Ankara, terör örgütünü bitirme yolunda son derece kararlı… Aralık ayı başından itibaren PKK kamplarına sekiz hava harekatı düzenleyen Türkiye sonunda karadan da Kuzey Irak''a girdi…
Kara harekatı şu ana kadarki nokta operasyonları pekiştirmek üzere yapılıyor…
Uzun süreli değil: Bölgeye yerleşmek üzere yapılmıyor…
PKK''nın bitirilme sürecinin ileri aşamasında gerçekleştiriliyor, kara operasyonu…
Perde arkasında ABD/NATO''nun bulunduğu 24 yıllık kânlı kabus filminin son sahnelerine gelmiş bulunuyoruz…
PKK üst düzey yöneticilerinin Kasım ayının ikinci yarısında ele geçirildiğini daha önce yazmıştım.
Bu çarpıcı haber, finalde kamuoyuna açıklanacak…
Arka plandaki bir başka önemli haber de şu…
Kandil Dağı''ndan şimdiye kadar 1500''ün üzerinde terör örgütü mensubu indirildi…
Bunlardan terör eylemlerine karışanlar Türkiye''ye teslim edilirken; geri kalanlar da silahlarını bırakıp Türkiye''nin takibi altında Irak Ordusu''nun güneydeki kuvvetlerine gönderiliyor…
İkinci kısımdakileri “pişmanlık yasasından yararlandırma” yolu açılmış durumda…
Dağdan inmemek için ısrarla direnen teröristleri ise “sınır ötesi operasyonlar”la gelen “kötü son” bekliyor.
Bütün bu gelişmeler, terör örgütünü kaçınılmaz akıbete doğru sürüklüyor…
Terörün bitirilme süreci askeri operasyonlarla sınırlı değil…
Hükümet, ekonomik ve sosyal projeler bağlamında ciddi çalışmalar yapıyor…
Bu konuda son somut adımlar bir önceki MGK toplantısında (28 Aralık) atıldı…
Amerikan eksenindeki Statüko''nun egemenliğini yitirmesiyle birlikte, Ankara''nın Kürt sorununa bakışında köklü bir değişim yaşandı…
O nedenle hadiseye sadece silahlı mücadele olarak bakmayan; devletin bölge halkıyla barışmasını sağlayacak olan ciddi sivil, sosyal, ekonomik projeler hazırlanıyor…
Gerçek bir çözüm de buradan geçiyor.
Türkiye, kimilerinin iddia ettiği gibi Kuzey Irak operasyonlarını ABD''nin inisiyatifinde yapmıyor!
Washington, öyle bir noktaya geldi ki; sonunda hiç de arzu etmediği halde Ankara''ya destek vermek zorunda kaldı…
Hadisenin bu tarafı, Ankara''nın elindeki ABD-PKK ilişkisini saptayan büyük kozlarla ilgili!
Diğer yandan “ABD''nin işgali altındaki topraklara Türkiye operasyon yapıyor” imajının oluşmaması için “Washington Ankara''ya destek veriyor” görüntüsü psikolojik olarak Sam Amca''ya iyi geliyor!
Bakınız, ABD Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Matt Bryza “Son harekat iyi haber değil ama destekliyoruz” diyor…
Dikkat buyurunuz, “Son operasyonu desteklemek zorunda kalan” çaresiz bir Washington var!
Ya, medyamızda ölümüne tezkerecilik yapmış olan “Amerikan Muhipleri”ne ne demeli?
Türkiye''nin bugün geldiği noktayı kesinlikle izah edemiyorlar: Onlar değil miydi, “Tezkere geçmediği için PKK ile mücadele şansımızı çöpe attık; ABD bizi mahvedecek” diye feveran edenler?
Medyamızdaki tezkerecilerin “bütün Amerikancı tezleri” çöktü; un ufak oldu!
Bölgeyi yönlendiren artık ABD değil; Türkiye!
Kuzey Irak''ta Türkiye''siz herhangi bir adım atmanın mümkün olmadığı bir döneme girmiş bulunuyoruz…
ABD''nin Irak''ta kesinleşen ağır yenilgisi ve Washington''ın Ankara''yı kaybetmesi gibi iki temel faktör; Barzani''nin de gözlerinin açılmasına neden oldu!
Arada bir tribünlere oynayan Barzani''nin kimi agresif demeçlerine bakıp perde arkasındaki gerçeği atlamayınız…
Barzani, üç hafta kadar ortadan kaybolduktan sonra Erbil''de “Kürt devleti kurmamız söz konusu değil” diye açıklama yapmıştı. (11 Aralık 2007)
Anlaşılan, Barzani''ye ''Türkiye havası'' pek iyi gelmişti!
Erdoğan, Kürt lider Barzani ile “alt seviyede temas kurulduğunu” 10 Şubat''ta gazetecilere söyledi…
Başbakan, bu cümlesiyle -Vatan yazarı Selahattin Duman''ın “Milano''da Barzani ile burun buruna geldik” asparagasını kastetmiyordu, elbette!
