Türkiye’de son yıllarda madencilik sektöründe oluşan olumsuz algıyı değiştirmek ve gerçekleri anlatmak amacıyla İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) çalışmalarını hızlandırdı. Türkiye’nin farklı bölgelerinde maden sahalarında yapılan işlemleri kamuoyuyla paylaşmak için harekete geçtiklerini ifade eden Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Maden Sektör Kurulu Başkanı ve İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Rüstem Çetinkaya, TÜMAG Genel Müdürü Hasan Yücel ile birlikte Çanakkale Lapseki’de bulunan altın, gümüş madeni ve zenginleştirme alanında faaliyet gösteren TÜMAD Madencilik Tesisi’ni gezerek açıklamalar yaptı.
POTANSİYELİMİZİ KULLANALIM
Türkiye’nin dünyada bulunan 90 maden tipinden 80’ine sahip olduğunu dile getiren Çetinkaya, “Madencilik zengini bir ülkeyiz. Türkiye’de madenciliğin toplam gayri safi milli hasıladan aldığı pay yüzde 1,3. Bu oran madencilik zengini ülkelerde ortalama yüzde 7. Yıllar içinde değişmekle birlikte Çin’in yüzde 23, Rusya’nın yüzde 7, Avustralya’nın yüzde 9, ABD’nin yüzde 7, Kanada’nın yüzde 5. Türkiye, 6 milyar dolarlık maden ihracatı yapıyor. Eğer potansiyelimizi kullanabilirsek ve madenciliğin gayri safi milli hasıladan aldığı payı dünya ortalaması olan yüzde 7 seviyelerine çıkarabilirsek, bir anda ihracatımızı 30 milyar dolara çıkarabiliriz. Tarımda ve madende hammadde bağımsızlığı şarttır” ifadelerini kullandı.
BİLİMSEL CEVAP VERECEĞİZ
Madenlere karşı gelenlerin rehabilite edilen alanları görmezden geldiğinin altını çizen Çetinkaya, Türkiye’de 26 milyon hektar orman alanının sadece 101 bin hektarının madenlere ruhsatlandırıldığını kaydetti. Çetinkaya, “Yani orman alanlarının binde 3,9’u madenlere ait. Bu alanların yarıya yakını da orman vasfında değildir” diye konuştu. Türkiye’de madencilikle ilgili sürekli bir algı çalışması yapıldığını kaydeden Çetinkaya, “Bir vakıf, paylaştığı raporda Kahramanmaraş’ın yüzde 69’unun madenlere ruhsatlı olduğunu iddia etti. Araştırdık. Söz konusu şehirde madencilik faaliyeti yapılan yer aslında yüzde 1. Biz madencilik sektörü ile ilgili ortaya atılan her türlü yanlış bilgiye bilimsel, akademik cevap vermeye ve bunu çürütmeye hazırız” dedi.
Bu ülkenin olmazsa olmazı tarım ve madenciliktir
- Rüstem Çetinkaya, Türkiye’de tarım faaliyetlerinin dahi madene endeksli olduğuna kaydetti. Çetinkaya, “Gübre için sodyum, fosfat, potasyuma ihtiyaç var. Ancak yeterli üretim yapılmıyor. Türkiye’nin gübre ihtiyacını karşılayabilmek için şu anda yapılan madencilik faaliyetinin 10 katı kadar fazla çalışmak zorundayız. Türkiye, maden ihtiyacını karşılamak adına yıllık 35-40 milyar dolar ithalat yapıyor. Ülkenin geleceği için maden üretmeliyiz. Türkiye’nin sanayisi ve tarımı için madenleri çalıştırmak zorundayız. Tarım ve madenciliği birbirinden ayırmadan ‘bu ülkenin olmazsa olmazı tarım ve madenciliktir’ diyoruz” şeklinde konuştu.
