|

İbrahim Erkal öldü mü? Beyin ölümü nedir?

İbrahim Erkal öldü mü? Beyin kanaması geçirerek hastaneye kaldırılan ve 29 gündür yoğun bakımda bulunan İbrahim Erkal için son dakika haberi geçildi ve öldü haberleri yayıldı. Ünlü sanatçının doktorundan ise son dakika açıklaması geldi ve sağlık durumu hakkında açıklama yapıldı. Doktoru yaptığı açıklamada İbrahim Erkal'ın beyin ölümünün gerçekleştiğini duyurdu. Peki beyin ölümü nedir?

Yeni Şafak
09:39 - 10/05/2017 Çarşamba
Güncelleme: 09:47 - 10/05/2017 Çarşamba
AA
İbrahim Erkal öldü mü?
İbrahim Erkal öldü mü?

İbrahim Erkal öldü mü? Sevenleri İbrahim Erkal'ın hayatını kaybedip kaybetmediğini merak ediyor. Doktorlar tarafından yapılan son dakika açıklamasına göre İbrahim Erkal'ın beyin ölümü gerçekleşti. Peki beyin ölümü nedir?

Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi Doç. Dr. Necdet Sağlam, şarkıcı İbrahim Erkal'ın beyin ölümünün gerçekleşmesine ilişkin, "48 ile 72 saatlik bir süre beklememiz ön görülmektedir. O süre zarfında bekleyeceğiz. Biyolojik olarak 'vefat etti' diyemiyoruz. Ailenin bir kararı olursa ona uyacağız ama biz tıbbi desteğimize devam ediyoruz." dedi.

Sağlam, hastanede gazetecilere yaptığı açıklamada, sanatçının kalp ve diğer organlarının hayati fonksiyonlarının yaşam destek ünitesine bağlı olarak devam ettirildiğini söyledi.

"Geldiğinden beri derin koma tablosunda. Bu tabloda bir düzelme olmadı." diyen Sağlam, bugün yapılan değerlendirmede tıbbi beyin ölümünün gerçekleştiğinin tespit edildiğini aktardı.


Doç. Dr. Sağlam, şu bilgileri verdi:

"Şu an itibariyle 48 ile 72 saatlik bir süre beklememiz ön görülmektedir. O süre zarfında bekleyeceğiz. Biyolojik olarak 'vefat etti' diyemiyoruz. Ailenin bir kararı olursa ona uyacağız ama biz tıbbi desteğimize devam ediyoruz. Eşine de bilgi verdik. Kardeşi ile de görüştük. Bize ilk geldiği günden itibaren kalp atışlarında bir düzensizlik vardı. İnişli çıkışlı düzensizlikler oldu. Bugün gerekli testler yapıldı ve tıbbi olarak beyin ölümü kararı verildi. Olayın olduğundan beri derin koma tablosu vardı hep."

Sanatçının kardeşi Abdullah Erkal ise Allah'tan ümit kesmediklerini söyledi. Herkesten dua istediklerini vurgulayan Erkal, "Kalp atışı sürdüğü sürece, beklemekten başka yapacak bir şey yok." dedi.

Erzurumlular Kültür Eğitim ve Yardımlaşma Vakfı Başkanı Süha Dengizek de sanatçının ailesinin organ bağışı teklifini kabul etmediğini belirterek, "Basında İbrahim Beyin vefat ettiğine yönelik haberler çıktı. İbrahim bey vefat etmedi. Bekleme halindeyiz, takdiri ilahi. Netice 72 saat içerisinde belli olacak. Kalbi çalışıyor. Ayrıca doktorların ailesiyle organ bağışı konusunda bir görüşmeleri oldu. Ailesi organ konusunda kesinlikle bağış yapmıyor. Herkes dua etsin. Yaşamsal fonksiyonları devam ediyor. Bütün sanatçı dostları da arıyorlar, soruyorlar, buraya geliyorlar. Onlardan da Allah razı olsun. Dua edin, herkes dua etsin. Allah'tan ümit kesilmez." diye konuştu.

Bu arada, sanatçı İzzet Yıldızhan ve Erkal'ın sevenleri de hastaneye geldi.

Beyin ölümü nedir?

Beyin ölümü; tüm beyin, beyincik ve hayati merkezlerin yer aldığı beyin sapı denilen özel beyin bölgesinin fonksiyonlarının geri dönülmez şekilde kaybolduğu ve mutlak ölümle sonuçlanan bir süreçtir. Beyin ölümü tablosundaki hastanın sadece kalbi atmaktadır, bir başka deyişle sadece nabzı ve kalp atımları alınabilmektedir. Dışardan izlenebilen tek yaşam işareti kalp atımlarıdır. Diğer yaşamsal fonksiyonları tıbbi destek ve solunum cihazıyla sağlanmaktadır. Öyle ki bu hastaların kendiliğinden solunumları da olmadığı için yaşam destekleri kesilir kesilmez kaybedilirler.

Beyin ölümü bu kadar sona yakın bir süreç olduğuna göre bu tanımlamanın doğru eksiksiz ve zamanında yapılması büyük önem taşımaktadır. Unutulmamalıdır ki, tüm hekimlerin asıl amacı ve görevi; ruhsal ve bedensel sorunların üstesinden gelerek hastaların iyilik halinin sağlanması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesidir. Tüm eğitimi ve yaşamı insan sağlığına adanmış hekimlerin en zor ve sıkıntılı görevlerinden birisi yaşamın sonlandığının belirlenmesi, bu konuda kesin kararın verilmesidir.

Beyin ölümü hangi durumlarda görülmektedir?

Bazı hastalıklar ve kazalarda her tür tedavi yetersiz kalabilmekte ve yaşam sonlanabilmektedir. İşte beyin ölümü bu gibi durumlarda yaşamın sonlanma sürecindeki en son dönemdir. Tüm dünyada erişkinde beyin ölümü nedenlerine bakıldığında, değişen oranlarda olmak üzere travmatik beyin hasarı (trafik kazaları,yüksekten düşmeler, darp ve ateşli silah yaralanmaları) beyin zarları arasına veya beyin dokusu içine olan kanamalar, ilk sıralarda yeralmaktadır. Daha az sıklıkla hızlı ve kötü seyirli beyin iltihabı, bakteriyel menejit ve ani kalp durması sonrası beynin oksijensiz kalması diğer beyin ölümü nedenlerindendir. Çocuklarda ise motorlu araç kazaları, solunum yolunun tıkanması (yabancı cisim, çarpma v.b.) ve şiddete maruz kalma (batı ülkelerinde) ilk sıralarda görülmektedir.

Beyin ölümü tanısı nasıl konuluyor?

Beyin ölümü; beyin ve beyin sapı fonksiyonlarının geri dönülmez ve mutlak ölümle sonuçlanan bir süreç olduğuna göre, bu tanımlamada en ufak bir şüphe olmamalıdır. Bu konuda, ülkemizde kanunla belirlenmiş, yerleşmiş, benimsenmiş ve çağdaş kuralların varlığı, hastahanemizde ise sorumlu anabilim dallarından (Nöroloji, Nöroşirürji, Kardiyoloji ve Anestezi-reanimasyon ) bu konuda eğitimli uzmanlar kurulunun görevlendirilmiş olması, herhangi bir hataya meydan bırakmamaktadır. Mutlaka her hastaya yapılan, solunumun tümüyle kaybolduğunu gösteren “solunum yokluğu (apne) testi” nin yanısıra, gerektiğinde yapılan doğrulayıcı testler klinik olarak konulan beyin ölümü tanısını desteklemekte ve kayıt altına alınmasını sağlamaktadır.

Hangi koşullarda beyin ölümü tanısı kesinleşmektedir?

Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için 3 temel koşul vardır;

Hastalığın ne olduğu mutlaka bilinmeli, uygulanan tüm tedavi yöntemlerine rağmen geriye dönüş mümkün olmamalıdır.

Beyin ölümünü taklit edebilecek geri dönebilen bazı hastalıklar ve zehirlenmeler, ilaç alımları ayırıcı tanıda gözönünde bulundurulmalı, ayni bu tip hastalıkların olmadığı da gösterilmelidir. Bu konuda laboratuvar çalışmaları ve bazı özel testler yardımcı olmaktadır.

Klinik olarak beyin ölümü tanısının konulabilmesi için de ayrıca üç ana kriter sağlanmış olmalıdır.

a) Derin ve geri dönüşü olmayan koma. Tam yanıtsızlık halidir ki hasta hiçbir şekilde uyandırılamaz.

b) Beyin sapı dediğimiz özel yaşamsal bölgenin kendisine özgü fonksiyonlarının test edildiği reflekslerin tümünün kaybolması gereklidir. Klinik muayene ile bu reflekslerin kaybı kolaylıkla belirlenebilmektedir.

c) Solunum yokluğu testi. Anestezi uzmanlarınca gerçekleştirilen bu test sonucunda solunum merkezinin tamamen fonksiyonunu kaybettiği yani solunum cihazı olmaksızın kesinlikle ve hiçbir zaman soluyamayacağı anlaşılmaktadır.

Beyin ölümü tanısının konulabilmesi için ayrıca her yaşa ve hastalık gruplarına özgü olmak üzere bir bekleme, güvenlik dönemi vardır. Bu dönem sonunda hastalar tekrar tekrar muayene edilerek tam yanıtsızlık hali ve beyin sapı reflekslerinin tümünün kaybından emin olunmaktadır. Hasta hanemizde bu konuda eğitimli resmi kurulda görevli hekimler birbirinden bağımsız olarak kararlarını oluşturmakta, tüm hekimler onayladıktan sonra beyin ölümü tanısı kesinleştirilmektedir.

#İbrahim Erkal
#Şarkıcı İbrahim Erkal
#Beyin ölümü
#İbrahim Erkal öldü mü?
7 yıl önce