Twitter'da futbol ile ilgili konuşan, maç saatlerinde ardı ardına maç hakkında twit atan kadın kullanıcılara yadırgayarak bakıldığı sır değil. Takipçi kazanmak için bu yolu seçtiklerinin düşünüldüğü de. Ancak araştırmalar gösteriyor ki, Avrupa'da futbolun kadınlar tarafından en çok takip edildiği ülkelerin başında Türkiye geliyor. Hatta yüzde 62 ile Avrupa lideriyiz. Yani kadınlar bu konuda oldukça samimi. Bu veriler geçtiğimiz hafta yayına başlayan sportstvkadın kuşağının lansmanında açıklanan araştırma sonuçlarından. Sportsnet Group Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gülüm, kadın ve spor konulu araştırmaları takip ettiklerini ve gelen verilerin kendilerini çok şaşırttığını belirtiyor.
Bugün bütün dünyada hem günlük yaşamda hem de spor yapılan yerlerde kadınlara yönelik büyük önyargının hızla yok olduğunu söyleyen Gülüm, son 10 yılda da Türkiye'de spora ulaşabilme ve spor tesisleri konusunda çok büyük gelişmeler olduğunu ifade ediyor. Gülüm, “Bugün özellikle spor 3 büyük kulüp üzerinden konuşmaya alışıldığı için atlanıyor ama kadınların spor içindeki yeri çok farklı noktalara geliyor. Markalar kadınları sporun en önemli unsurlarından biri olarak görmeye başladı. Oraya yatırım yapıyorlar. Bugün 300 milyar doların üstünde yatırımın olduğu spor malzemeleri sektörünün müşterilerin yüzde 43'ü kadın” diyor. Akıllı telefonlarda fitness ve buna bağlı spor uygulamalarında kadınların kullanımı yüzde 60'ların üzerine geçmiş durumda. Ahmet Gülüm artık gelişmiş bütün ülkelerde küresel spor endüstrisi içinde mevcut bütün yapılanmaların da kadına ve aileye göre yapıldığına, stadların, tesislerin kadınların gelmek isteyeceği alanlar haline gelmeye başladığına dikkat çekiyor. Görünen o ki kadınlar spor dünyasına girmeye başladıkça oradaki bakış açısını da değiştiriyor.
Araştırma sonuçlarına bakıldığında sporun kadınlara kazandırdıklarını görebiliyoruz. Düzenli spor yapan kadınların okuldan mezun olma oranının yüzde 45, iş bulma ve başarılı bir kariyere sahip olma oranının yüzde 30 arttığı görülüyor. Spor yapan kadınların ailesine spor alışkanlığı kazandırma oranının ise yüzde 70 olduğu sonucuna varılıyor. Tabi sporun ruh haline de etkileri var. Spor yapan kadınların yüzde 41'i dünyayı fethedebilecek kadar güçlü olduğunu düşünürken, yüzde 77'si kendine daha çok güvendiğini ve başarılı hissettiğini, yüzde 62'si kendine saygı duyduğunu, yüzde 85'i ise kendisiyle gurur duyduğunu belirtiyor. Sporla uğraşan kadınları yüzde 62'si sporun hayatlarındaki etkisinin son derece olumlu olduğunu ifade ediyor. Örneğin kadınların yüzde 67'si spor sırasında yeni insanlarla tanışmış. Yüzde 59'u ise stres ve öfkeyle spor sayesinde başa çıkmış. Yüzde 52'lik kısım ise spor sayesinde mutlu olduğunu söylüyor.
Türkiye'de kadınların spor yapma ve izleme alışkanlıkları oranları sürekli olarak yükseliyor. Futbolu takip etme konusunda yüzde 62 ile Avrupa lideriyiz. Türkiye'de özellikle evlendikten sonra spor yapma alışkanlıklarında kadınların üstünlüğü dikkat çekiyor. Annelerin yüzde 50'si spor yaparken, bu oran babalarda yüzde 31'de kalıyor. Türk kadınları spor yapma nedenlerinin başında sağlıklı yaşamın geldiğini belirtiyor.
Sportstv Türkiye'nin spor kanallarından biri. Bu kanalı diğer spor kanallarından ayıran özelliği ise hafta içi her gün, 09:00 -12:00 saatleri arasındaki sportstvkadın kuşağı. Her gün 3 saat boyunca yayınlanacak kuşakta kadınlar tarafından hazırlanan programlar sunulacak. Programların içeriği ise fit kalmak isteyenler için oldukça uygun: Pilates, yoga, spor ve sağlık, düşük kalorili yemek tiyoları, spor modası… Ayrıca her hafta farklı sporları tanıtacak, çocuklarınızı hangi spor dalına yönlendirebileceğiniz konusunda da ipuçları verecek programlar var. “Kadınız Yaparız!” sloganıyla yola çıkan sportstvkadın'ın bir de internet sitesi var. www.kadinvespor.com portalı, program içeriklerinin yanı sıra kadın ve spor konulu haberlerini de verecek.
Ahmet Gülüm neden ayrı bir televizyon kanalı yerine bir kuşak yayına geçirdiklerini, “Türkiye'de televizyon işi endüstriyel anlamda çok zorlu bir operasyon. Bir kanal açmak ve yüzde 90 insana ulaştırmak çok büyük bir maliyet. Dolayısıyla biz şu an oluşturduğumuz fırsatın içinde bir start almak, bunu dijitalle bağlamak eğer orada bir gelişme ve büyüme gördüğümüzde ayrıştırarak farklı bir kanal kurmak düşüncemiz var. Bu bir başlangıç” sözleriyle açıklıyor. Konuyu skor performans sporları ve sağlık için spor olarak ikiye ayırdıklarını ifade eden Gülüm, “Biz burada tamamen kadının kendi hayatına sporu sokması spor yapması ve sporu sevmesi, bunun değerlerinin farkına varması ve çocuğuna spor yaptırmasına odaklıyız. Bu kuşağı da özel olarak seçtik. Çünkü saat 9'da eşini işe çocuğunu okula yollamış kadın evde en azından bu konuyla ilgili olarak motive edilebilir ve bilinçlendirilebilir diye düşündük. Bunun merkezine de sporun o üst futbol üzerindeki söyleminden sıyrılıp sporun yaşama dair değerlerini önemseyen bir şey koymaya çalışıyoruz. Sporun hayatta başka bir yanı var. Buna odaklayız” diyor.
Sporun elbette sağlık açısından olumlu etkileri var. Spor yapan kadınların göğüs kanserine yakalanma riski yüzde 37, kalp, damar ve şeker hastalıklarına yakalanma riski yüzde 52 oranında düşüş gösteriyor. Spor obeziteye bağlı hastalıklar yaşama riskinde yüzde 65, osteoporoz gibi kemik hastalıklarında yüzde 30 gerileme sağlıyor. Alzheimer gibi nörolojik sorunları iyileştirmeye yüzde 25 oranında katkısı bulunuyor. Spor, sigara içme oranında yüzde 80, alkol tüketiminde yüzde 75, uyuşturucu kullanımında yüzde 95 oranında iyileştirme sağlayabiliyor. Depresyon ve strese bağlı ruhsal sorunlar yaşama riski ise yüzde 65 oranında düşüş gösteriyor.
