|

Amacım Saadet''i alternatif yapmak

Saadet Partisi''nde başkanlık için yarışan Fatih Erbakan, Kamalak liderliğindeki hareketin Milli Görüş çizgisinden uzaklaşıp marjinal bir yapıya büründüğünü söyledi. Başkan seçildiği takdirde partiyi merhum Necmeddin Erbakan''ın anlayışıyla yöneteceğini belirten Erbakan, ''Saadet''i dışa açarak daha kucaklayıcı yapıp ''alternatif'' hale getireceğim'' dedi

SORGUSUZ SUAL-NİL GÜLSÜM
00:00 - 4/05/2014 Pazar
Güncelleme: 22:59 - 3/05/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Amacım  Saadet''i alternatif  yapmak
Amacım Saadet''i alternatif yapmak

Merhum Erbakan Hoca, 40 yılı aşan mücadelesiyle hem Türk siyasetinde, hem de İslâm dünyasında derin izler bırakmış karizmatik bir liderdi. Millî Görüş lideri Erbakan''ın vefatından sonra yoluna Mustafa Kamalak''ın liderliğinde devam eden Saadet Partisi 30 Mart seçimlerinde istediğini alamadığı bir ortamda bugün kongresini yapıyor. Kongrenin sürprizi ise, Millî Görüş''ün önemli isimlerinin de desteğini alarak adaylığını açıklayan Dr. Fatih Erbakan oldu. Saadet Partisi''nin iyi yönetilmediğini, Oğuzhan Asiltürk''ün YİK Başkanlığı''nın geçersiz olduğunu söyleyen Fatih Erbakan ile adaylığını ve genel başkan olması durumunda yapacaklarını konuştuk. ''Babamın 40 yıllık dava arkadaşlarının, partimizin önde gelen isimlerinin ve teşkilatımızın tüm kademelerinden adaylığım konusunda yoğun talep olunca aday oldum'' diyen Erbakan, Saadet Partisi''nin Refah Partisi yıllarında olduğu gibi olmasını gerektiğini ve merhum Erbakan Hoca''nın mirasına sahip çıkmak gerektiğini ifade ediyor.

Saadet Partisi genel başkanlığına adaysınız. Adaylık kararını nasıl aldınız?

Kongre kararının alınmasından itibaren yoğun bir taleple karşılaştık. Bu talepte bulunanlar arasında rahmetli Erbakan Hocamızın, babamın 40 yıllık dava arkadaşları da var.

Hangi isimler?

Recai Kutan, Ahmet Tekdal, Fehim Adak, Adil Düzen''in teorisyenlerinden Arif Ersoy, eski Adalet Bakanı İsmail Müftüoğlu, yine eski bakanlarımızdan Sacit Günbey dediler ki, ''Partimizin durumu ortadadır. Hem manevi açıdan hem de siyasi açıdan bazı hatalar yapılmıştır. Millî Görüş prensiplerine aykırı bazı işler yapılmıştır...'' Millî Görüş''ün layık olduğu yere taşınmasının gereğini ifade ettiler ve bunun için adaylık konusunda bana teklifte bulundular. Sadece onlardan değil, teşkilatımızın her aşamasından böyle bir teveccüh sözkonusu oldu.

BİZ BABADAN BÖYLE GÖRDÜK
Millî Görüş''te ''görev istenmez, verilir'' prensibi çok meşhurdur. Sizin adaylığınız bu prensibe aykırı mı?

Bizim kendiliğimizden çıkıp adaylık iddiasında bulunmamız çok yanlış olur. Fakat böyle bir ihtiyaç ve talep olduğunda da bundan kaçmak, geri durmak da yanlış olurdu. Rahmetli annemizden ve babamızdan biz bu şekilde öğüt aldık ve bu şekilde yetiştirildik. Bana yönelen bu talebe kayıtsız kalamazdım. Delegeler de böyle bir teveccühte bulunurlarsa, seçerlerse hizmet etme fırsatı buluruz.

Yüksek İstişare Kurulu (YİK) Mustafa Kamalak''ın tek liste olarak adaylığını açıkladı...

Bu duruma şaşırdık. Partimizin Yüksek İstişare Kurulu 8 kişiden oluşuyor. Bunlardan 4''ünün ismini az evvel zikrettim. Ahmet Tekdal ve Fehim Adak, ''Biz, Fatih Erbakan''ın liderliğinde ve tek liste olarak kongreye gidilmesini istiyoruz'' dedikleri bir mektubu genel merkeze gönderdiler. Kezâ Recai Kutan da, Mustafa Kamalak liderliğinde tek listeyle gidilmesi yönünde bir beyanı olmadığını ifade etmiştir. Süleyman Arif Emre de bu toplantılara katılmamıştır. Peki nasıl oluyor da, 4 üyenin kanaati hilafına YİK böyle bir kararı ilan edebiliyor?

VASİYETE UYMADILAR
Saadet Partisi''nin yönetiminde hangi yanlışlıklar yapıldı?

Üç seneden bu yana Millî Görüş''ün prensiplerine aykırı hareket edildi. Rahmetli Erbakan Hocamızın vefatının üzerinden daha bir hafta geçmeden YİK Başkanlığı seçimi yapıldı. Bu seçim, hem Hocamızın vasiyetine hem de parti tüzüğümüze aykırı bir biçimde gerçekleştirildi. Hocamız, YİK Başkanı''nın YİK üyelerince seçilmesi gerektiğini söylemekteydi. Oysaki YİK Başkanı Genel İdare Kurulu (GİK) üyelerine seçtirildi. Hem de 100 kişiden 32''sinin oyuyla. Bu yanlışlığa karşı çıkan bendeniz ve pek çok teşkilat mensubu dışlandık.

Genel başkan seçilememeniz hâlinde başka bir arayışa yöneleceğiniz, hatta parti kuracağınız yönünde spekülasyonlar var.

Bizim için en önemlisi, Millî Görüş çizgisinde kalmak ve Millî Görüş''ün temel hedeflerine ulaşılması için gayret sarf etmektir. Dolayısıyla, başka bir arayışın içinde olmaktansa, Hoca''nın emaneti olan Saadet''in içinde bu mücadeleyi yürüteceğiz.

PARTİYİ MARJİNAL YAPTILAR
Saadet Partisi''nin bugünkü durumunu nasıl görüyorsunuz?

Millî Görüş''ün partileri geçmişte hiç bu kadar izole, içine kapalı, hatta marjinal bir parti görünümünde olmadı. Millî Görüş, oyunun az olduğu zamanlarda bile toplumun geniş kesimlerine hitap eden bir hareket oldu. Saadet Partisi''nin dışa açık, kucaklayıcı ve geniş kitlelere hitap eden bir parti hâline getirilmesi lâzım. Bu takdirde Saadet Partisi bir alternatif olarak görülecektir.

Nasıl başaracaksınız bunu?

Teşkilatlarımız güçlendirilecek. Üst yönetimimiz daha donanımlı ve topluma hitap eden insanlarla takviye edilecek. Yine ilmî çalışmalarla ve profesyonel yardımla, kamuoyu çalışmalarıyla partimiz, tıpkı Refah Partisi döneminde olduğu gibi milletimizin alternatif ve umut olarak gördüğü bir parti hâline gelebilecektir.

Paralel mesaj tabanı sarstı
17 Aralık sürecinde Saadet Partisi lideri Mustafa Kamalak''ın ''paralel yapı''dan yana olması çok tartışıldı. Siz bu süreçte genel başkan olsaydınız nasıl davranırdınız?

Millî Görüş bu tür çatışmalarda taraf olmaya soyunmaz. Kendi içimizdeki çatışmalarda bile sükûnet içinde hareket eden tarzımız ortadadır. 28 Şubat''ta merhum liderimiz çatışmayı değil, sekineyi tavsiye etti. Son çatışmada Saadet Partisi''nin üst yöneticilerinin ''hizmet hareketi, en hayırlı harekettir'' beyanı Millî Görüş tabanını sarstı. Çünkü bu sözden hareketle ''Madem en hayırlı hareket Hizmet, o halde Millî Görüş''ten ayrılıp orada çalışsak daha hayırlı olur'' denilebilir. Hoş karşılanacak bir durum değil. Seçim sonuçlarında bunun da etkili olduğunu düşünüyorum.

SUÇLULAR CEZALANDIRILMALI
17 Aralık sürecini bir vesayet ve darbe girişimi olarak gören hükümet, paralel yapı ile mücadelede kararlı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Aşırı genellemeci ve toptancı olmak yanlıştır. Bir hareketin bütün mensuplarına suçlu denilemez. Suçlu olanlar ortaya çıkarılıp adil bir biçimde yargılanmalıdır. Bununla birlikte, Dışişleri Bakanlığı''nda yapılan gizli bir görüşmenin dinlenmesi, özel hayatların takip edilmesi asla kabul edilemez. Suçlular cezalandırılmalıdır.

Hep teşkilatın içinde oldum
Bugüne kadar başarılı liderlerin çocukları siyasette pek de başarılı olamadılar. Siz bir ilk olabilecek misiniz?

Bendeniz sadece Erbakan Hoca''nın çocuğu olarak öne çıkmış değilim. Üniversite yıllarından itibaren MGV çalışmalarında yer aldım. Seçim çalışmalarında hep aktiftim. Daha sonra, Numan bey''in genel başkanlığı döneminde GİK üyeliğinde bulundum. Merhum babamın vefatından sonraki 3 yılda 50''ye yakın ilde teşkilatlarımızla iç içe oldum. Başarısız olacağımı düşünsem, bu yola çıkmazdım. İnşallah, Erbakan soyismine lâyık, İslâm dünyasına ve milletimize hizmet eden bir hayat yaşamayı Cenabı Hak bizlere nasip etsin.

Asiltürk''ün seçilmesi gayrimeşru
Erbakan Hoca''nın vefatından sonra Millî Görüş liderinin Oğuzhan Asiltürk olduğu yönünde bir propaganda var. Şu an Millî Görüş''ün lideri Asiltürk mü?

Bir kişi Millî Görüş lideri olmak için önce meşru bir biçimde seçilmeli. Biz kendisinin meşru bir biçimde seçilmediğini ve YİK Başkanlığı''nın geçersiz olduğunu söylüyoruz. Bu seçimle ilgili 7 Mart 2011''de Recai Kutan tarafından yazılan ve bunun meşru olmadığını söylediği bir de mektup var. Bu mektupta Şevket Kazan, Temel Karamollaoğlu, Fehim Adak ve Ahmet Tekdal''ın da imzaları bulunuyor. Millî Görüş''ün lideri, partinin de genel başkanı olmalıdır. Merhum Erbakan Hocamız, kanuni yasaklar dışında hep böyle davrandı. Fakat burada çift başlı bir durum var ve bu doğru değil.

10 yıl önce