15 Temmuz'a ilişkin pek çok eser kaleme alındı. Cihan Aktaş Unutulmayan'da köprüye koşan bir direnişçinin hikayesi anlatılırken, Selvigül Kandoğmuş Şahin’in Allah Her Yüreğe Dokunur ve Emine Acar’ın Hangi Pencere adlı kitaplarında da 15 Temmuz olayı öyküye dönüşüyor. Özcan Ünlü’nün Mustafa Cambaz’ı anlattığı Mustafa adlı öyküsünü ise bu vesileyle yeniden hatırlıyoruz.
15 Temmuz’un üzerinden sekiz yıl geçti. Meclis’in bombalanışına, milli iradenin kuşatılışına kimimiz ekranlardan kimimiz meydanlardan tanıklık ettik. Darbe teşebbüsüne direnirken can veren 253 şehidin acısı tazeliğini koruyor ve vicdan sahiplerini darbeler ve darbecilere karşı aynı safta bir araya getirecek bir bilinç inşa ediyor. Ancak “edebiyatın tanıklığı” diyebileceğimiz bir hafıza daha var ki o gelecek nesilleri de tehlikeden uzak tutacak güce sahip. Sartre “Yazar konuşan bir kişidir: O gösterir, kanıtlar, buyurur, reddeder, çağırır, yalvarır, söver, inandırır, aşılar.” diyordu. Geride bıraktığımız sekiz yılın verimleriyle denebilir ki 15 Temmuz Edebiyatı da yazarların “konuştuğu” bir edebiyattır. Üstelik, halkın kalkışma karşısında gösterdiği direnişin büyüklüğüne denk bir hızla bu konuşma gerçekleşti. “Edebiyatın saatinin yavaş işlediği” bilinmesine rağmen birçok şair ve yazar -belki de topluma karşı sorumluluklarını yerine getirmek şuuruyla- olayın üzerinden çok zaman geçmeden kalkışmayı telin eden ve edebiyat cihetinden 15 Temmuz hafızasını oluşturan ürünler kaleme aldılar. Şiir, bu olağanüstü gelişmeyi en hızlı karşılayan tür oldu. Cevat Akkanat’ın editörlüğünde hazırlanan 15 Temmuz Direniş Şiirleri Antolojisi’nde 197 şiir 15 Temmuz’dan üç ay sonra bir araya getirildi. Zeynep Delav’ın editörlüğünde hazırlanan Yekpare Demokrasi Darbe Öyküleri Antolojisi’nde 12 öykü metni darbe girişiminin yaşandığı yıl bir kitap bütünlüğünde okurların dikkatine sunuldu. Romanın daha fazla zamana ihtiyaç duyduğu kanısı aksine bu türde de ilk adımlar hızlı atıldı. Bahadır Yenişehirlioğlu Kara Güneş (2016), Safiye Çetinkaya Asrın İhaneti (2016), Harun Çolak Yarım Aşklar Ülkesi (2017) adlı romanları yazdı. Muhittin İzzet Kandur’un İngilizce kaleme aldığı ve çeviri yoluyla Türk okurla buluşan Generallerin Gecesi (2018) romanı da bu listeye eklenebilir. Pek çok kez dile getirildiği gibi, bu ürünlerin kaçının edebiyat yapıtı olarak yarınlara kalmayı başaracağı soru işaretleri içerse de 15 Temmuz’a dair hafıza değerleri hep olacaktır.
KÖPRÜDEKİ DİRENİŞ
Antoloji ve edebiyat dergilerinin sayfalarından öykü kitaplarının iki kapağı arasına taşınan üç 15 Temmuz öyküsü dikkatimizi çekiyor. Cihan Aktaş, Unutulmayan’da “herkes aynı kişi gibi burada” adlı metniyle bir sel olup köprüye akan direnişçiler kimdi sorusuna kurmacanın içinden cevap veriyor. 18 yıl İstanbul’un taşrasında yaşayıp bir kez olsun doyasıya Boğaz’dan şehri seyredecek imkânı bulamayan öykü kişisi Elmas, yorgun uykusunu bölüp köprüyü/vatanı işgalden kurtarmaya gidiyor. Elmas, vatanın güzelliklerinden asgari düzeyde pay alan ancak fedakârlık yapılması gerektiğinde can vermeye koşan yüz binleri temsil ediyor. Yarınlara kalacağını düşündüğümüz öykü, 15 Temmuz’daki halk direnişinin isimsiz kahramanlarını ve darbecilerin zalimliğini kayıt altına alıyor.
Selvigül Kandoğmuş Şahin, Allah Her Yüreğe Dokunur’da “Nefes Al Ölmeyeceksin” başlıklı öyküsüyle FETÖ üyesi bir aile reisinin darbe gecesi hane halkıyla yüzleşmesini kurguluyor. Yazlığında, sefahat içinde darbe sonrası kendisine verilecek görevi bekleyen Kamil, kalkışmanın başarısızlığı sonucu başına geleceklerin kaygısı ve ailesinden gelen tepkiler sebebiyle kalp krizi geçirerek ölüyor. Kamil’in kızı ve karısı tarafından vicdan planında mahkûm edilişi, aile üyelerinin kurgudaki serzenişleri geleceğe dönük bir öngörü içeriyor. Nitekim bugün, darbeden 8 yıl sonra örgütün merkezindeki gerçek kişilerden gelen kimi ifşalar ve pişmanlık söylemleri, “Nefes Al Ölmeyeceksin” öyküsündeki Yeliz ve annesinin söylediklerini anımsatıyor.
MENDERES VE 15 TEMMUZ
Emine Acar Hangi Pencere’de “Sihirli Silgi” öyküsüyle 15 Temmuz gecesi halkı sokağa döken toplumsal hafızaya odaklanıyor. “Sihirli Silgi”nin öykü kişisi TV ekranlarından haberdar olduğu kalkışma sonrası; babaannesinin tanıklık ettiği Menderes’in idamını, babasının 12 Eylül’de tutuklanışını ve 28 Şubat’ta kendisinin maruz kaldığı darbe zulümlerini hatırlıyor. Öykü kişisini darbeye karşı direnmek üzere harekete geçiren anılar, 15 Temmuz gecesi milyonları sokağa döken toplumsal hafızayı açığa çıkarıyor.
MUSTAFA CAMBAZ’IN ÖYKÜSÜ
Yukarıda kısaca değindiğimiz üç öykü, darbe kalkışmasına ilişkin metinlerin muhtevasından da ana hatlarıyla haber veriyor. 15 Temmuz’a ilişkin metinlerde, darbeye direniş bağlamında halkın gösterdiği kahramanlık farklı boyutlarıyla yansıtılırken darbeler ve darbecilerin maşeri vicdanda mahkûm oluşu üzerinde duruluyor. Darbeye direniş bağlamında, kimi gerçek isimlerin metinlerdeki varlığı da dikkat çekiyor. Tespit edebildiğimiz 27 şiir, 4 öykü ve 1 roman Şehit asker Ömer Halisdemir’in gösterdiği kahramanlığa edebiyat cihetinden tanıklık ediyor. 28 Şubat mağduru ve 15 Temmuz şehidi olan Halil Kantarcı 9 şiir ve 3 öyküde hatırlanıyor. Helikopterlerden açılan ateş sonucu şehid olan Hukuk Fakültesi son sınıf öğrencisi Yasin Naci Ağaroğlu 2 şiir ve 1 öyküde karşımıza çıkıyor. Yeni Şafak gazetesi foto muhabiri Şehit Mustafa Cambaz, Özcan Ünlü’nün “Mustafa” adlı öyküsünde şehadete yürüyüşüyle kurgulanıyor.
Metinde Değinilen Kitaplar:
l Bahadır Yenişehirlioğlu, Kara Güneş. Timaş Yayınları, 2016.
l Cihan Aktaş, Unutulmayan. İz Yayıncılık, 2018.
l Darbeye Direnen Şiirler 15 Temmuz Direniş Şiirleri Antolojisi. Sultanbeyli Belediyesi Kültür Yayınları, 2016.
l Emine Acar, Hangi Pencere. Loras Yayınları, 2021.
l Harun Çolak, Yarım Aşklar Ülkesi. Mihrabat Yayınları, 2017.
l Muhittin İzzet Kandur, Generallerin Gecesi. Pasifik Y. 2018.
l Safiye Çetinkaya, Asrın İhaneti. Hayat Yayınları, 2016.
l Selvigül Kandoğmuş Şahin, Allah Her Yüreğe Dokunur. Okur Kitaplığı, 2018.
l Yekpare Demokrasi Darbe Öyküleri. Erdem Yayınları, 2016.