
9,5 saatlik bir türlü bitmek bilmeyen, "sıfır uykusuz" uzun bir gece yolculuğundan sonra Johannesburg Havaalanına varıyoruz nihayet... Havaalanında buluştuğumuz sevgili Fatih Ketenci ve Yüksel Timur Demir, kalacağım "öğrenci yurduna mı, kurban kesim yerine mi" gitmek istediğimi soruyorlar.
"Kurban için geldik madem, kurban kesim yerine gidelim önce; bayramı Güney Afrikalı Müslümanlarla yaşayalım hep birlikte" diyorum, hiç tereddüt etmeden.
Kurban kesim yeri, Johannesburg"un Laneasia bölgesinde. 20 dakika sonra "Jamaatkhana" (Cemaathane"ye) ulaşıyoruz: Bugün bayram namazı burada kılınmış birkaç saat önce.
Güney Afrikalı, Hint ve Malay kökenli Müslümanlar çoluk çocuk kurban kesmeye gelmişler buraya. Üç kuşak bir arada bayramı doyasıya yaşıyorlar. Özellikle çocuklar, bayrama renk, coşku ve heyecan katıyorlar. Hem kendi aralarında, hem de anneleriyle, babalarıyla, özellikle de dedeleriyle ve diğer çocuklarla türlü oyunlar oynuyorlar, bayramın tadını çıkarıyorlar...
Gökyüzü pırıl pırıl... Tıpkı çocukların çocuksulukları gibi arı-duru, tertemiz... Yer ile gök bayrama, çocukların bayramına iştirak ediyor sanki...
Göklerdeki melekler, kurbanlıklara rahmet ve merhamet kanatlarını geriyorlar; kurbanları "ilâhî bir tören"le karşılamaya hazırlanıyorlar adeta. O yüzden bayram yerindeki çocukların cıvıl cıvıl seslerine, kurbanlık hayvanların büyük bir "tevekkül"le "gök armağanı", "gök ekini" olacakları hissiyle kurban edilecekleri ânı sabırla bekleyişlerine eşlik ediyorlar...
Kurban yerini bayram yerine çeviren sevinç, heyecan, kalpten gelen coşku, dalga dalga semaya ulaşıyor, gökle yeri ve arasındakileri aynı kozmik dansa katılmaya çağırıyor...
Kurban kesim yerinden sonra, sonradan Müslüman olan siyahî Müslüman Ömer"in rehberliğinde Soweto"ya doğru yol alıyoruz...
Johannesburg"ta yalnızca zencilerin yaşadıkları yer, Soweto: Burası ırkçı beyaz rejim döneminde dünyanın en büyük ve en iğrenç açık hava hapishanesine dönüştürülmüş. Adeta kümes gibi yerlerde 10"ar kişinin yaşamaya mahkûm edildiği bir toplama kampını andırıyormuş...
O yüzden Güney Afrika"daki siyahî direnişin merkezi Soweto: Irkçı beyaz yönetime direniş, burada başlıyor; özellikle öğrenci hareketleriyle.
1976 yılında, Soweto"daki bir direniş eylemi sırasında ırkçı rejimin polisleri tarafından direnişin öncülerinden Peterson"ın öldürülmesi, direnişin bütün ülke çapına yayılmasına yol açıyor dalga dalga...
Tıp öğrencisiyken direnişçi öğrenci derneklerini kuran ve "siyahî bilincin" teorisini yapan Steve Biko, öğrenci direniş hareketlerine öncülük ediyor, gerek yazılarıyla, gerekse eylemleriyle.
1977 yılında, henüz 30 yaşındayken hapishanede karşı karşıya kaldığı insanlıkdışı işkencelere dayanamıyor ve ölüyor. 1997 yılında sözümona suçluları bulunuyor: 5 polis memuru tutuklanıyor ama Biko"yu öldürme emrini kimin verdiği sır olarak kalıyor.
Güney Afrikalılar, Mandela"yı çok seviyorlar. Steve Biko"yu da. Ama bana öyle geliyor ki, Steve Biko"yu, Mandela"ya göre "daha uzlaşmaz" bir tavır sergilediği ve ileride Güney Afrika"daki beyaz hükümranlığının kökünü bütünüyle kazıyabileceği korkusuyla İngilizler yok ediyorlar.
Şu an Güney Afrika görünüşte özgürlüğüne kavuşmuş durumda ama İngilizler ve Yahudiler, Güney Afrika"nın bütün kaynaklarını sömürmeye devam ediyorlar.
Eğer Mandela değil de, Steve Biko, bağımsızlık hareketine öncülük etseydi ve öldürülmeseydi, sanıyorum, manzara bütünüyle değişik olacak, sömürgeciler, Güney Afrika"dan bütünüyle sürülecekti.
Mandela"nın şimdi müze yapılan sade evini ziyaret ediyoruz. Mandela"nın evinin karşısında caddenin biraz aşağısında başpiskopos Desmund Tuto"nun evi de bulunuyor.
İlk günün son ziyaretini Soweto Camii"ne yapıyoruz. Caminin avlusunda kurbanlar kesiliyor. Özellikle çocuklar burada da kurbanlar eşliğinde bayram havasını yaşıyorlar doyasıya. Bayram onların bayramı gerçekten.
Burada başta İHH olmak üzere Türkiye"den ve Avrupa"dan -özellikle Almanya merkezli yardım kuruluşlarından- gelen gencecik arkadaşlar var: Güney Afrika"daki Müslüman kardeşlerinin kurban bayramlarının hakkıyla kurban bayramı olması için canla başla çalışıyorlar.
İHH; Almanya Millî Görüş"ün uluslararası yardım ve hayır kuruluşu, İHH"nin pek çok uluslararası projede partneri Hasene; adını ilk kez burada Soweto"da duyduğum, Türkiye"de yeni kurulduğunu öğrendiğim Afrika Derneği gibi pek çok uluslararası hayır kuruluşu birbirleriyle adeta yarışıyorlar diğer kardeş kuruluşlarla... hayırda yarışıyorlar!
Gözkamaştırıcı, gözyaşartıcı bir kardeşlik manzarası gerçekten. Buradaki insanları incitmeyecek bir dil ve davranış biçimi geliştirmek için son derece özenliler. Genç olmalarının payı büyük olsa gerek bu incelikli davranış biçiminde...
Biz Fatih"le, gördüğü rüyasının izini sürerek Müslüman olan ilk direnişçi siyahî Müslüman liderlerden Ali Selim"le röportaj yapmak üzere buradayız...
Pazar günkü yazıda da Güney Afrika izlenimlerimi sizlerle paylaşmayı sürdüreceğim...
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.