İstanbul'u bur tuale benzetiyorum ben. Yani herhangi bir parçasını diğerinden ayırmak mümkün değil. Her ne yapıyorsak bu tualin tamamına özenle dokunmak ve onu daha da güzelleştirmek adına yapıyoruz.
Yeraltında 10 bin kişi 24 saat aralıksız çalışıyor, Kadıköy-Kartal Metrosu'ndan sonra Anadolu Yakası'nda Üsküdar-Sancaktepe Metrosu devreye girecek. Bu iki hat Marmaray ile entegre olacak. Anadolu Yakası'ndan Marmaray bağlantısı ile Yenikapı'ya gelen yolcu, bu yıl tamamlanacak Haliç Metro Köprüsü üzerinden Taksim'e, oradan da Sarıyer'e kadar kesintisiz yolculuk yapabilecek. Yenikapı, Bakırköy'e metro hattı ile bağlanacak. Bu hat Beylikdüzü'ne kadar uzanacak. Beşiktaş-Mecidiyeköy-Mahmutbey hattının yanısıra bu yıl hizmete alacağımız Esenler-Bağcılar-Başakşehir Olimpiyat Köy hattının da devreye girmesi ile ulaşımda ana omurga raylı sistem haline gelecek. İstanbul 2016'da dünya metropolleri arasında en rahat şehir haline gelecek. Başbakanımız'ın İstanbul projeleri, şehrimizi dünyanın zirvesine taşıyacak. Kanal İstanbul, 3. Köprü, 3. Havalimanı, İki Yakaya İki Şehir, Marmaray, Boğaz'dan tüp geçiş devreye girdiğinde İstanbul tarihi unvanına 'dünyanın merkezi' olma gücüne yeniden kavuşmuş olacak. İstanbul'da ulaşım alışkanlıkları kökten değişecek. Raylı sistem uzunluğumuz Paris'ten 200 kilometre daha uzun olacak. 7 milyon İstanbullu metro ile ulaşımı tercih edecek.
Aday olduğumuzu ilk Yeni Şafak yazmıştı zaten. Bu konuyla ilgili görüşlerimiz biliniyor. Başlattığım projelerin tamamlandığını görmeyi arzu ediyorum. Çünkü önümüzdeki yıldan itibaren uzun vadeli projelerimizin meyvesini toplamaya başlayacağız. Tabii ki gönlümüzde bu projeler hayata geçtiğinde görevde olmak var. Ancak elbette ki son kararı genel başkanımız verecek.
İstanbul'daki araç başına yolcu sayısı ortalaması 1,5. Bir şeritten en fazla 1200 araç geçirebiliyorsunuz. Bu da 1800 kişi demek. Ancak toplu taşımayla bu rakamı 10 bine çıkarabiliyorsunuz. 10 bin kişiyi otomobille taşımak isterseniz 5 şerit daha yapmanız lazım. Kaldı ki İstanbul'da kişi başına düşen araç sayısı henüz gelişmiş ülkelerin yarısı kadar bile değil. Bu yüzden toplu taşımayı yaygınlaştırma çabasındayız. İstiyoruz ki, insanlar 3-5 TL verip taksiye binsin ve en yakın toplu ulaşım noktasına gelerek gideceği yere gitsin. Bu, New York'ta da böyle. Hızlı gitmek istiyorsa metroyu tercih ediyor. İstanbul'da da hızlı ulaşmak isteyen toplu ulaşımı tercih eder hale gelmeli...
Bir gerçeğin farkına varalım. Bu durum İstanbul'un değil, dünyadaki tüm şehirlerin ortak meselesi. Paris de böyle, Londra da böyle. Sebebi de gayet basit. Artık dünya nüfusu şehirlerde yaşıyor ve bunun geri dönüşü yok. Bildiğiniz gibi 2007'de, dünyada kırsal nüfusla şehir nüfusu eşitlenmişti. Ancak şu an şehirlerin nüfusu kırsal kesim nüfusunu geçmiş durumda. 2030'da, bu durumun yüzde 60'larda olması bekleniyor. Yani şehre gelenler artık geri dönmüyor. İstanbul'da şu an 14 milyon insan yaşıyor. Ben 1 milyon insanın yaşadığı İstanbul'u gördüm. Dolayısıyla biz hızla bu şehri mevcut nüfusun yaşayabileceği bir hale dönüştürmemiz gerekiyor. İstanbul adeta baskın yemiş. Hazırlıksız yakalanmış. Geçici tedbirler uygulanmış, yanlışlar yapılmış. Şimdi ne yapabiliriz de nüfusun bir adım önüne geçebiliriz, bunun için çabalıyoruz.
Hayır. Metrobüs bugün 1 milyonun üzerinde yolcu taşıyor. Metrobüsü iyileştirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanısıra nüfus yoğunluğunun bulunduğu ve metrobüsü şişiren mahalleleri de içine alan ve yer altından gidecek olan bir metro çalışması içerisindeyiz. E5'te metrobüsün altından gitmesi şart değil. Kavisler çizerek, yoğun mahallelerin yolcusunu alarak yoluna devam edecek bir hat olmasını istiyoruz.
Sayın Başbakanımız açıkladı. Belki bir Davos gibi, kongre turizmi alanında katkı sağlayacak bir proje düşünülüyor. Yassıada'nın bir Demokrasi ve Özgürlük Adası olarak tarihteki durumu da dikkate alınarak bir demokrasi müzesi ile birlikte kongrelerin yapılacağı bir merkez haline gelecek olması İstanbul'a büyük katkı sağlayacaktır. İstanbul, 2011 yılı itibariyle katılımcı sayısı 500 'den fazla olan kongreler sıralamasında Dünya'da zirveyi yakaladı… Turizme çok büyük önem veriyoruz.
Elbette. 3. Köprü'nün güzergâhını ve konumlandırılacağı noktaya Başbakanımız, Ulaştırma Bakanımız ve benim olduğum üçlü bir toplantıda nihai şeklini verdik. Bu güzergâhlarda hem doğal dokuyu bozmayacak hem de ağırlıklı olarak kamu arazilerini kullanmak üzere planlama yapıldı. Ayrıca Başbakanımızın İstanbul'da görev yaptığı dönemden itibaren İstanbul'un yeşiline yapılan yatırımlar, mevcut yeşil oranından çok daha fazla olduğunu bilmek gerekiyor.
Bir kere şehirde yüksek yapı olmayacak diye bir kural yok. Yüksek binalar bir yerde gelişmişlik göstergesi. Tabii burada Tarihi Yarımada önemli. Zeytinburnu'ndaki sözkonusu binanın da teleobjektifle algılanabilen, çıplak gözle görünmeyen fotoğrafları yansıdı. Biz projenin olmasını da arzu etmezdik. Sahil kısmında benzeri 5-6 proje daha vardı. Siluette bir sıkıntı yaşanmaması için kot kısıtlamasına gideceğiz. Belli bir ölçünün üzerinde yapılaşma olmayacak.
Teleferikle ilgili olarak yaklaşık 5 yıldır çalışıyoruz ve gündemimizde olan bir konu. Başlangıçta daha kuzeyde, Ümraniye civarında planlamıştık. Öncelikli olarak turistik amaca hizmet etmesini arzu ediyorduk. Fakat İstanbul'un ulaşım yoğunluğunu dikkate aldığımızda teleferiği yoğunluğun en fazla yaşandığı Bogaziçi Köprüsü civarında konuşlandırabilir miyiz düşüncesi oluştu. Dünyanın çeşitli ülkelerinden firmaları davet ettik. Yap-işlet-devret modeline uygun olarak bir şey yapabilir misiniz bakın dedik. İncelemeler yaptılar. Tüm bu fizibilite çalışmalarının ardından Mecidiyeköy-Altunizade arasında saatte 6 bin yolcunun taşınabileceği bir sistemin yapılabilirliği konusunda görüşler ortaya çıktı. Saatte 6 bin yolcu Boğaz trafiğini rahatlatması açısından da önemli. Mecidiyeköy'de de bize ait bir arazinin de bulunması nedeniyle olabileceğine kanaat getirdik.
Şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Her şeyden önce Boğaziçi'nin doğal sit alanı olması, projeyle ilgili gündeme gelebilecek direklerin yeri gibi hususlar var. Tüm bunlar için Anıtlar Kurulu'nun ne diyeceği önem taşıyor. Çalışmalarımız bitince projeyle ilgili yol haritamız da şekillenecek. Şu an için teleferik projesine ilişkin bir tarih söylemek mümkün değil.
Büyük ve Küçük Çamlıca turizm yoğunluğu olan bölgeler. Biliyorsunuz Çamlıca Camii de gündemde. Biz Çamlıca'ya direkt gidilmesinden ziyade Altunizade-Bağlarbaşı'ndaki ana istasyondan iki yönlü olarak turist teleferik olması taraftarıyız. Yani Mecidiyeköy'den gelen sistemle ulaşım sistemindeki erişebilirliği artıracağız, diğer yandan da turistik amaçlı kabinlerle Çamlıca'ya ulaştıracağız.
Sayın Başbakanımız'ın 1994 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olması ile yaşanan büyük zihniyet devriminin sonuçlarını bugün çok daha net görüyoruz. Zira İstanbul'da o tarihten bugüne kadar yapılmış ve bugün itibariyle gerçekleşmesini hedeflediğimiz projelerin tamamında Sayın Başbakanımız'ın öngörüsü, yakın ilgisi, yol göstermesi var. İşte 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul, İki Yakaya İki Şehir, Marmaray ve Boğaz'dan tüp geçiş gibi mega projeler onun vizyonunu yansıtıyor… Kendisi bu projeleri çok yakından takip ediyor ve biz büyükşehir belediyesi olarak bakanlıklarımız ve diğer tüm kuruluşlar da koordineli şekilde bu hedeflerin gerçekleşmesi için çaba gösteriyoruz. Kanal İstanbul ve 3. Havalimanı her ikisi de Avrupa yakasında olduğuna göre komşu olacak diyebiliriz. Dünyanın dört bir yanından önemli yatırımcılar Kanal İstanbul ile ilgileniyor.