|

Yeni Şafak ve tvnet muhabirleri o geceyi anlattı

Hainlerin kararttığı 15 Temmuz gecesi Yeni Şafak ve tvnet muhabirleri de olayların vuku bulduğu alanlardaydı. Çatışmaların arasında kalarak o darbeyi yaşayan muhabirlerimiz o geceyi anlattılar:

Yeni Şafak ve
04:00 - 15/07/2017 Cumartesi
Güncelleme: 00:47 - 15/07/2017 Cumartesi
Yeni Şafak
Yeni Şafak ve tvnet muhabirleri o geceyi anlattı
Yeni Şafak ve tvnet muhabirleri o geceyi anlattı
Talha Menteş-
Yeni Şafak Muhabiri

”O gece gazetede hiç bir şeyden habersiz çalışırken Haber Müdürümüz Recep abi gazeteye koşar adım geldi. Tüm ekibin duyacağı şekilde yüksek sesle, “Darbe oluyor” diye bağırdığını anımsıyorum. O gece en yakın mesafede gidebileceğimiz yere Saraçhane’ye gitmiştik. Hainler, binaya yaklaşan vatandaşları gözünü kırpmadan vuruyordu. Vurularak getirilen insanlara ilk müdahalenin yapıldığı hastanede her yer kan-revan içindeydi. Bir amcaya kalp masajı yapıldı, hayata tutunamadı gözlerimin önünde içti şehadet şerbetini. Halep’te bir akşam vaktiydi sanki.


Aybike Eroğlu-
Yeni Şafak Muhabiri

Saraçhane’ye ilk geldiğimde bir aracın arkasına yaralılar üst üste yerleştiriliyordu. Araç daha fazla yaralı alamayacağından yola çıkmak zorunda kaldı. Önümüzde iki kamyon ve bir kepçe siper olmuştu. Araçların arasından ellerindeki bayraklarla tekbir getirerek çıkan herkes tek tek vuruluyordu. Toplu bir şekilde hareket emeye çalıştığımızda ise yaylım ateşine tutuluyorduk. .O sırada yaralanan bir vatandaşla birlikte hastaneye doğru ilerledim. Durumun ne kadar vahim olduğunu o an daha iyi anladım.

Fazlı Şahan-
Yeni Şafak Muhabiri

“İlk tankların Sıhhiye istikametinden geldiğini gördük. Tankın üstünde rütbeli askerlerin gülerek havaya ateş ettiğini gördüm. Bir yandan havaya ateş ediyor bir yandan önlerine konulan engelleri eziyorlardı. Edindiğim ve gözlemlediğim bilgileri yazmak için gazeteye geldim. Haberleri yazmaya başladığımızda birkaç kez patlama sesi binanın camlarını salladı. Gazeteye döndüğümde, Cumhurbaşkanı Erdoğan televizyonlara bağlanmıştı. Dikkatlice onu dinledik. ‘Sokağa çıkın’ çağrısından bir süre sonra, Ankara semalarında selalar okunuyordu.”

Yasemin Asan-
Yeni Şafak Muhabiri

Ankara semalarında F16’lara inat selalar okunuyordu. Selanın ne anlama geldiğini bilmediğimiz için birbirimize bakıyorduk. Ve selaların ne anlama geldiğini o gece öğrendik. F16 sesleri ile camlar yerinden oynuyordu. Darbeciler CNNTürk binasına girdiklerinde, haber merkezinde bulunan arkadaşlara, “Buraya gelirlerse teslim olmayalım. Ölürüz daha iyi. Teslim olanı öldürürüm” dedim. Evdeki herkes şoktaydı... Hayatımdaki en uzun ve en kısa geceydi 15 Temmuz. 06.00 sularında muhabir arkadaşlarımla bizim eve gittik. Herkes kötü bir kabus görmüş gibiydi.


Neslihan Önder-
Yeni Şafak Muhabiri

“Önce Emniyet Müdürlüğü’nün bulunduğu Vatan Caddesi’ne oradan da bir motorcu nun yardımıyla Saraçhaneye gittim. Mevzilenmiş askerleri silahlarını bize doğrultmuştu. İnsanlar “Gitmeyin ateş ediyorlar” diye bağırıyordu. İndim, fotoğraf alabileceğim bir kenara geçtim. Fakat o kameranın merceği hainlerin kurşunlarıyla birer birer yere düşen vatan evlatlarını gösteriyordu. Yaşamın o an orada biteceğini düşünüp şehadet getirmeye başladım. Birilerinin beni kenara çektiğini gördüm. Kedilerin su içtiği kabı uzatıp, “Sakın içme ama yüzüne at kendine gelirsin” dediler.

Oktay Yıldırım- Yeni Şafak Muhabiri

“Telsizdeki anonslara göre Mahmutbey’de bulunan Topkule Kışlası’nda yoğun çatışma bilgisi geliyordu. Ara yolları kullanarak olay yerine geldim. Polisler ve darbeye karşı olan askerler, darbecilerle çatışıyordu. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren çatışmanın bilançosu ise ağırdı. İki albay ve bir polis şehit olmuştu. Darbeci askerler, polis ve darbe karşıtı askerler tarafından teslim alınmıştı. Olaylar sırasında hissettiklerimi yaşadığım o anlamsız boşluğu nasıl anlatabilirim bilmiyorum; ama kötü bir his olduğunu söyleyebilirim. Bir ömür boyu unutmayacağım

Murat Can Öztürk
-
TV Net Muhabiri

“Mesleğim gereği bugüne kadar Gezi Parkı gibi ya da Suriye sınırında yaşanan çatışmalar başta olmak üzere zaman zaman tehlikeli olaylara tanıklık ettiğim olmuştu. Ancak 15 Temmuz gecesi bambaşkaydı. Tarihe damga vuran siyasi gelişmeleri kitaplardan okumak ya da belgesellerden izlemek ile konunun tam merkezinde bulunmak arasında hesap edilemeyecek kadar büyük bir fark varmış, o karanlık gecede anladım. Bir yandan 15 temmuz sonrası ülkenin geleceğine yönelik belirsizlik kaygısı, diğer yandan silahların, sonic patlamaların, yerde yatan bedenlerin gölgesinde haber yapma telaşı… Tarifi imkansız…”

#Yeni Şafak
#TVNET
#15 Temmuz
7 yıl önce