|

Kimin kıymetlisi?

Kıymetli... İçinde ne değerler barındıran bir kelime... “Arapça kwm/kym kökünden gelen kīma ‘değer, nicelik’ sözcüğünden alıntı olan ve Arapça sözcük Arapça kāma ‘durdu, kıvamlı idi, değerli idi’ fiilinin ismi merresi” (Etimoloji Türkçe) şeklinde olan bir kökeni var.

00:00 - 29/09/2022 Perşembe
Güncelleme: 22:00 - 28/09/2022 Çarşamba
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
Beyzanur Yılmaz
Eğitimci – İlahiyatçı Yazar

Kıymetli… İçinde ne değerler barındıran bir kelime…

“Arapça kwm/kym kökünden gelen kīma ‘değer, nicelik’ sözcüğünden alıntı olan ve Arapça sözcük Arapça kāma ‘durdu, kıvamlı idi, değerli idi’ fiilinin ismi merresi” (Etimoloji Türkçe) şeklinde olan bir kökeni var.

Bazı şeylerin kıvamlı olması, bizim için dengede ve yerinde olmasıdır. Kıvamlı olan ise sonrasında değerli bir hale geçer ki işte bu kelime de tıpkı kökeni gibi kıvamına vardığımız değerlilerimizi kapsar. Sahip olduğumuz ya da olmasak da belirli bir yere koyduklarımızı, adeta incili kaftana sardıklarımızı ifade eden değerli bir kelime…

Bu kelimenin olgusal nitelikteki karşılığı olan kıymetlilik hali iki türdür hayatımızda;

“Bizim kıymetlimiz olanlar ve kıymetlisi olduklarımız…”

GÖNÜL BAĞI KURDUKLARIMIZ

Eşyalarımız vardır, görünmeyen yerlerde “Aman bir şey olmasın” diye titizlikle saklarız ya da tam tersi özellikle göz önünde tutarız ki kıymetli olduğunu herkese gösterelim…Değerli gördüğümüz kişiler vardır, sevgi ve muhabbet duyduklarımız… Boşluklarını doldurmakta zorlandıklarımız bazen de yokluklarında özlem duyacak kadar gönül bağı kurduklarımız…

Anılarımız vardır, geçmişte olsa da her daim bizimle canlı yaşayan ve değer verdiğimiz için hafızamızdan kolay kolay silinmeyen bir niteliktedir adeta…İşte her biri bizim kıymetlimizdir. İster somut bir obje olsun, ister soyut nitelikte olan bir anı… Çünkü ayrı bir değer biçmişizdir ve kıymetlimiz olmuştur onlar.

Kıymetlilik hali iki türdür dedik ya, işte kıymetliliğin ikinci hali: Kıymetlisi olduklarımız.

Birilerinin kıymetlisi olmak ne kadar da güzel… Bizleri her daim değerli gören, hayatında sıradan olandan farklı bir yere koyan ve unutmayanlarımızın olması… Bizler için hayatta tutunduğumuz dallardan ve sığınacak limanlardan biri adeta…O halde şunu düşünelim; birilerinin kıymetlisi olmayı bu denli önemsiyoruz da bizi yaratan ve kâinatın sahibi olan en yüce varlığın kıymetlisi olmayı ne kadar önemsiyoruz? Hiç düşündük mü?

Dünya hayatında özellikle değerli ve daha üstte görülen kişilerin dünyadaki konumundan mütevellit önemsenmiş olmak bizlerde üstünlük ve değerli olma duygusunu oluşturuyor ve birilerinin kıymetlisiyiz diye övünüyoruz. Bu olağan bir durum. Ancak aynı hassasiyeti bizi yoktan var eden her daim bizimle olan ve kâinatın işleyişinde O’ndan büyük ve kudretli bir varlık olmadığını bildiğimiz Yüce Allah’ın kıymetlisi olmak için çaba sarf ediyor muyuz? Diye kendimize sormamız gerekiyor belki de…

YÜCE ALLAH’IN İZNİYLE…

Maddeyi ve somut nitelikte olanı herkes görebilir. Maharet ise manayı ve soyut nitelikte olanı idrak etmekte ve görebilmekte… Ne demek mi istiyorum?

Bu dünyada birilerinin kıymetlisi olmak için gayret edip, maddesel boyutta iyi bir konumda ya da bunun getirdiği olumlu duygularla iyi bir ruh halinde olmak, her insanın yapabileceklerinden… Ama şunu unutuyoruz, bu konumu ve ruh halini sadece kendimiz mi kazanıyoruz? Birilerinin kıymetlisi olmayı ya da ‘kıymetli biri’ sıfatını tek başımıza mı almış oluyoruz? Bu sorunun cevabı aslında belli…

Cevap olarak herkesin; “Başta tabii ki Allah’ın izni ve onayı ile oluyor.” dediğini duyuyorum. Evet, sözde hepimiz bu cümleyi söylüyoruz. Gelgelelim özde ne kadar yaşıyoruz? Burası ise meçhul…

En başta bizleri dünya hayatında kıymetli hale getirebilecek yegâne kudretli varlık olan Allah’ın kıymetlisi olmak… Ve sonrasında çorap söküğü gibi hayatımızda zahiri bir dokunuş ile zuhur ettiğini gördüğümüz kendimizle ilgili kıymetlilik hallerine şahit olmakla gelen dünya hayatının güzellikleri… Sizce de bu işleyiş kulağa daha hoş gelmiyor mu? Onun kıymetlisi olduktan sonra varın dünyada kıymetli olalım ya da olmayalım. Olursak da bu hali bahşedenin kim olduğunu unutmadan hareket edelim ve O’na verdikleri her şey için şükredelim.

Asıl Allah’ın kıymetlisi olduktan sonra hayatımızın güzelliklere gebe olduğunu bilmek gerekiyor ve esas olarak o kıymetlilik hali ile dünyadaki isteklerimiz de olma yoluna girmekte. Çünkü biz biliyoruz ki ayeti kerimede dediği gibi; “Kûn fe yekûn” “O, ol der ve oluverir.”

O halde; en başta O’nun kıymetlisi olma yolunda çaba sarf etmek ümidi ile…

#kıymetli
#Arapça
#köken
2 yıl önce