlar cami avlusuna sığmayınca, cenaze tekbirler eşliğinde caddeye çıkartıldı. Kılınan cenaze namazının ardından 52 yaşındaki şehidin cenazesi Ümraniye Kocatepe Şehitliği’nde toprağa verildi. Aslen Gümüşhaneli olan ve elektrikçilik yaparak yaşamını sürdüren Şehit Lokman Oktay’ın Polis Memuru oğlu Burak Oktay, babasının taziyelerini kabul etti. Şehit Lokman Oktay’ın ismi, İstanbul Ümraniye’de bulunan bir ortaokula verildi.
15 Temmuz gecesi Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne giden ve oradaki saldırıları sosyal medya hesabından canlı olarak yayınlayan İsmail Kefal, tankın üzerindeyken darbeci asker namluyu döndürdü. Haberleşme antenine tutunarak ayakta kalmayı başaran İsmail Kefal, namlunun başının sağ yanına çarpmasına engel olamadı. Başına aldığı darbeyle ancak 200-300 metre yürüyebilen Kefal daha fazla dayanamayarak yere yığıldı. İsmail Kefal’in şehadet haberi ailesine gece saat 02.30 sıralarında verildi. Kefal’in naaşı, 16 Temmuz Cumartesi günü Adli Tıp Kurumu’ndan alınarak vasiyeti üzerine, Giresun’un Tirebolu ilçesine bağlı Karademir köyünde, 2001 yılında vefat eden babası Murat Kefal’in yanına defnedildi. 32 yaşında şehit olan İsmail Kefal, Giresun’da büyüdü. 21 yaşında İstanbul’a gelerek bir otelde garsonluk yapmaya başladı. 2001 yılında babasını kaybeden Kefal, annesi ve kız kardeşine bakmak için çabalıyordu. Şehit İsmail Kefal’in ismi, memleketi Giresun’da bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Osmaniyeli, otuz iki yaşındaki Özel Harekât Polis Memuru Mehmet Karacatilki, Ankara Gölbaşı’ndaki Özel Harekât Daire Başkanlığı’na FETÖ/PDY mensubu askerler tarafından yapılan terör saldırısı sonucu şehit oldu.
Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksek Okulu öğrencisiydi, Muhammet Yalçın. Yirmi iki yaşında, Karamanlı, çevik bir gençti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde babası ile telefonda konuşurken F-16 uçağından atılan bir bomba sonucu şehit düştü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri daha bitmeden sokağa çıkan 34 yaşındaki Çetin Can, aslen Sivaslıydı. Eşi Fatma ile birlikte Boğaziçi Köprüsünün yolunu tutan Can, keskin nişancının hedefi oldu ve bir kahpe kurşunla saat gece 02.00’yi geçerken kalbinden vurularak şehit edildi.Eşi Fatma yüzü gülümseyerek toprağa verilen Çetin’in ardından Üstad Necip Fazıl’ın, “Veren de O, alan da O, Nedir senden gidecek? Telaşını gören de can senin zannedecek...” beytini dillendiriyor. Gördükleri güzel rüyaları, müjdeleri kendilerine şehidin son emaneti olarak görüyor. Ve “Evden çıkmamak gibi bir seçenek yoktu” diyor.
Aslen Malatyalı bir ailenin beş erkek evladından biri olan Engin Tilbeç, geçimini tekstil işinden kazandığı parayla sağlıyordu. Ellerinde bayrak sallayarak yürüyen ağabeyleriyle birlikte sokağa çıkan Tilbeç, bir süre sonra kalabalık içinde ağabeylerini kaybetti. İnsanların doluştuğu kamyonun arkasına atlayaran Sultangazi’deki Baştabya Kışlası’na doğru tekbirler, marşlar eşliğinde yol aldı. Ailesi sabaha kadar ulaşamayınca hastane-karakol her yerde Engin’i aramaya başlıyor. Nerde olduğunu bilen yok. En sonunda Adli Tıp’ta kimliksiz cenazeler arasında teşhis ediyorlar. Askerî araçtan açılan ateş sonucu yaralanıp düşen, üzerinden zırhlı araç geçtiği için ezilen Engin’in na’şı her şeye rağmen nur içinde gülümsüyor.
Giresun nüfusuna kayıtlı 27 yaşındaki tekstil işçisi Emrah Sağaz, altı kardeşin en küçüğüydü. Geçtiğimzi yıl evlenen genç adamın eşi de altı aylık hamileydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıkan Sağaz, abisiyle birlikte ilk önce Vatan Emniyet’e gitmeye karar verdi. Daha sonra FETÖ’cü hainler Vatan Emniyet Müdürlüğü ve Atatürk Havalimanı’na gidecek tankları Esenler’deki Topçular Kışlası’ndan hareket ettirmişlerdi. Emrah ve abisi Atışalanı yol sapağına geldiklerinde burayı tankların kapattığını görmüştü. Esenler halkı ise ilerlemesinler diye tanklara kendilerini siper etmişti. Emrah ile abisi de bu zırhlılara kafa tutmuştu. O sırada yaralanan Emrah Sağaz, kaldırıldığı Haseki Hastanesi’nde şehit düştü. Emrah, doğmamış kızına Hiranur ismini emanet ederek şehadet şerbedini içti.
4 yıllık evli 1,5 yaşında da bir oğlu olan 30 yaşındaki Emrah Diker, Tokat Niksar nüfusuna kayıtlıydı. Ticaretle uğraşan genç adam, 15 Temmuz gecesi darbe girişimini kardeşi ve eşinin abisinden öğrendi. Onlarla birlikte Sultanbeyli’deki evinden çıkan Diker’in eşine attığı mesajda, “Çatışmanın ortasındayız. İki polis vuruldu, sivilleri de vuruyorlar. Yaralılar var.” demişti. Diker’in tarih ettiği yer Orhanlı gişeleriydi. Ateş altındaki görevlilere yardım etmek için koşan Diker’in başına bir mermi isabet etti. Tuzla Devlet Hastanesi’ne geldiklerinde ise artık çok geçti. Diker şehit düşmüştü.
52 yaşında üç çocuk babası olan Erkan Pala, Siirt nüfusuna kayıtlıydı. Uzun yıllar tekvando ve bilgisayar hocalığı yaptıktan sonra Şafak Temizlik’ten emekli olan Pala, Bayrak Flama ticaret şirketini kurmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan çağrı yapmadan önce sokağa çıkan Pala’yı eşi ve oğulları durduramadı. Evden çıktıktan hemen sonra AK Parti’nin Sütlüce il binasına giden Pala, burası sakinleştikten sonra Fatih’e geçmek için hareket etti. Tüm ailesini meydanlara inmesi için telkinlerde bulunan Pala, sosyal medya hesabından da sürekli paylaşımlarda bulunarak vatandaşları sokağa davet etti. İBB’nin önüne gelen Erkan, orada darbeciler tarafından kalbinden vurularak şehit düştü.
1980 Trabzon doğumlu olan Fahrettin Yavuz, Moritanyalı eşi Mariam ve iki oğluyla İstanbul’da yaşıyordu. Yavuz geçimini camcılık yaparak sağlıyordu. 15 Temmuz 2016 tarihi Yavuz çiftinin 10’uncu evlilik yıldönümüydü. O gece olacaklardan habersiz evine gelen genç adam, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla birlikte kardeşleriyle sokağa çıkan Erkan, Harbiye’deki TRT binasının önünde başından vurularak şehit edildi. Fahrettin Yavuz geride bir dul eş ve iki çocuk bıraktı.
Otuz sekiz yaşında, Bolulu bir görev aşığı olan Velit Bekdaş, Özel Harekât polisi olarak çalışıyordu. Ankara Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’na F-16 ile yapılan bombardıman sonucu şehit oldu.
Eskişehirli Polis Memuru Fatih Dalgıç henüz 26 yaşındaydı. Babasını kalp krizi sonucu kaybedince amcası tarafından büyütüldü. Dört kardeşinin koruyucusu, kol kanat gereniydi. Tıp fakültesini kazanmıştı, ama kardeşlerine bakmak için polis olmayı tercih etti. Şırnak İl Emniyet Müdürlüğü’nde görevli olan Fatih, iznini kullanmak için İstanbul’a gelmişti. Mesaisi biten polis arkadaşları ile bir kafede oturuyorlar. 15Temmuz darbe girişimi gecesi Çengelköy Sabancı Polis Merkezi Amirliği’nin bir grup asker tarafından ablukaya alındığını öğrenen Fatih, yanındaki arkadaşı göreve çağrılınca onlara katıldı. Köprüye gitmek için gece üçe kadar Ümraniye Karakolu’nda bekledi arkadaşlarıyla. Telsizden Çengelköy Sabancı Polis Merkezi’nden yardım istendiğini duyunca oraya yöneldiler. Tepelerinden yağmur gibi yağan kurşunlara hedef oldu. Kaldırıldığı hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Rizeli üç çocuklu bir ailenin en küçüğü olan Fatih Satır, 28 yaşındaydı ve bekardı. 5 Temmuz gecesi de halı sahada futbol oynamak için tüm hazırlıklarını yapmıştı. Tam evden çıkarken ablasının, “Darbe oluyor.” sözleri onu durdurmuştu. Kurşunların bir yıldırım yağmuru gibi sivillerin üzerine yağdığı gecede yaralıların bir bir yardımına koşmuş. İstinye Borsa binası önüne kuzeniyle birlikte yürüyen Fatih Satır, tek kurşunla şehit düştü.
Zafer Koyuncu, kırk beş yaşında Bilecikli bir emniyet müdürüydü. Ankara Gölbaşı Özel Harekât Daire Başkanlığı’na F-16 ile yapılan bombardıman sonucu şehit oldu.
Samsun Bafra nüfusuna kayıtlı Ferdi Yurduseven, 26 yaşındaydı. Geçimini motorlu kurye olarak sağlayan genç adam, 15 Temmuz gecesi şehit olmak için sokağa çıktı. Askerliğini Doğu’da yaşan Yurduseven, sürekli şehit olmak istediğini dillendiriyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısıyla sokağa çıkan Yurduseven, ilk önce Sütlüce’deki AK Parti İstanbul İl Binası’na gitti. Burada ortam sakinleştikten sonra Boğaziçi Köprüsü’ne giden Yurduseven, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın havalimanına geleceği duyunca motorunun istikametini havalimanına çevirdi. Bu sırada uçuş yapan bir F-16 hızla üzerlerinden geçerek sonic patlama yaptı. Sesin etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybeden iki genç, savrularak şehit düştüler.
36 yaşındaki Gökhan Esen, Kahramanmaraşlı 7 çocuklu bir ailenin ikinci evladıydı. Bekardı. Yozgat’tan yeni tayini çıkmıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine Esen ailesi hep birlikte sokağa çıktı. Kardeşi ve arkadaşı vuruna Gökhan Eser de kalbinden vurularak şehit düştü.
Ardahan nüfusuna kayıtlı 48 yaşındaki Hakkı Aras, turizm sektöründen tesisatçılığa kadar elinden gelen her işte çalıştı. 15 Temmuz gecesi diğer vatanseverler gibi sokağa çıkan Aras, Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne koştu. İBB binasının işgal edildiği bilgisi üzerine tüm insanlar Saraçhane’ye yönelirken, Hakkı Aras da o istikamete ilerledi. Darbeci hainler tarafından vurularak şehit edildi.
FETÖ tarafından gerçekleştirilen darbe girişimi sırasında hainlere karşı durmak için arkadaşı Ferdi Yurduseven ile birlikte Atatürk Havalimanı’na giden 23 yaşındaki Kastamonulu Hikmet Baysal, arkadaşı ile olaylar yatışıp darbeciler püskürtüldükten sonra Sultangazi’de bulunan evlerine dönmek üzere motosikletle yola çıktı. Ancak iki arkadaş geçirdikleri elim trafik kazası sonucu şehit oldu.Kastamonu nüfusuna kayıtlı Hikmet Baysal’ın cenazesi, yakınlarının gözyaşları arasında ebedi ikametgahına uğurlandı.
46 yaşındaki Hasan Kaya, kalkışma haberini öğrenir öğrenmez darbenin en önemli savunma hatlarından olan Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’ne koştu. Köprüde hainlerin kurşunlarına hedef olan Sivaslı inşaat ustası Kaya, burada şehit oldu.Şehidin cenazesi 16 Temmuz’da ikindi namazına müteakiben Kavacık Hasan Yavuz Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından defnedildi. 1970 doğumlu 2 çocuk babası Şehit Hasan Kaya, 15 Temmuz’da Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde şehit edilmesinin ardından manevi hatırasını yaşatmak adına şehidin adı, mahallesinde bulunan bir ilkokula verildi.
15 Temmuz darbe girişimi gecesi ikamet ettiği Esenler’den havaalanına gitmek için harekete geçen Hüseyin Kısa, otobana çıktığında darbecilerin tanklarıyla yüz yüze geldi. 29 yaşındaki Kısa, darbecileri durdurmak isterken hain askerler onu tankla ezdi. Şehit Hüseyin Kısa, 15 Temmuz akşamı çalıştığı Bayrampaşa’daki torna imalathanesinden abisiyle birlikte çıktı. Eve geldiğinde televizyondan FETÖ’nün darbe girişimine yönelik haberleri alan Kısa, Esenler Emniyet Müdürlüğü’ne doğru yola çıktı. Daha sonra Havalimanına geçmek istedi, bunun için otobana çıkan Kısa, darbeci askerlerin tankları ile karşılaştı. Ailesinin kendisinden haber alamadığı Hüseyin Kısa’nın abisi Bekir Kısa, kardeşini bulmak için hastane hastane dolaştı. Sabah namazından sonra Bağcılar Devlet Hastanesi’ne giden Kısa ailesi, Hüseyin Kısa’nın ismini sorduklarında kimsesiz bir cenazenin bulunduğunu öğrendi. Kimlik tespiti için morga indiklerinde Hüseyin Kısa’nın cenazesiyle karşılaştılar.Hüseyin Kısa, şehit edilmeden bir süre önce eşine bir Türk bayrağı vermiş ve öldüğünde bayrağın üzerine örtülmesini istemişti. Evli ve bir çocuk babası olan Kısa’nın 2 yaşındaki kızı Nisa, babasıyla aynı kaderi paylaştı. Hüseyin Kısa da 2 yaşındayken annesini kaybetmişti.Şehit Hüseyin Kısa’nın cenazesi memleketi Tokat’a defnedildi. Şehidin ismi, Tokat Zile’de bir ortaokula verildi.
15 Temmuz gecesi Saraçhane’de darbeci askerleri ikna etmeye çalışırken şehit düşen İbrahim Yılmaz, “Keşke burada bir mezar yerimiz olsaydı” dileğinde bulunduğu ve 3 gün önce ziyarete gittiği şehitliğe defnedildi. 25 yaşında ve 4 kardeşin en küçüğü olan Yılmaz’ın 2013’te yaptığı evlilikten 9 aylık bir kızı vardı. Erzurum’un Şenkaya ilçesinin Yaylabaşı köyünde imamlık yapıyordu. Direnenlere destek vermek için Saraçhane’de toplanan halkın arasına katılan Yılmaz, darbeci askerleri ikna etmeye çalıştı. Darbeci askerlerin açtığı ateş sırasında göğsüne 2 kurşun isabet ederek, şehit düştü.
24 yaşındaki Ekşi, saat 23.00 sıralarında kuzeni ve arkadaşı ile FETÖ’cü askerler tarafından kapatılan Boğaziçi Köprüsü’ne gitti. Köprüyü kapatan darbeci askerlere direnen halka ilk olarak uyarı ateşi açıldı. Uyarı atışından sonra halktan bir kısım geri çekildi. Siper alan hain askerler ölüm kusmayı sürdürdü. Vücudunun birkaç yerinden vurulan Ekşi, kalbinin altına gelen bir kurşunla olay yerinde şehit düştü. Kemal Ekşi, 4 kardeşin en büyüğüydü. Aslen Rizeli olan Ekşi, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Makine Teknik bölümünü bitirdi. 15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde şehit düşen Ekşi, Karacaahmet Mezarlığı’na defnedildi. Darbe girişimi esnasında FETÖ’cü askerlerin silahından çıkan kurşunla vurulan Kemal Ekşi, şehit olmadan 1 ay önce askerden gelmişti.Şehit Kemal Ekşi’nin ismi, Büyükçekmece’de bulunan bir Anadolu imam hatip lisesine verildi.
Özel Harekât Polisi olan yirmi altı yaşındaki Yunus Uğur, iki aylık nişanlıydı. Helikopter pilotluğu eğitimi almak için Ankara’ya gelmişti. Darbe girişimi sırasında Gölbaşı’nda bulunan Havacılık Daire Başkanlığı tesislerine düzenlenen bombalı saldırı sonucu şehit oldu.
15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde keskin nişancı tarafından vurularak şehit düşen Kemal Tosun, kısa bir süre önce emeklilik hakkı kazanmıştı ancak okuyan çocuklarının ihtiyaçlarını gidermek için görevine devam ediyordu. 49 yaşındaki Kemal Tosun, darbe girişimi gecesi saat 23.30’da göreve çağrıldı. Apar topar görevinin başına gitmeye çalışan Tosun’a oğlu çelik yelek giymesini söyledi ancak Kemal Tosun’un yanında çelik yeleği yoktu. Aceleyle motosikletine binen Tosun, gece saat 01.00 sıralarında eşi Ayşe Tosun ile mesajlaşarak Kısıklı’da olduğu bilgisini verdi. Tosun, Boğaziçi Köprüsü’nü tanklarla kapatan hain askerler için harekete geçen Özel Hareket Şube Müdürüne eşlik etti. Boğaziçi Köprüsü’ne vardıkları sırada cuntacı askerler tarafından ateş açıldı. Tosun, köprü üzerindeki keskin nişancı tarafından sırtından vuruldu. Olay yerinde şehit düşen 2 çocuk babası Tosun’un eşi Ayşe Tosun, acı haberi saat 02.30’da aldı. Eşinin emekliliği hak ettiği halde okuyan çocukları için görevine devam ettiğini söyleyen Ayşe Tosun, çocuklarının şehit evladı olmaktan gurur duyduğunu anlattı. 28 yıllık polis memuru olan Kemal Tosun, yaklaşık 15 yıldır motosikletle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eskortluk yapıyordu. Şehit Polis Memuru Kemal Tosun memleketi Niğde’de defnedildi. Şehidin ismi, İstanbul Kartal’da bir imam hatip ortaokuluna verildi.
15 Temmuz gecesi Boğaziçi Köprüsü’nde keskin nişancı tarafından vurularak şehit düşen Kemal Tosun, kısa bir süre önce emeklilik hakkı kazanmıştı ancak okuyan çocuklarının ihtiyaçlarını gidermek için görevine devam ediyordu. 49 yaşındaki Kemal Tosun, darbe girişimi gecesi saat 23.30’da göreve çağrıldı. Apar topar görevinin başına gitmeye çalışan Tosun’a oğlu çelik yelek giymesini söyledi ancak Kemal Tosun’un yanında çelik yeleği yoktu. Aceleyle motosikletine binen Tosun, gece saat 01.00 sıralarında eşi Ayşe Tosun ile mesajlaşarak Kısıklı’da olduğu bilgisini verdi. Tosun, Boğaziçi Köprüsü’nü tanklarla kapatan hain askerler için harekete geçen Özel Hareket Şube Müdürüne eşlik etti. Boğaziçi Köprüsü’ne vardıkları sırada cuntacı askerler tarafından ateş açıldı. Tosun, köprü üzerindeki keskin nişancı tarafından sırtından vuruldu. Olay yerinde şehit düşen 2 çocuk babası Tosun’un eşi Ayşe Tosun, acı haberi saat 02.30’da aldı. Eşinin emekliliği hak ettiği halde okuyan çocukları için görevine devam ettiğini söyleyen Ayşe Tosun, çocuklarının şehit evladı olmaktan gurur duyduğunu anlattı. 28 yıllık polis memuru olan Kemal Tosun, yaklaşık 15 yıldır motosikletle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a eskortluk yapıyordu. Şehit Polis Memuru Kemal Tosun memleketi Niğde’de defnedildi. Şehidin ismi, İstanbul Kartal’da bir imam hatip ortaokuluna verildi.
Osmaniyeli, SGK personeli kırk iki yaşındaki Yakup Kozan, Genelkurmay Başkanlığı önüne giderek darbecilere karşı durdu. Darbecilerin acımasız müdahalesine maruz kalan Kozan, olay yerinde şehit oldu.
