|

Önce Demirel sonra Yılmaz’la mesaj geldi

28 Şubat’ın yıktığı Refahyol’un koalisyon ortağı olan Tansu Çiller, o süreçte gelen uyarı ve tehditleri anlattı: Cumhurbaşkanı Demirel bana ve Erbakan’a ‘Asker ayakta’ şeklinde mesajlar iletti. Hatta tehditler öyle boyutlara geldi ki evlatlarım, ailem hedefteydi. ‘Ne yapacaksanız bana yapın, ipim cebimde’ dedim. (Erbakan’ın istifasından sonra) Mesut Yılmaz geldi. ‘Ben başbakan olmayabilirim, sen olabilirsin’ dedi. ‘Kim istiyor koalisyonumuzu?’ diye sorduğumda, omuzlarını gösterdi yani apoletliler demek istedi.

00:00 - 1/03/2021 Pazartesi
Güncelleme: 01:10 - 1/03/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Tansu Çiller
Tansu Çiller
Türk siyasi tarihinde “postmodern darbe” olarak bilinen, dönemin Başbakanı merhum Necmettin Erbakan’ın istifasını getiren, bin yıl süreceği iddia edilen 28 Şubat’ın üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen toplumsal, siyasal ve hukuksal alanda oluşturduğu darbeler hala zihinlerde tazeliğini koruyor.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Yardımcısı Tansu Çiller de 28 Şubat’a giden süreci ve aldığı uyarıları, tehditleri anlattı.
Çiller, 1995’in sonlarına doğru ekonomik sıkıntıların, terörün tırmandığını hatırlatarak, “kartel” olarak nitelendirdiği medya ile Gümrük Birliği’nden rahatsız olan iş dünyasının kendisine karşı bir klik oluşturduğunu söyledi.


RAHATSIZLIK OLUŞTU

  • Çiller, bütün bunların yanında Refah Partisinin İstanbul dahil birçok belediyeyi almış olmasından bir rahatsızlık oluştuğunu vurgulayarak, şunları anlattı: “Refah Partisi’nin gelmesi istenmiyordu. Bunun için adeta bir strateji oluşturuldu.
    Dendi ki, ‘Anavatan ile Doğru Yol bir koalisyon kursun, hangisi daha yüksek oy alırsa başbakan o partiden olsun ki Refah Partisi ile koalisyon olmasın. Bu Türkiye’nin lehinedir ve bizim desteklediğimiz budur.’ Bunun üzerine çalışıldı.
    Bütün baskılar bizim Anavatan Partisi ile koalisyon kurmamız içindi. Darbelerin, merkez sağı nasıl böldüğünü görmüştüm. Bu nedenle Anavatan Partisi ile koalisyon kurmak ve sağı birleştirmek istiyordum.”

BÜTÜNLEŞME SAĞLANAMADI

“Daha fazla milletvekilimiz olmasına rağmen feragat ettik ve başbakanlığı Anavatan Partisi’ne verdik ve bir azınlık hükümeti kurduk. Ancak tabanda iki parti arasında bütünleşme sağlanamadı. İki sağ partiyi birleştirmek istesem de yapılmasının zor olduğu çok açıktı.
Anayol Hükümeti’ni kurmanın önemli bir misyon olduğunu düşündüğüm için milletimin önünde, ‘Refah Partisi ile hükümet kurmayacağım’ demiştim ve çok da samimiydim. Ancak işlemeyince, Refah Partisi ile bir koalisyon kurduk.

‘ASKER AYAKTA’ MESAJLARI İLETİLDİ

  • Tansu Çiller, Refah Partisi ile koalisyon kurulmadan önce çeşitli uyarılar, tehditler geldiğini dile getirerek,
    “Sayın Cumhurbaşkanı Demirel tarafından bana ve Sayın Erbakan’a ‘Asker ayakta’ şeklinde mesajlar iletilmeye başlandı. Hatta bu tehditler öyle boyutlara geldi ki evlatlarım, ailem hedefteydi. ‘Ne yapacaksanız bana yapın, ipim cebimde’ dedim”
    diye konuştu.

KOMUTA ZİNCİRİNİ BOZDURMAM

Çiller, Refahyol Hükümeti’nin laiklik karşıtı eylemleri desteklediği algısının yayıldığını kaydederek bu algı üzerine kendisi de darbelerden büyük zarar gören dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e gittiğini söyledi. Çiller, şunları anlattı:
“Demirel’in bize destek olacağını düşündüm ve kendisine, ‘Bu hükümetin laiklik karşıtı hangi eylemini görüyorsunuz?’ diye sordum. Tam biz bu konuyu görüşürken Sincan’dan tanklar geçti. Sayın Demirel’e, ‘Sincan’dan tanklar geçiyor, eğer bu hükümete bir uyarı ise bunun yasal bir dayanağı yoktur ve bir işlem yapılmak zorundadır. Bunun için de Devlet Denetleme Kurulunun (DDK) konuyu araştırması ve yasal süreci başlatması lazım’ dedim. Kendisi ise bana ‘Komuta zincirini bir daha bozdurmam’ dedi.”

ÇOK KİBAR VE ZARİF BİR İNSANDI

  • “Bunun üzerine Sayın Erbakan’a gittim. Kendisi çok kibar ve zarif bir insandı. Millete hizmeti öncelikli hedef olarak almıştı. Her geldiğinde darbe oluyordu ve milleti mağdur etmek istemiyordu. Askerle uzlaşmak istiyordu. Kendisine, ‘Bunu teftişe götürelim, yasal bir dayanağı yok’ dedim. O ise bana, ‘Bunu abartmadan geçirelim, askerler bizi severler, ülkeye de iyi hizmetlerimiz oluyor. Bu hizmetler sekteye uğramasın”
    diye cevap verdi. Biz bu işi geçiştirdik ama geçiştirmeyle kapanacak bir konu değildi. Asker, ülkenin ve benim göz bebeğimdir ancak bazı şeylere de ‘dur’ demek gerekir.”

Apoletliler istemiş!

Çiller, o dönemde kurulan Batı Çalışma Grubu’na değinerek,
“Fişlenme bilgisi bize gelince ilk olarak Sayın Erbakan ile görüştük sonra konuyu Sayın Demirel’e ilettik. Bunun bir darbenin hazırlığı olduğunu belirterek, araştırılmasını ve konunun DDK tarafından ele alınmasını, gerekirse ondan sonra Genelkurmay’a gönderilmesini dile getirdim. Sayın Demirel, ‘Asker zaten ayakta’ dedi. Sayın Erbakan da bir uzlaşma arıyordu. Ama buna rağmen Sayın Demirel, konuyu hemen Genelkurmay’a gönderdi”
diye konuştu. Çiller, Erbakan’ın istifasının ardından hükümeti kurma görevinin kendisine değil de Mesut Yılmaz’a verilmesiyle ilgili olarak şunları söyledi:
“Bu durum, ‘bizi üzmedi’ desem doğru olmaz. Mesut Yılmaz’a görev verilince bize geldi ve ‘Ben başbakan olmayabilirim, sen olabilirsin’ dedi. ‘Kim istiyor bizim koalisyonumuzu?’ diye sorduğumda, omuzlarını gösterdi yani apoletliler demek istedi.”

AK Parti darbeleri bitirdi

  • 28 Şubat sürecinin ardından ülkenin ekonomik anlamda ağır bedeller ödediğine vurgu yapan Çiller,
    “28 Şubat’ın ardından batan bankalar, Türkiye’yi büyük krize soktu. Bu krizin maliyeti 291 milyar dolar. Bunları, gençlerimiz darbelerin maliyetini anlasın diye anlatıyorum. Nihayet millet ne yaptı? Bizleri tasfiye etti ve AK Parti iktidarına şans verdi ve onlar da darbeleri bitirdiler. Vesayet dönemini bitirdiler. Şimdi bize düşen yine demokrasinin yüksek platformunda birleşmek burada, herkese yer var. Darbeleri, vesayet dönemini bitirdik ama henüz birleşmedik, topyekun birleşmeyi yine burada yapabiliriz. Çünkü hepimiz için tek bir Türkiye var”
    dedi.

Geçit vermedik vermeyeceğiz

28 Şubat’ın 24’üncü yıl dönümünde siyasilerden mesajlar geldi.

TBMM BAŞKANI MUSTAFA ŞENTOP:
28 Şubat darbesinin faillerini, taşeronlarını, iş birlikçilerini lanetle anıyorum.

  • DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU:
    Milletin iradesine karşı yapılan tüm darbeler yenilgiye mahkumdur. Yaşasın demokrasi!

ADALET BAKANI ABDULHAMİT GÜL:
Türkiye, bir daha darbe utancı yaşamayacaktır. Aziz milletimize ve ülkemize yönelik böyle bir saldırıya asla izin vermeyeceğiz.

  • SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA:
    Darbenin her türlüsünün karşısında, millet iradesinin yanındayız.

AK PARTİ SÖZCÜSÜ ÖMER ÇELİK:
28 Şubat’ın karanlık günlerine geri dönmemek için millet olarak demokratik birikimimize büyük bir güçle sahip çıkmalıyız.

  • CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY:
    28 Şubat bildirisi, bir milli irade suikastıdır. Demokrasiyi gerçek anlamda işler hale getiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’miz ve daha fazla demokrasi ve özgürlük hedefleyen sivil anayasa çalışmamızla hiçbir vesayete geçit vermedik, vermeyeceğiz.

AK PARTİ GENEL BAŞKANVEKİLİ NUMAN KURTULMUŞ:
Üzerinden yıllar geçse de yaşattığı zulüm hala taze olan 28 Şubat’ın mağdur, mazlum ve şanlı direnişçilerini şükran ve saygıyla, 28 Şubatçıları ve onların zelil destekçilerini ise nefretle anıyoruz.

  • AK PARTİ İSTANBUL İL BAŞKANI OSMAN NURİ KABAKTEPE:
    28 Şubat darbesi tahribatı çok ağır olan karanlık bir projeydi. AK Parti’nin kurulması, 28 Şubat karanlığı içindeki Türkiye’ye bir güneşin doğması gibiydi. AK Parti; milletimizin, bu kirli ve karanlık sayfaya verdiği en güzel ve en okkalı cevap olmuştur.

Milletimizden özür dileyin

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, CHP yöneticilerini, geçmiş yıllarda başörtüsü ile din ve inanç özgürlüğü karşıtı açıklamaları nedeniyle milletten özür dilemeye davet ederek
“Hepiniz oradaydınız. Milletimizden özür dileyin”
ifadesini kullandı.

Geride FETÖ’yü miras bıraktı

  • BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, bin yıl süreceği söylenen 28 Şubat’ın, birkaç yıl içinde, birlikte yok olduğunu, ancak geride, devletin tüm birimlerine sızmış FETÖ’yü miras bıraktığını vurguladı.

#Demirel
#Yılmaz
#Çiller
3 yıl önce