Yaptığımız işin anlaşılmadığını hissettiğimiz zamanlar oluyor…
“İletişimciyim” demek, hemen o dönemin en popüler iletişim aracını akla getirebiliyor ve mesela şu sıralarda bütün işimizin sosyal medyadan mesaj paylaşmak olduğu zannedilebiliyor.
Oysa sosyal medya denizde bir damla, restoran mutfağındaki hazırlığın sadece bir bölümü… Ana yemek bile değil, malzeme…
Onlar da yetmedi tabii… Sermaye lazım… Belki ortaklık yapısı içinde belki de toplaya ede restoranı açacak, personele dağıtacak parayı da hallettiniz diyelim…
Açılış için her şey hazır… Dört başı mamur görünüyor, öyle değil mi? Değil… Tüm bunların en kalitelisinden, en kalifiyesinden hazır edilmesi şart elbette… Ancak yetmiyor…
Lider, bazen şef bazen de restoranın sahibi olabilir… Restoranın her şeyinden, en çok da itibarından o sorumlu…
Sanayi, hizmet ve diğer tüm sektörler için geçerli bu durum siyasetin de ana eksenini oluşturmaktadır. O hâlde Türkiye siyasetindeki partilerin varoluş nedenlerine ve de benzersiz değer önermelerine şöyle bir baksak?... Hangisinin varoluş nedeni tam anlamıyla ortaya konmuştur?..