Sorulara başlıyoruz

00:006/06/1999, Pazar
G: 9/09/2019, Pazartesi
Fehmi Koru

Soru sorması kolay, ama cevabı kim verecek? PKK terör örgütünin İmralı''da yargılanan lideri Abdullah Öcalan''ın açıklamalarındaki boşluklar gözden kaçacak gibi değil. Saatlerce konuşuyor Öcalan, ama dişe dokunur bir şey söylemiyor.Oysa, yakalanıp İmralı''ya tıkılmadan önce, bulunduğu yerlerde yaptığı konuşmalarda ve en son zoraki turist olarak Avrupa''da dolaştığı günlerde karşısına çıkan gazetecilere neler anlatmamıştı, neler... Şimdi, kimse hatırlatmadığı için, kendisi de onları unutmuş görünüyor.Önceki

Soru sorması kolay, ama cevabı kim verecek? PKK terör örgütünin İmralı''da yargılanan lideri Abdullah Öcalan''ın açıklamalarındaki boşluklar gözden kaçacak gibi değil. Saatlerce konuşuyor Öcalan, ama dişe dokunur bir şey söylemiyor.

Oysa, yakalanıp İmralı''ya tıkılmadan önce, bulunduğu yerlerde yaptığı konuşmalarda ve en son zoraki turist olarak Avrupa''da dolaştığı günlerde karşısına çıkan gazetecilere neler anlatmamıştı, neler... Şimdi, kimse hatırlatmadığı için, kendisi de onları unutmuş görünüyor.

Önceki gün, Yeni Şafak''ın manşet yapmayı uygun gördüğü bazı soruları burada gündeme getirdim; Öcalan''ın geçmişinde ''sır'' gibi duran bir dizi garip ilişkiden söz ederek... Aslında, ele aldığım konuların büyük bir bölümü, daha önce, Cumhuriyet yazarı Uğur Mumcu tarafından işlenmişti. Mumcu''nun, suikasta uğramadan az önce, PKK''nın ortaya çıktığı günlerde ve biraz daha gerilerde, Abdullah Öcalan ile devletin bazı birimleri arasında izahı güç ilişkiler bulunduğunu keşfettiği biliniyor. Nitekim, konuyu ele alan yazım üzerine, başka kalemler de, bu olayı hatırlamaya başladılar.

Uğur Mumcu''nun ölümünden sonra yayımlanan ''Kürt Dosyası'' kitabında, Abdullah Öcalan''ın PKK öncesi dönemine, Kesire Yıldırım ile evliliğine, kayınpederinin ilginç hayat hikâyesine, devlet bursuna, askerlik teciline kadar bir dizi ilginç ayrıntıya yer veriliyor.

Öcalan Tapu Kadastro Lisesi mezunuydu, önce İstanbul Hukuk Fakültesi''ne kayıt yaptırmış, sonra yatay geçişle Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi''ne geçmişti. Bir ara Tapu Kadastro genel müdürlüğünde çalıştığı, devletten burs aldığı, Askerlik Şubesi''ni şaşırtacak kadar elçabukluğuyla askerliğini her seferinde erteletmeyi başardığı da biliniyor. Mumcu''nun dikkat çektiği iki gariplik daha var: Katıldığı eylemler yüzünden okuldan atılma tehlikesi geçirdiği halde, aynı durumdaki başka bir öğrenciye 15 gün uzaklaştırma cezası verilirken Öcalan''ın sadece dikkati çekilmiş... Bir de, yakalanıp sıkıyönetim mahkemesi önüne çıkarıldığında, diğer eylem arkadaşları tutuklanırken iddianamede en ağır cezaya çarptırılması istenen Abdullah Öcalan askeri savcı tarafından salıverilmiş...

Yukarıda verilen ayrıntılardan biri, yıllar sonra, Karaman milletvekili Zeki Ünal (FP) tarafından bir soru önergesi haline getirildi. Milli eğitim bakanı Metin Bostancıoğlu''nun bu önergeye 18 Mart 1999 tarihinde verdiği cevaptan, 20.10. 1971 tarihinde SBF''ye giren Abdullah Öcalan''ın kaydının 1984''e kadar korunduğu, 1971-1975 yılları arasında Maliye Bakanlığı bursu aldığı anlaşılıyor. İstanbul Hukuk''tan Ankara Siyasal''a yatay geçişi de, şartları arasında "21 yaşını geçmemiş olmak" bulunan bursa 22 (doğrusu 24) yaşında almaya hak kazanması da ilgi çekiyor. Arandığı günlerde bile burs almaya devam etmiş Abdullah Öcalan; SBF kaydını silmek için tam 13 yıl beklemiş. Maliye, verdiği bursun ödenmesini istemeyi ancak 1984''te akletmiş...

Uğur Mumcu Öcalan''ın geçmişiyle ilgili bilgileri boşuna aktarmıyor tabii; bu bilgilerin sunacağı başka illiyet ilişkilerini daha iyi anlamaya hizmet edeceğini düşünüyor. Evlendiği kızın kişiliği, kayınpederinin ilişkileri, kurduğu örgüte ilk günlerde destek verenlerin bağları gerçekten ilginç bir Abdullah Öcalan portresi çıkarıyor karşımıza... Bir dizi soruyu aklımıza üşüştürerek...

Bu soruları aklımıza üşüştüren Uğur Mumcu sıradan bir gazeteci değildi. Suikasta uğradıktan sonra, dönemin Genelkurmay başkanı "Aile dostu" olduğunu söylemiş, Emniyet genel müdürü "Kendisine bilgi verirdik" açıklamasını yapmış, MİT''in önemli ismi Mehmet Eymür sık sık görüştüklerini bildirmişti.

Mumcu suikastı sırasında Cumhuriyet''in genel yayın yönetmeni olan Özgen Acar, yıllar sonra (23 Şubat 1999, Cumhuriyet) bir başka ilişkiyi daha gün ışığına çıkardı: "Işık içinde yatsın Uğur Mumcu, öldürülmeden önce çeteler kadar Apo''ya da takmıştı. PKK bağlantıları konusunda yoğun bir araştırma yürütüyordu. Ölümünden sonra Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği''nden yüksek düzeyde bir yetkili bana -o zaman Genel Yayın Yönetmeni olduğum için- şöyle dedi: ''Rahmetli Mumcu öldürülmeden 3 - 5 gün önce Apo hakkında bize bazı sorular yönetti. Kendisine sınırlı olmak koşulu ile bazı bilgiler derlemeye söz verdim. Araştırmacılığını bildiğim için onu yönlendirmek amacıyla kısa bir not hazırladım. Pazartesi günü kendisine verecektim ki o pazar öldürüldü."

Bizim burada yaptığımız, Uğur Mumcu''nun o günlerde sorduğu soruları biraz güncelleştirip yeniden gündeme getirmekten ibaret. Soru sormak kolay da, cevapları kim verecek?