|

100 yıl önce ilk sefer İstanbul’dan Hicaz’a bir tren gider

Bundan tam 100 yıl önce İstanbul’dan Medine’ye doğru bir tren yol almaya başladı. İçinde yüzlerce yolcusuyla... Onlar Hicaz Demiryolu’yla Medine ve İstanbul’u birbirine bağlayan hattın ilk yolcularıydı. İstanbul’da başlayan “Allah padişahımızı muzaffer kılsın” duası, Şam’a kadar yankılandı: “Allâh yansur sultânenâ.”

Merve Akbaş
04:00 - 26/08/2018 Pazar
Güncelleme: 04:33 - 26/08/2018 Pazar
Yeni Şafak
100 yıl önce İstanbul’dan Medine’ye doğru giden trenden “Allah padişahımızı muzaffer kılsın” duası, Şam’a kadar yankılandı.
100 yıl önce İstanbul’dan Medine’ye doğru giden trenden “Allah padişahımızı muzaffer kılsın” duası, Şam’a kadar yankılandı.

Hicaz Demiryolu, Osmanlı’nın en önemli projelerinden biri... İstanbul’la kutsal toprakların birbirine bağlanmasını sağlayan bu projenin mimarı II. Abdülhamit. Bugün maalesef kullanım dışı olan Hicaz Demiryolu 100 yıl önce, 27 Ağustos 1908’de ilk yolcularıyla İstanbul’dan Medine’ye yol alırken, dünya Müslümanları için büyük umutlar da taşıyordu.

Manevi önemi yüksek

Projenin gerisinde sayısız önemli ayrıntı var. Ama dönemin en önemli olaylarından biri olduğunu belirtmek gerekiyor. Bilindiği üzere II. Abdülhamit’in İstanbul ile Medine-Mekke’yi bağlayacak bir demiryolunu yapmak istemesinin pek çok nedeni vardı. En başta İstanbul ile Hicaz topraklarının birleştirilmesi manevi bir önem taşıyordu. Yine bu topraklarda çıkan isyanlara hızlı müdahale edebilmek de demiryolu ile mümkün olacaktı.


Dev proje için dev bütçe

O günkü uzmanlarca demiryolunun bütçesi 4 milyon lira olarak hesaplandı. Ancak bu rakam neredeyse devlet bütçesinin 5’de 1’ine tekabül ediyordu. Bunun üzerine II. Abdülhamit bir bağış kampanyası başlattı ve ilk bağışı da kendisi yaptı. Arkasından devlet erkanı ve üst düzey yetkililer geldi. Osmanlı halkı bu projenin heyecanını bizzat yaşadı. İmparatorluk coğrafyasının içinde ve dışında kalan hemen her Müslüman topluluktan bağışlar gelmeye başladı. Fas, Tunus, Cezayir, Rusya, Çin, Singapur, Hollanda, Güney Afrika, Ümit Burnu, Cava, Sudan, Pretorya, Bosna-Hersek, Üsküp, Filibe, Köstence, Kıbrıs, Viyana, İngiltere, Almanya ve Amerika... Bu projenin tamamlanması, yani İstanbul’la Hicaz’ın birbirine bağlanması ümmetin tümünü yakından ilgilendiriyordu.


Tezkereleri reddettiler

Maddi konulardan sonra bazı teknik problemler de baş gösterdi. Daha önce ciddi bir demiryolu inşaatı yapmamış olan Osmanlı ve bu konuda tecrübesiz olan Müslüman mühendisler… II. Abdülhamit özellikle inşaatta Müslüman mühendislerin çalışmasını istiyordu. Bu hassasiyet nedeniyle demiryolunun yapımı kimi zaman biraz yavaşladı. Ancak bir çözüm yolu da bulundu. Alman mühendisler hızla işe alındı. Genç Osmanlı mühendislerine, inşaat Medine’ye doğru ilerlerken tüm birikimlerini aktardılar. Bölgedeki Osmanlı askerlerinin önemli bir kısmı bu demiryolunda işçi olarak görev aldı. Tezkereleri gelmesine rağmen işi bırakmayanlar vardı aralarında. Medine’ye kadar rayları döşemekte kararlıydılar.


Büyük titizlik

Tüm dünya da, projenin bu kadar hızlı ilerlemesi karşısında şaşkındı. İlk etap olan Şam Der’a tamamlandığında orada bulunan bir Alman mühendis, Auler Paşa, halkın karşılamasını şu cümlelerle aktarmıştı: “Yüz binden fazla erkek, kadın ve çocuk set çekilmiş dalgalı bir deniz gibi yolun iki tarafını doldurmuşlardı ve zaman zaman askerlerin teşkil ettiği çemberi aşıyorlardı. Art arda kadınların sevinç bağrışmalarının eşlik ettiği erkeklerin “Allâh yansur sultânenâ”* sesleri duyuluyordu.”

Son surre alayına kadar

1900’de başlayan proje, bugün için bile şaşkınlık uyandıracak bir hızla, 1908’de tamamlandı. 27 Ağustos 1908’de, bundan tam 100 yıl önce de ilk İstanbul Medine seferini yaptı. 9 yıl boyunca halka hizmet etmeye devam etti Hicaz Demiryolu. Son Surre Alayı ise 14 Mayıs 1917’de demiryoluyla gitti. 7 Ocak 1919 yılında imzalanan Mondros Antlaşması ise her şeyi değiştirdi. Anlaşma, Osmanlı Hicaz bölgesindeki tüm hakimiyetini kaybettirdi. Ardından hicaz demir yolunun yönetimi Osmanlı devletinin elinden alındı. İlerleyen yıllarda demiryolu savaşın etkileri ve bakımsızlıktan dolayı tamamen kullanılamaz hale geldi.

Alınacak dersler var

O dönemin önemli isimlerinden Baron von der Goltz’un Hicaz Demiryolu’yla ilgili şu yorumu bizlerin hem dünü, hem de bugünü için birçok anlam taşıyor: “İtinalı hazırlıklar yapmaya alışmış olan Avrupalılara yapılması imkansız görünen şeylere pervasız bir cesaretle ve Allah’ın inayetine sığınarak başlanmış ve göründüğünden çok daha kolaylıkla üstesinden gelinmiştir. Bizim için bundan alınacak bazı dersler vardır.”

*Allah padişahımızı muzaffer kılsın

#İstanbul'dan Hicaz'a bir tren
#İlk sefer
#Abdülhamid Han
6 yıl önce