|

BES ekonomiyi büyütüyor

Türkiye’de Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) büyüklüğü 170 milyar lirayı aştı. Tasarruf yapmak isteyen milyonlarca kişinin birikimlerini aktardığı BES fonları, yatırım, istihdam ve üretime de önemli katkı sunuyor. BES’teki para tüccar, sanayici ve girişimcilerin finansman ihtiyacını karşılıyor. İslam ekonomisi uzmanı Doç. Dr. Yusuf Dinç, BES’in hızlı büyüyen ekonomimizin tasarruf açığını kapatmada önemli bir rol üstlendiğini söyledi.

Mesude Demirhan
00:00 - 7/01/2021 Perşembe
Güncelleme: 00:19 - 7/01/2021 Perşembe
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
Türkiye’deki katılımcı sayısı son yıllarda kayda değer bir seviyeye ulaşan Bireysel Emeklilik Sistemi (BES), katılımcılar için tasarruf ve kazanç kapısı olurken, ülke ekonomisinin büyümesine ciddi katkı veriyor.
Gelişmiş birçok ülkede olduğu gibi, Türkiye’de de tasarruf amaçlı yapılan birikimlerin ekonomiye katkısı gün geçtikçe artıyor.
BES’teki para; tüccar, sanayici ve girişimcilerin finansman ihtiyacını karşılıyor.

BES’TE 12,6 MİLYON KATILIMCI VAR

  • Emeklilik Gözetim Merkezi’nin verilerine göre; Türkiye’deki Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve otomatik katılımdaki toplam katılımcı sayısı 12,6 milyonu aştı.
    Devlet katkısı dahil toplam fon büyüklüğü ise yaklaşık 171 milyar TL’ye ulaştı. Bireysel Emeklilik Sistemi ve otomatik katılım uygulamasında 2020 yılının 11 aylık döneminde fon büyüklüğünde yüzde 30’a yakın önemli bir artış oldu.
    Uzmanlar ve sistem yöneticileri, BES sisteminin hem katılımcısına kazandırdığını hem de Türkiye’nin yatırım için ihtiyaç duyduğu finansman için önemli bir kaynak olduğunu ifade ediyor.

EKONOMİK BÜYÜMEYE CİDDİ KATKI SUNUYOR

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finansı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yusuf Dinç, “BES fonları ülke ekonomisine nasıl bir katkı veriyor?” sorusuna şu cevabı verdi: “Bu fonlarla yapılan yatırımlar hem ekonomik büyümeye hem kalkınmaya önemli katkılar sunmaktadır. BES hızlı büyüyen ekonomimizin tasarruf açığını kapatma da önemli bir rol oynamaktadır.
Yeni yatırımlar gerçekleştirilirken mevcut yatırımların ihtiyaç duyduğu büyüme de böylece beslenmektedir. Keza kamu kalkınma yatırımlarının desteklendiğini de not etmek gerekir. Fakat önemli olan bunların katılımcıya yaptığı katkı yani onların refahına olan etkisi üzerinde durmaktır. Çünkü ekonomiye katkı, pozitif bir dışsallık olarak görülmelidir. BES’i asıl amacı üzerinden ele almalı, öyle okumalıyız.
Asıl amaç sağlandığında ekonomiye dolaylı olarak sonsuz katkılar sunacağını beklemek olağandır. Tüm teşvikli tasarruf modellerinin kendi asıl amacına konsantre olunması gerekir. Katılımcıların yani BES ya da diğer tasarruf planı sahiplerinin ana hedefine onları ne denli konfor içinde yaklaştırabilirsek hem ekonomik büyümeye hem kalkınmaya o denli katkı sağlamış olacağız” dedi.

SİSTEM BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK

  • BES yatırımlarının teşviklerle büyüyen bir ilgi topladığını anlatan Yusuf Dinç, “İlginin arttığı ilk dönemlerde toplumun faize tutumu karşısında Faizsiz emeklilik planları bir ihtiyaç olarak doğdu.
    Böylece faizsiz emeklilik fonları sunulmaya başlarken ilk katılım emeklilik şirketleri de kurulmaya başlandı. Bugün Türkiye’de iki katılım emeklilik şirketi faaliyet gösteriyor. Bunlar Katılım Emeklilik ve Bereket Emeklilik şirketleridir. Keza konvansiyonel emeklilik şirketlerinin de faizsiz planlar sunmaya devam ettiğini görüyoruz.
    Her çalışanın modelin parçası olmasıyla BES’te sayıların hem katılımcı hem hacim olarak hızlıca büyüdüğünü ve büyümeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu fonlar teşvik mekanizmasıyla yüksek getiriler sağlıyor ve faizsiz yatırımlarla hem gelişimini destekliyor hem de ekonomiyi besliyor” dedi.

KATILIM FONLARINDAKİ PARALAR NEREDE DEĞERLENDİRİLİYOR?

Doç. Dr. Yusuf Dinç, BES şirketlerinin topladığı paraları nasıl değerlendirdiği konusunda şunları kaydetti: “Faizsiz emeklilik fonları yöneticileri temel olarak katılım bankalarının katılma hesaplarına, katılım endeksi kapsamındaki işletmelerin pay senetlerine, Hazine tarafından ihraç edilen kira sertifikalarına, katılım bankaları ve diğer özel kesim tarafından ihraç edilen kira sertifikalarına da yatırım yapmaktalar.
Yani katılım nitelikli emeklilik fonları elde edilen bu kaynakları doğrudan ekonomiye aktarılıyor. Böylece faiz kaynaklı yapay etkilere de neden olmayarak ekonomiyi korumaktalar.

ATİLLA BENLİ: İLGİNİN ARTMASINI BEKLİYORUZ

  • Rakamları değerlendiren Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanı Atilla Benli, salgının Türkiye’de etkilerini gösterdiği 2020 yılı mart ayından sonra katılımcı sayısında azalmalar görülse de, temmuz itibarıyla bir toparlanma eğilimine girildiğini belirtti. Benli,
    “Ocak-Kasım 2020’deki artış katılımcıların sisteme düzenli olarak katkı payı yatırmaya devam etmesi ve emeklilik yatırım fonlarının başarılı performansından kaynaklanmaktadır. Bu durum salgın döneminde sisteme olan güvenin de bir işareti olarak değerlendirilmektedir. 2020 yılının son ayında da büyüme performansının benzer şekilde devam ederek sistemdeki fon büyüklüğünün artmasını bekliyoruz”
    diye konuştu.


Ayhan Sincek: ülke ekonomisine katkı

2020’nin pandemi nedeniyle zorluklarla dolu, Türkiye ekonomisi için sınav niteliğinde bir yıl olduğunu belirten Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek,
“Bu süreçte tasarruf etmenin ve geleceğe yatırım yapmanın önemi bir kez daha anlaşıldı. İnsanlar, bu düşünceyle hem geleceklerini güvence altına almak amacıyla hem de yatırımlarına güvenli liman olması yönüyle BES’i tercih ettiler. BES fonları, istikrarlı şekilde büyümeye devam etti. Emeklilik fonları, ortalama yüzde 23’lik getiriyle bu sınavdan başarıyla çıkmayı başardı”
dedi. Katılım esaslı BES’in de bu büyüme ve ekonomiye katkıda çok önemli bir rolü olduğunu gördüklerini vurgulayan Sincek, “Katılım Emeklilik olarak yüksek üretim rakamlarımızla ve %34,5’lik getiri oranıyla yılı sektör birincisi olarak tamamladık, ekonomimizin büyümesine zor zamanlarda yardımcı olduk" dedi.

#BES
#Tasarruf
#Ekonomi
3 yıl önce