|

Karakter oynanmaz yaşanır

Kalandar Soğuğu’ndaki performansıyla büyük beğeni toplayan ve yurt dışındaki pek çok festivalden ödüllerle dönen oyuncu Haydar Şişman, Türkiye adına yarışan filmin Oscar’ı alacağına inanıyor. Filmin çekimlerinde ölüm tehlikesi atlatan Şişman'a göre karakter oynanmaz, yaşanır.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/12/2016 Pazar
Güncelleme: 23:35 - 10/12/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Kalandar Soğuğu, son yılların en iddialı yerli yapımı olarak dünyayı dolaşıyor. Yurt içinde çok sayıda ödül alan film yurt dışında pek çok saygın festivallerden de ödüllerle döndü. Sinema çevrelerinden tam not alan Mustafa Kara imzalı film, 2017 Oscar Ödülleri'nde Türkiye'yi temsil edecek. Bakü'de düzenlenen Türk Filmleri Haftası'na birlikte katıldığımız filmin başrol oyuncusu Haydar Şişman ile koyu bir sohbet gerçekleştirdik. Filmdeki rolüyle çok sayıda festivalden En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini toplayan Şişman'ın film sürecinde yaşadıkları sizi de şaşırtacak.



Filmden nasıl haberdar oldunuz?


Mustafa benim öğrencimdi. Uzun süre görüşmemiştik. Bana projesinden bahsetti. Fakat senaryoyu gönderdiğinde bu bir oyunculuk teklifi değildi. Sadece eski bir öğrencinin yıllar sonra öğretmeni ile karşılaşıp iyi hatıralar temelinde bir geri dönüştü. Süreç içinde senaryo ile ilgili düşüncelerimi de onunla paylaştım. Giderek senaryo gelişti. Notlar çıkardım telefonda sahne sahne konuştuk. Daha sonra oyuncu seçimleri için Trabzon'a geldi. Bölgeden, yakın yerlerden çağırdığı oyuncularla deneme çekimleri yapıyordu pahalı otellerde. Müdahale ettim ve benim stüdyomu kullan, parayı filme harca dedim. Benim Mustafa'ya verdiğim destek lojistik bir dayanışmaydı. Yoksa ekipten biri değildim.





BUNDAN MEHMET ÇIKMAZ DEMİŞ


Mehmet rolü nasıl teklif edildi?


Bizim tiyatro provalarını zaman zaman izlediğini itiraf etti Mustafa. Beni ilk gördüğünde düşünmüş ama bu adamdan Mehmet çıkmaz demiş. Hatta sohbetlerimiz de çok sayıda uzun videolarımızın çekildiğini sonradan öğrendim. Bunların üzerine kafa yormuş. Bu adam şehirli, entelektüel bir ressam, lisede öğretmenlik yapıyor, küçük burjuvazi sayılabilir. Bundan Mehmet çıkmaz kanaati ile beraber oyuncu arayışı devam ediyor. Bu dönemde bazı talihsizlikler yaşıyor. Hatta anlaştığı oyuncu bile setten kaçıyor. Zaman akıyor, Bakanlık baskı yapıyor. En sonunda bir deneme çekimiyle bende karar kılıyor.



Kalandar Soğuğu Japonya, Kanada, Avrupa ve Orta Asya'daki ülkelerde gösterildi, takdir topladı, ödüller aldı. Peki, sizin oyuncu olarak muradınız neydi?


Mehmet, filmde canlandırdığım bir karakter değildi. Benim için gerçek bir karakterdi. Mehmet'i şehre giderken sette bırakmıyordum, üzerimde taşıyordum. Evimde yatarken, duşumu alırken.. Hatta çok derinlemesine banyo bile yapmadım yüzeysel yıkandım ki sete gittiğimizde sahiciliği, inandırıcılığı kaybederiz kaygısını taşıyordum. Sahnelere, filme hazırlanma, kendime özgü bir hazırlanma hissiyatı, bunların teorik olarak karşılığı var. Doğal oyuncu dediğimiz oyuncu olmaktan çıkıp karakteri yaşayan birisi olmak idi. Filmde bunu başardığımızı düşünüyorum.





HİÇBİR ŞEY BENİ ŞAŞIRTMAZ


Mehmet ideallerinin peşinden inatla giden biri. Haydar Şişman nasıl biri?


Ben yaptığından da yapamadığından da hayıflanmam. Biraz kaderci bir tarafım vardır. Soğukkanlı bir yapım vardır. Hiç bir şey beni şaşırtmaz. Herhalde göktaşı önüme düşse başımı kaldırıp nereden düştü diye bakarım. Düşünün ilk defa bir filmde oynuyorsunuz Altın Portakal'ı, İstanbul Film Festivali'nde En İyi Erkek Oyuncu Ödülü'nü, Amerika'da Asya Pasifik Ödülü'nü alıyorsunuz. Bunlara bile 'ha, tamam' şeklinde tepki verdim.



Peki, sette Mustafa Kara ile hukukunuz nasıl işledi?


Hukukumuz sadece kamera arkasında işledi. Kameranın önünde bir öğretmen-öğrenci ilişkisi değil oyuncu-yönetmen ilişkisi istiyorum dedim. Burada hoca sensin. Bunu bu şekilde yürütmen gerekiyor. Bende eksiklik gördüğünde söylemezsen bana da, kendine de filme de kötülük yaparsın. Zaten bu olgunluktaydı.



Ölümden döndük çekime devam ettik


Yaşadığınız sıkıntılarda var bildiğim kadarıyla mesela boğanın çukura düştüğü sahne ile ilgili baya büyük tehlikeler atlatmışsınız. Neydi o tehlikeler?


Filmde boğanın kuyuya düştüğü sahne hazırlanırken defalarca provalar yaptık, kuyuya indik çıktık. Sahneyi çekerken bir kuzu kadar uysal olan boğa birdenbire saldırganlaştı, onunla daracık bir alanda kaldık. Orada bir facia yaşayabilirdik. Beni oraya koyan adam (yönetmen) beni oradan çıkartmak için aşağı atladı. Kendisi mütevazı olduğu için anlatmayabilir ama boğa bana saldırırken o aşağıya atladı. Boğa beni sıkıştırmış, vuruyor. Kaburgalarım, ellerim kırılma noktasında. O sırada yönetmen 'Hocam!' diyerek atladı. Niye atladığını kendi de bilmiyor. Bunu ona sormak lazım. Sırf sahip çıkmak adına. Bunlar çok mühim benim için. O atladıktan sonra boğa ikimizi de bıraktı kuyudan çıkmaya çalıştı. Orada aşağıya halatlar, vinç indi, biz yukarıya çıktık. Hastaneye gitmeyi reddettim. Çünkü öyle bir durum vardı ki bizim bulunduğumuz yere bir sağlık ekibinin gelmesi ya da bir helikopterin ulaşması en az yedi sekiz saati alacak bir iş. En kötü ihtimalle iç kanama geçirirsem zaten gelinceye kadar olacak her şey. Ara verdik, biraz kendimi toparladım. Sonra Mustafa'ya çekelim bitirelim dedim. 'Hocam emin misiniz?' dedi, eminim dedim. Tereddüt etti, olur mu olmaz mı diye. Gerekli tedbirler alındı. Olaydan bir saat sonra çekimlere devam ettik. Ve bu şekilde tamamladık.





Oscar alırsak şaşırmam


Film Türkiye adına yarışmak üzere Oscar'a aday gösterildi. Beklentinizle tahminiz aynı mı?


Bizim beklentilerimiz yüksek ama olacak olanı bilemem. Akademi jürisinin standart bir davranış biçimi var. O dönemin jürisi de önemli. Mesela geçmişte bizim çizgimize uygun filmlerden Dersu Uzala'yı hatırlıyorum. Oscar ödülü var. Filmle bazı benzerliklerimiz var. O tür filmleri beğenen sinema algısı, anlayışı bu tür filmlere yatkın bir jürinin olması önemli. Yabancı film Oscar'ını almak için Hollywoodvari büyük prodüksiyon yapmanız gerekmiyor. Ödül alan birçok filmi izlemiş biri olarak söylüyorum; Kalandar Soğuğu'nun o filmlerden eksik kalan yanı yok, hatta artıları var. Son beşe kalması sürpriz olmaz. Hatta filmin Oscar alması benim için sürpriz olmaz. Almaması da sürpriz olmaz. Son dönemlerde aldığı ödüller umutlarımızı arttırıyor. Özellikle Los Angeles'da aldığımız üst seviye iki ödül ümit verici. Bunlardan Pafta ödülü 51 Oscar finalisti filmin içinde yapılan bir yarışmaydı ve En İyi Yönetmen ve En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini aldık.



#Kalandar Soğuğu
#Haydar Şişman
7 yıl önce