
Vay arkadaş! Ortaöğretimde " başı açık" ifadesi kalktı ya, hemen laik diye geçinenler saldırıya başladılar. Artık ortaöğretimde isteyen kızlarımız başörtüsü ile okula gidebilecekler. Bu uygulama ABD"de, Batı"da var fakat bizde olunca, sözümona Batı hayranı olanlar hemen ayağa kalkarlar.
"Yaşam tarzına baskı" olmasın derler ama asıl yaşam tarzına baskının dik alasını kendileri yaparlar. Çünkü onlar için sadece kendi koydukları kurallar ve kendi yaşam tarzları esas olduğundan, bunun dışındaki tüm yaşam şekilleri uygun değildir.
İnançlara saygıdan ve inanç özgürlüklerinden söz ederler ama konu İslam dininin gereklerini yaşamak isteyenlere gelince karşı çıkarlar.
Şöyle bir düşünelim; çoğunluğu Müslüman olan bir ülkede, halkın iman ettiği bir dinin kurallarının uygulanmasına karşı çıkmak, insan hakları açısından ne anlama geliyor? İnanç özgürlükleri adına ne anlama geliyor?
Bu, tüm evrensel insan hakları ve inanç haklarına aykırı bir durumken, bizdekiler hala çıkmışlar "insan hakları ve yaşam tarzlarına" baskıdan söz ediyorlar. Aynı alkol düzenlemesinde olduğu gibi bu başörtüsü düzenlemesinde de aynı algıyı oluşturmaya çalışıyorlar.
Alkol düzenlemesinde, sanki alkol yasaklanıyormuş gibi bağıranlar, bugünde "okullarda sanki çocukların zorla başları kapatılacakmış" gibi bağırıp çağırıyorlar. Ve bunuda bilerek yapıyorlar.
Bu işin bir tarafı; bilerek, olmayan bir şeyi halka öyleymiş algısını vermektir.
Diğer tarafı ise başta belirttiğim gibi bu zihniyetler sadece kendi düşünceleri dahilinde bir yaşam tarzını gerçek sayarak insanların yaşam tarzlarını ve tercihlerini belirlemeyi kendilerine görev bilirler.
Yazar Ayşe Hür "Allah istese kızların başlarını kapalı yaratırdı. Halbuki çırılçıplak yaratmış. Örtünme ile ilgili her şey insanların seçimleri…" diye kendiyle ve mantıkla çelişen bir yorumda bulundu.
Yahu kendiniz diyorsunuz "örtünme insanların kendi seçimleri" diye…
Her ailede çocuğunu kendi inançları ve ideolojisine göre yetiştirir, buda onların kendi tercihleri…
Madem Allah insanları çırılçıplak yaratmış, o halde sizde çıplak dolaşın. Bu yorumu yapan bir kişinin "din" ve "dinler" hakkında sıfır bilgiye sahip olduğu ortada. Dini olan bir insan, dinin emirlerini kabul etmiştir. Ve İslam dininin ibadetlerini "yaşam tarzı" değil "yaşam tarzına baskı" olarak algılayan bu zihniyetler insanlığın yüzkarasıdırlar.
Madem öyle, Hıristiyan aileler de çocuklarını kiliseye götürmesinler!
Rahip ve rahibelerin kıyafetlerine "gerici" deyin de görelim!
Yahudilerin, çocuklarına verdikleri dini eğitimi, çocuklarına giydirdikleri kıyafetleri ve taktırdıkları kippaları eleştirin de görelim!
Kusura bakmayın ama sıkar!
Nedense konu İslam dini ve gerekleri olunca hemen baskı ve gericilik diye orya atlarsınız. Fakat asıl gericinin dibi sizsiniz…
Demokrasinin ne anlama geldiğini bilmediğiniz için bugün bu ülkedeki demokrasinin farkında değilsiniz.
Öncelikle şunu anlayın ve kafanıza sokun! Siz inanırsınız, inanmazsınız ama gerçek olan şu; BAŞÖRTÜSÜ ÖNCELİKLE FARZDIR SONRA TERCİHTİR! Farzı uygulayanında yaşam tarzı olur… Uygulamayan için yaşam tarzı değildir. Uygulayana da uygulamayana da müdahale ederseniz yaşam tarzına baskı olur.
Bu farzı yerine getirmek de her Müslüman kadına ilahi bir emirdir fakat bu ülkede demokrasi olduğu için kadınlar takıp takmama konusunda kendi tercihlerini kullanıyorlar, o kadar.
Şunu da belirtelim; özgürlükler, inanan insanları veballerden soyutlamaz. Yani özgürlükler adına dini vecibeleri yapamayanlar, Allah indinde sorumludurlar. Öyle bir hava vermeye çalışıyorlar ki, sanki özgürlükler insanları inandıkları dinin sorumluluğundan kurtarıyor.
Hani şu "kalbi temizciler" var ya onlar gibi…
Yani çok açık şekliyle tüm insanlar günaha girme ve girmeme haklarını kullanmış oluyorlar.
Ve hala birileri çıkmış ülkede demokrasi yok diyor.
Tabiki, CHP de bu konuda tepkisiz kalamazdı.
CHP "başörtüsü" için "çocuğun üstün yararı" olarak bakıyoruz dedi…
Bu ülkede yıllardır televizyon ekranlarında, dizilerlerle, reklamlarla, çizgi filmlerle çocukların üstün yararının canına okuyorlar ama hiç sesiniz çıkmıyor. Sosyal medyada çocukların zihinsel ve ruhsal dünyaları kirletiliyor fakat siz hiç sesinizi çıkarmıyorsunuz. Hatta hükümet biraz dokunsa yine aynı şekilde "gerici" ve "yaşam tarzına baskı" diyorsunuz.
Sürekli kendi söylediklerinizle çelişen bir hal içindesiniz. Sizin kafa yapınıza ve yaşam tarzınıza uymayan ne varsa baskı ve gericilik…
Çocuklarına dini gerekleri öğretmeyen aileler nasıl ki, tercihlerini kullanıyorlarsa, çocuklarına dini öğretmek isteyen ailelerinde tercihlerine saygı duymanız lazım.
Mantık, demokrasi ve insanlık bunu gerektirir.
Her zaman söylüyorum; bunlar cumhuriyetle İslamiyeti karıştırıyorlar.
Cumhuriyetin bir rejim, İslamiyetin ise bir din olduğunu kabul etmemek için adeta direniyorlar.
Rejimlerin kanunlarını, kurallarını insanlar koyar ve zamanla değişir, düzenlenir ama dinin kuralları Allah tarafından konulmuştur ve hiçbir güç bunları değiştiremez. Bu yüzden inançlara özgürlük deniliyor. Bu yüzden insanların inançlarına saldırdığınızda, insanlar isyan ediyorlar.
Cumhuriyeti, İslam"ın, yani bir dinin üstünde tutamazsınız. Bu ülke cumhuriyetle yönetiliyorsa ve demokrasi varsa o halde herkes dinini istediği gibi yaşar; çocuklarını da olmalarını istedikleri gibi yetiştirirler.
Bunun dışındaki her yaptırım, faşistlik ve diktatörlüktür.
Bazıları tek partili dönemin alışkanlıklarını hala üzerlerinden atamadıkları için yaşam tarzına baskı yaptıklarının farkında değiller. İşte bencillik ve neticesindeki zalimlikte böyle bir şey!
CHP, çocukların üstün yararını o kadar düşünüyorsa televizyonlardaki dizilere ve yarışma programlarına tepki versin!
Bu ülkede ayı oynatmak yasak ama çocuk oynatmak yasak değil!
Televizyonlarda, yarışma programlarında küçücük çocuklar reyting uğruna kullanılırken CHP neden susuyor?
Dizlerde gençlerin ahlakı bozulurken neden susuyor?
Tabi, bunların hepsi modernlik ama din adına yapılan her şey baskı, öyle mi?
Madem çocuklar için bu kadar hassassınız çıkın bunlarla uğraşın.
Bizim solcular çok istikrarlı bir gericidirler. Yaklaşık 100 yıldır olduğu yerde, ne bir adım ileri ne bir adım geri… Ve hala başörtüsü ile uğraşıyorlar.
Kendilerini, cânı gönülden tebrik ediyorum.
Amerikalı, Batılı her kıyafette ve her dinden insanlarla çalışır ve onlardan faydalanır; bunlar gibi zihniyetlere de bir takıntı bırakır, onları bunlarla uğraştırıp ülke insanın ilerlememesi için çalıştırırlar.
Yıllarca tesettür için bilimden, ilimden uzak tuttuğunuz insanlar, ülke gelişiminde rol alamadıysa bunun vebali sizlerdedir.
Bu Batı"nın bir taktiğidir.K endi ilerleyişlerini rahatlatmak için başka ülkelerde böyle şeyler oluştururlar. Bizdeki kekolar da bunu modernlik adına yerler.
He canım öyle, siz bir mum kadar bile etrafınıza ışık saçamazsınız; değil ki, aydınlık olup aydınlatacaksınız.
İnsanların sırtına basıp özgürlük naraları atanların gerçek özgürlükle tanışmaları ve benimsemeleri bayağı bir zaman alacak. Lakin halkımız o kadar bilinçliği özgürlüğün anlamını hemen anlayıverdi.
Netice; gerçek özgürlük, sadece kendi hayatına değil tüm hayatlara karşı ve insanlara karşı saygı duymaktır…
Artık anlayana…
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.