AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, 31 Mart yerel seçimlerinde ardı ardına yaşanan skandallara ilişkin açıklamada bulundu. Basın mensuplarıyla kahvaltıda biraraya gelen Yavuz, sandıkta organize yolsuzluğa şahit olduklarını, sistemin hatalardan arındırılması gerektiğini, aksi halde sonraki seçimlerde de herkesin kafasında soru işareti kalacağını belirterek, kendilerinin gösterdiği tavrı CHP'den de beklediklerini söyledi. Yavuz, "CHP'ye de düşen, bu kadar kanunsuz iş ve işlemleri onların da takip etmesidir. CHP ne yaptı bilmiyorum, yaptı diye itham etmiyorum ama bu iş CHP'ye, Ekrem İmamoğlu'na yarasın diye yapıldı. Sırf İmamoğlu'nun lehine yapıldı diye bu kadar şaibeyle, şüpheyle bir seçimin arkada kalmasına hiçbir partinin gönlünün razı olmaması gerekir. Çünkü bizim iddialarımız net, biz diyoruz ki organize usûlsüzlük, kanunsuzluk, seçim işleri yolsuzluğu yapıldı. Çok net, bunları belgeye, bilgiye dayalı olarak söylüyoruz" dedi.
BİZ DE KUSURLUYUZ
Tüm sandıkların sadece yüzde 10'unun yeniden sayıldığını hatırlatan Yavuz, aradaki farkın gün gün eridiğini ve 29 binlerden 13 binlere gelindiğini anlattı. "Peki hiçbir şey olmadıysa, sandıkta nasıl bu kadar oy aşağı düştü, AK Parti'nin lehine kayıtlara geçildi ve fark azalmış oldu?" diye soran Yavuz, şunları söyledi: "Biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu. 'Sizin kusurunuz yok muydu?' kabul edelim bizim de Sayın Cumhurbaşkanımız da açıkladılar bir parça kusurumuz olabilir. Bence de bir parça kusurumuz vardı. Fakat ortada kanunun dışına çıkan ve bizim kesinlikle seçim günü fark edemeyeceğimiz birtakım kanunsuz işlemler yapıldı. Bu kadar net. Hatta usûlsüzlük bile değil, kanunsuzluklar yapıldı. Kayıt dışı aktörler var, bu iş organize bir iş. Bu iş sadece CHP'ye gönül verenler tarafından yapılacak bir iş değil."
CHP ADIM ATMALI
"İstanbul'da 31 bin 280 sandık vardı. Her birinde bir başkan ve bir memur olması sebebiyle 62 bin 560 kamu personelinin görevlendirilmesi gerekirken, bunların 19 bin 623'ü kamu görevlisi değildi. Kamu görevlilerinin içinde de kamudan ihraç edilen, görevden uzaklaştırılan, emekli olan, askeri personeller de vardı. Bu 'tam kanunsuzluk' anlamına gelmez mi? Sandık başkanları üzerinden yürütülen bir organize usûlsüzlük var. Yoksa bu kadar 19 bin gibi bir rakamı dışarıdan kimse bulmayı düşünmezdi ve kimse bu kadar sandık başkanlığı yapma engeli olan birilerini sandık başkanlıklarına yerleştirmezdi. Hiç olmazsa kamu görevlilerinin dışına da çıkıyorsan, illa aşçıdan, illa ihraç edilenlerden, illa yakınları ihraç edilenlerden yapmak zorunda mısın? Demek ki bir tezgah var, bir organizasyon var. CHP bu işin içinde olmadığını gösterecek adımlar atmalı."
KEŞKE ŞÜPHELER GİDERİLSE
"Bu kadar şeyin üst üste gelmesi mümkün müdür? Bu işin temeli olan sayım döküm cetvellerinden 5 bin 388'i mühürsüzdür, 694'ü imzasızdır, 214'ü boştur, 498 tanesi eksiktir, 919 tanesinde rakam yoktur, 1335 tanesinde öyle ya da böyle birtakım eksiklikler sözkonusudur. Keşke hep birlikte bunun mücadelesini versek ve bundan sonraki süreçte bu şaibeden, şüpheden eser kalmasa. Sandık adedi kadar tutanak var, 31 bin 280 sayım döküm cetveli var ama iki ile çarpın, çünkü bir tanesini eline alıyor ve bir tanesini de de torbaya koyuyor ve mühürlüyor. Buradan baktığımızda 62 bin 560 adet oluyor. Ancak torbalar açıldığında sayım döküm cetvelleri kayıp. Olan ne? Sisteme girememişler, yok. 31 bin 280 sayım döküm cetvelinden 10 bine yakını sorunlu. Temel çöktü. 2 bin 308 kısıtlı tespit ettik. 1229 ölü, 10 bin 290 cezaevi seçmeni, 236 yerleşim yeri cezaevi olan cezaevi seçmeni, 5 bin 287 de hükümlü olmasına rağmen seçmen listelerinde yer alanlar. Buradakilerin hiçbirinin karşılığında 'oy kullanamaz' şerhi yok. CHP'li yetkililer cevap verirken, bir parça 'Kamuoyunu nasıl yanıltırız?' diye bir yerden hareketle cevap veriyorlar. Halbuki bizim esas işimiz gerçeği yakalamak olmalı."
- Karşılıksız kalmamalı
- Ali İhsan Yavuz, "YSK, AK Parti'nin talebini reddederse, ne yapacaksınız?" sorusuna, "YSK'nın kararı herkesi bağlar. YSK, kararını olumlu da olumsuz da verse atacağımız adımlar var. Kesinlikle bunları tek tek belirleyip suç duyurusunda bulunacağız. Bu karşılıksız kalmamalı, kimse, isterse AK Parti'nin içinden olsun. Çünkü seçim güvenliğini zedelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Kim olursa olsun, isterse babamızın oğlu olsun, bu derece kanunsuz iş ve işlemlere imza atan kişilerle ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Yeni yasal düzenlemelere ihtiyaç var diye düşünüyorum" şeklinde cevap verdi.
