|

Felsefî problemler tarihi

Elmalılı M. Hamdi Yazır’ın Fransızca’dan tercüme ettiği, içine özel notlar eklediği Gabrieal Seailles ve Paul Janet imzalı felsefe tarihi kitabı “Metalib ve Mezahib” hem yazarları hem de çevireni açısından oldukça kıymetli bir çalışma. Asım Cüneyd Köksal tarafından orijinal nüshasından da karşılaştırılarak eser yeniden günümüz okuruyla buluştu. Köksal giriş yazısında iki yazarın bilindik bir felsefe tarihini değil felsefi problemler tarihini ele aldıklarını önemle vurguluyor.

Kamil Büyüker
04:00 - 2/11/2019 Cumartesi
Güncelleme: 11:34 - 1/11/2019 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Düşüncenin, düşünmenin, tefekkürün bir zamanlar bu topraklar üzerinde hükmünü icra ettiği demlerde Elmalılı Hamdi Yazır gibi bir büyük şahsiyet önemli eserler bırakarak bu dünyadan göç etti. Metâlib ve Mezâhib onlardan sadece birisi.

Elmalılı Hamdi Yazır’ın şimdiki tasnifle sadece alanı olan İslam Hukuku alanı içinde kalmayıp, felsefeye, kelama, tasavvufa, tefsire, şiire yönelmesi kendi ifadesi ile “biraz garip” görülebilir. Ancak derdi hikmet, hakikat, tefekkür olan birisi için bu bir sorumluluktur. Nitekim Fransız felsefe tarihçileri Paul Janet ve Gabriel Seailles’ın hazırladıkları Fransızca felsefe tarihinin metafizik ve ilahiyatla ilgili kısımları Cumhuriyet döneminde Elmalılı M. Hamdi Yazır tarafından çevrilip Türkçeye kazandırılmıştı. Elmalılı tarafından neden böyle bir isim ve eseri tercih edilmişti? Bu sorunun cevabı eserin ilk yayınından neredeyse bir asır sonra Asım Cüneyd Köksal eliyle İnsan Yayınları arasından tekrar yayımlanan nüshasında (Tahlîli Târîh-i Felsefe Metâlib ve Mezâhib Mâba’de’t-Tabi’a ve Felsefe-i İlâhiye, 352 s., 2019) izah ediliyor.

ELMALILI VE BABANZADE’NİN REFERANSI

Köksal’ın ilk defa aslına uygun biçimde latinize edip, Fransızca aslıyla da karşılaştırarak, notlandırarak ve felsefe lügatçesi ilavesi ile yeniden yayımladığı eserin giriş yazısında Ali Utku’nun bir makalesinden alıntılanan satırlarda, Paul Janet’in Meşrutiyet döneminde felsefe metinleri noktasında kendisine çokça müracaat edilen isimlerden olduğu zikrediliyor. Hatta 1880’li yıllardan Fransa’da liselerde okutulan felsefe kitapları için hazırlama heyetinde yer almaktadır Janet. Biz de ise Elmalılı Hamdi Yazır’ın da yakın dostu Babanzâde Ahmet Naim’in İlm-i Hikmet Ders Notları ve Hikmet/Felsefe Dersleri isimli eserlerinin temel kaynağı durumundaki isimlerin başında Paul Janet gelmektedir. Metâlib ve Mezâhib adıyla yayımlanan eserin düne kadar 1978 yılında Muhtar Yazır ve Ayhan Yalçın imzası ile hazırlanmış Eser Neşriyat tarafından yayımlanan sadeleştirilmiş baskısı ile iktifa edilmişti.

“KİTAPTAN ÇOK DİBACE KIYMETLİ”

Metâlib ve Mezâhib isimli eser hem yazarları hem eserin muhtevası hem de çevireni noktasında hususiyet arzediyor. Asım Cüneyd Köksal eserin giriş kısmında bu hususiyetleri tek tek sıralıyor. Evvela Köksal’a göre bu eser bilindik anlamda bir felsefe tarihi değil, bir felsefî problemler tarihidir. Elmalılı da eserinde yazılış yöntemi bakımından çalışmanın benzersiz olduğunu ifade ediyor. Darulfünun Edebiyat Fakültesi müderrislerinden Mehmet Emin Erişirgil ise “İki Eser-i Felsefi Münasebetiyle” isimli makalesinde bu eser hakkında “Meşrutiyetten beri münteşir en kıymetli eserdir” demiştir. Hatta Erişirgil, eser kadar kıymetli olan Dibace kısmına işaret eder ve şunları söyler: “Kitaptan çok Dibace kıymetlidir. Bu Dibace ayrı intişar etse yine kıymetinden kaybetmezdi. Çünkü baştan başa okuyunca felsefi mesaili kavrayan bir zekanın tesiri altında bulunduğunuzu hemen farkediyorsunuz. (…) Bu mukaddime felsefî bir kudreti haiz bir kalemin eseridir.”

Dibace kısmında zikredilen bir diğer husus da eserin Elmalılı tarafından çevrilme gerekçesi. Elmalılı bu hususta da felsefe tarihi hocalarından birçoklarına rica ettiği halde kimsenin vaadini yerine getirememesi sebebiyle bu işe giriştiğini; eseri, medreselerin kapatılmasından sonra bütün vazifelerinden mahrum kalıp, geçim sıkıntısı çektiği zamanlarda Allah rızası için kaleme aldığını da ifade etmiştir. (s.26-27)

BATI FELSEFESİ İSLÂM’LA TAM OLARAK UYUŞMUŞTUR

40 sayfalık Dibace kısmında eserle ilgili birçok notlar, yorumlar ilave edildiği, pek çok meseleye dair de Elmalılı Hamdi Efendi’nin fikirlerini, sözü edilen filozoflar hakkındaki mülahazalarını ortaya koyduğunu, bilhassa kitapta tartışılan meseleleri, Müslüman filozof ve kelamcıların fikirleri ile mukayese ettiğini görüyoruz. Hiçbir zaman yenik bir zihinle hareket etmeyip tam tersi olaylara vakıf bir alim duruşu ile yaklaşan Elmalılı, netice olarak Batı Felsefesi’nin İslâm’la tam olarak uyuştuğuna kâni olmuştur: “Ben bu kitabı tercüme ederken mücerred garbın künh-i aklına vukuf sevdası taşıyordum. Fakat bi’n-netice anladım ki o akıl bütün cereyanıyla bizim dinimiz olan vahdaniyet-i ilahiye akidesine doğru koşmuş ve bütün arzulara rağmen gerek ilhadı ve gerek teslisi tesbit edememiştir.” (s.50)

METÂLİB VE MEZÂHİB’İ NEDEN NEŞRETTİ

Peki neden Elmalılı Hamdi Efendi bu eseri neşretme ihtiyacı hissetmişti? Bunu da kendisi şu sözlerle anlatmaktadır:

“Bir fıkıh müderris-i sabıkının böyle garbdan menkul bir eser-i felsefî neşrinde rıza-yı Hak gözetmek iddiası biraz garib görünür. Fakat hayat-ı hazıra şeraiti altındaki ihtiyacat-ı cedideye göre hizmet-i İslam ile kendisini mükellef bilen ve lisan-aşina olmayan ulema-i İslam’ın istitla’at-ı hariciyelerini istikmal ettirecek, faaliyet-i Fikriyelerinin küşayişiyle ta’yin-i hedeflerine vesile olacak olan böyle bir eserin mütalaasını teshil etmekteki niyet-i hayırhâhâne nazar-ı dikkate alınırsa bu garabet zâil olmak lazım gelir.” (s.18)

Köksal’ın ifadesi ile Elmalı külliyatının bir parçası olarak tekrar neşredilen eserin pratikte en büyük faydalarından birisi de Müslümanların ve hususiyetle Türkler’in karşı karşıya kaldığı fikri problemler karşısındaki duruşunu, çözüm önerilerini, tenkit ve yorumlarını izlemek için imkânlar sunmasıdır. Elmalılı’nın Dibace ve Haşiyeleriyle daha da anlamlı hale gelen metinlerin tekrar yayını ilim geleneğimizin yeniden inşası ve ihyası yolunda büyük bir kazanç olmuştur.


#Metalib ve Mezahib
#Gabriel Seailles Paul Janet
#Çev. Elmalılı Hamdi Yazır
4 yıl önce